Arakanlı Müslümanlar, vatanlarını tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.09.2024 20:00
A+ A-

İSTANBUL (AA) – HALİL İBRAHİM MEDET – Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “en çok zulüm gören topluluk” olarak tanımlanan Arakanlı Müslümanlardan (Rohingya) yüz binlercesinin, uluslararası toplumun inisiyatif almaması durumunda Bangladeş'e sığınma ihtimalinin olduğu bildiriliyor.

Rohingya hakları aktivisti ve “Özgür Rohingya Koalisyonu” kurucularından Nay San Lwin, AA muhabirine, uluslararası kuruluşların Rohingya toplumunun yüzleştiği sorunların çözümündeki rolünü değerlendirdi.

Lwin, Rakhine Eyaleti'nde yaşanan zorunlu göçlerin ardından eyalette yaklaşık 600 bin Rohingya bulunduğunu bunların da tahminlere göre yaklaşık 10 bin kadarının geçen hafta Bangladeş'e sığınmak zorunda kaldığını söyleyerek, “Uluslararası toplum bu sorunu çözmekte tekrar başarısız olursa, vatanımızı kaybedeceğiz. En önemli şey cezasızlık. Myanmar ordusu 1978'den beri cezasızlıkla hareket ediyor.” dedi.

Rohingya toplumunun maruz kaldığı zulme dair uluslararası mahkemelerde açılmış davalar olduğunu ama bu davaların ne kadar süreceğinin belirsizliğini koruduğu kaydeden Lwin, Rohingya toplumu için önemli adımın, uluslararası kuruluşların müdahalesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde alınacak bir karar veya Rohingya toplumuna yardım etmek için kurulacak uluslararası bir koalisyon olduğunu söyledi.

Lwin, uluslararası toplumun müdahale etmediği her an Rohingya toplumunun öldürülme riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret ederek, “Eğer bir müdahale olmazsa, son üç dört ayda 2 bin-2 bin 500 kişinin öldürüldüğü gibi daha büyük bir şiddet vakaları yaşanacak. Kalan Rohingyaların yarısı, yani Buthidaung ve Maungdaw'daki yaklaşık 300 bin kişi Bangladeş'e kaçmak zorunda kalacak. Bu iki kasabayı kaybedersek, geri dönecek bir yerimiz kalmayacak. Bu yüzden her şey uluslararası topluma bağlı. Rohingyaları nasıl koruyacaklar ve onları vatanlarına nasıl geri döndürecekler, bu onların kararına bağlı.” diye konuştu.

– “Istırap hayal edilemeyecek kadar büyük”

Geçen yıl kasım ayından beri Myanmar Ordusu ile Budist Arakan Ordusu (Arakan Army) adlı örgütün Arakanlı Müslümanların yaşadığı yerleri çatışma alanı olarak kullandığından bahseden Lwin, Arakan ordusunun tüm bölgeyi kontrol altına almaya çalışması nedeniyle yerinden edilmeler, kitlesel öldürmeler, katliamlar ve insan hakları ihlallerinin devam ettiğini ve insani yardım, sağlık hizmetleri gibi temel hizmetlere erişim kalmadığını aktardı.

Lwin, Myanmar ordusunun da 2017 yılında yaklaşık 400 köyü yaktığını, yüzlerce kadına cinsel saldırıda bulunduğunu, bebekleri dahi yakarak öldürdüğünü anımsatarak, halkın koşullarının düzelmesi konusunda ne Myanmar ordusunun ne de Arakan ordusunun iyileştirme niyeti olmadığını ve bu nedenle tek umudun uluslararası müdahale olduğunu ifade etti.

Myanmar ordusunun saldırıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Rohingyaların sığındığı Bangladeş'in, uluslararası toplumu geri dönüş sürecine liderlik etmeye ikna etmesi gerektiğini vurgulayan Lwin, eğer Bangladeş bunu başaramazsa Rohingyaların bu durum değişinceye kadar Bangladeş'te kalmak zorunda kalacağını kaydetti.

Lwin, geçmişte Myanmar ordusunun saldırıları nedeniyle yerinden edilen Rohingyaların Bangladeş'e sığınma talebinde bulunabildiklerini ve insani yardıma erişim sağlayabildiklerini anımsatarak, “Şu an durum tamamen farklı. İnsanlar açlıktan ölüyor, çeşitli hastalıklarla mücadele ediyorlar ve ishal gibi hastalıklar nedeniyle sadece geçtiğimiz günlerde 50'den fazla insan öldü. Cilt hastalıkları da var ve yeterli yiyecek yok, ilaçlar yok. Basit ilaçlar bile bölgede bulunamıyor. Bu ıstırap, hayal edilemeyecek kadar büyük.” ifadelerini kullandı.

– “Koşullar hapishaneden bile daha kötü”

Rohingya soykırımının 1978'de “Ejderha Kral Operasyonu” ile yaklaşık 300 bin Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e sürülmesiyle başladığına işaret eden Lwin, 1991-1992 yıllarında 200 binden fazla Rohingya'nın “Temiz ve Güzel Ulus Operasyonu” ile ülkeden çıkmaya zorlandığını ve bugün de Rohingyaların benzeri bir şiddete maruz kaldığını aktardı.

Lwin, Rohingyaların hayatlarını kurtarmak için Bangladeş'e sığınmaya mecbur bırakıldığını ancak bazı insanların yerinden edilme sürecinde hayatını kaybettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Rohingyaların maruz kaldığı bu durum uluslararası toplumun bir başarısızlığıdır. Eğer uluslararası toplum gerçekten Rohingya halkını umursasaydı, bunu durdurabilirlerdi. Uluslararası toplumun gücü var, ama bu gücü kullanmıyorlar. Tabii ki sempati gösteriyorlar, özellikle Bangladeş'e insani yardım gönderiyorlar. Ama şimdi insanlar açlıktan ölüyor, Rakhine Eyaleti'nde tıbbi yardıma erişimleri yok. Kimse müdahale etmeye çalışmıyor, hiçbir şey yok. Bu bir başarısızlıktır. Eğer uluslararası toplum bir kez daha başarısız olursa, Rohingyaların yurtlarını tamamen kaybedeceğinden eminim.”

Myanmar'da yaşamaya devam eden 600 bin Rohingyanın iki farklı koşulda yaşamını sürdürdüğünü, bunlardan yaklaşık 130 bin kadarının kamplarda tutulduğunu anlatan Lwin, bu bölgelerin dikenli tellerle çevrili, gözetleme kuleleri olan toplama kamplarını anımsattığını bildirdi. Lwin, geriye kalanların da açık hava hapishanesi gibi koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini ve özellikle bölge Arakan ordusunun kontrolü ele aldığı bölgelerde koşulların daha da kötüleştiğini aktardı.

Lwin, Rohingya toplumunun koşullarının hapishaneden daha kötü olduğuna ve bu konuda çözüm için Bangladeş'teki yeni hükümetin umut vadettiğine dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Rohingyalar, cep telefonlarını kullanamıyor. Gençler hedef alınıyor, birçok genç Arakan ordusu tarafından kaçırıldı ve kayboldu. Aileleri onlarla iletişim kuramıyor. Geçim fırsatları hiç yok, evleri Arakan ordusu tarafından yakıldı. Hiçbir STK veya BM kuruluşu gıda veya başka yardımlar dağıtmıyor. Tamamen Myanmar'ın diğer bölgelerinde veya yurt dışında yaşayan akrabalarının gönderdiği paraya bağımlılar. Parayı aldıklarında, transfer aracısına yüzde 30 ila 35 komisyon ödemeleri gerekiyor ve herhangi bir yiyecek satın almak istediklerinde, Arakan ordusuna yüzde 50 komisyon vermek zorundalar. Yiyecekler veya diğer malzemeler, normal piyasadan çok daha yüksek fiyatlarla satılıyor. Normal bir hapishanede en azından ücretsiz yemek ve diğer şeyler var, ama burada insanlar yiyecek bulmak için mücadele ediyor, hayatta kalmak için çabalıyor. Bununla beraber biliyorsunuz, Bangladeş'te geçici hükümet kısa süre önce kuruldu ve orada birçok değişiklik görüyoruz. Bangladeş Halk Cumhuriyeti Geçici Hükümet Başdanışmanı Muhammed Yunus ilk açıklamasında Rohingyalarla ilgili bir şeyler söylediğini de gördük. Rohingyaları vatanlarına geri göndermeye ve haklarına vurgu yapması önemliydi. Rohingyalar için yeni bir politika olacağını düşünüyorum ancak bekleyip görmemiz gerekiyor henüz çok erken.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ford Trucks’ın “Seviye-4 Otoyol Pilotu” teknolojisine sahip kamyonunun test sürüşü gerçekleştirildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 08.09.2024 00:52
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Ford Otosan'ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, otonom sürüşe olanak sağlayacak Seviye-4 Otoyol Pilotu fonksiyonuna sahip kamyonunu test sürüşüne çıkardı.

Test sürüşüne Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun yanı sıra Ford Otosan Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, IC Altyapı Grubu Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, ICA Yavuz Sultan Selim Köprüsü Genel Müdürü Alper Akar da katıldı.

Bakan Uraloğlu'nun gerçekleştirdiği test sürüşü Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ile donatılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Çevre Otoyolu'ndaki trafiğe kapalı alanda yapıldı.

Ford Trucks'tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Ford Otosan olarak ağır ticari araç sektöründe dönüştürücü bir adımı atmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti.

Yenilikçi teknolojiyi test etmelerinin yanı sıra Türkiye'nin mühendislik ve teknoloji alanında ne denli büyük başarılara imza atabileceğini gözler önüne serdiklerini vurgulayan Duman, “Yaklaşık dört yıldır üzerinde çalıştığımız Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisi, bu hedeflere ulaşmak için geliştirdiğimiz en önemli projelerden biri. Otoyol taşımacılığında kullanılmak üzere geliştirdiğimiz bu teknoloji sayesinde, kamyonlarımızın taşımacılık faaliyetlerini tamamen otonom bir şekilde gerçekleştirebilmesini hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Duman, “Ford Otosan olarak, mobilite ekosisteminin geleceğini şekillendiren bu tür yenilikçi çözümlerle, sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

– Seviye-4 Otoyol Pilotu birçok davranışı gerçekleştiriyor

Bu arada şirketten verilen bilgiye göre, test sürüşünde, Ford Trucks'ın Türkiye'de geliştirdiği Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip ilk kamyonu, lojistik merkezler arasındaki taşımacılık faaliyetlerini, güvenlik sürücüsünün gözetiminde otonom olarak gerçekleştirebilme potansiyelini kanıtladı.

Otoyol taşımacılığında kullanılmak üzere geliştirilen Seviye-4 Otoyol Pilotu, şerit takibi, öndeki araca göre hızı ve mesafeyi ayarlama, yan şeritleri kontrol edip gerektiğinde şerit değiştirme ve ardından tekrar şeridine dönme, dur-kalk manevraları gibi kritik sürüş davranışlarını başarıyla gerçekleştiriyor.

Seviye-4 Otoyol Pilotu, çekici üzerindeki ileri teknoloji ürünü sensörlerle çevresini algılıyor, hareketlerini planlıyor ve planlanan rota üzerinde aksiyonlarını gerçekleştiriyor. Fonksiyon, algılama, lokalizasyon, çevre modeli, karar verici, sürüş planlama ile kontrolcü gibi yazılım bloklarından oluşuyor.

Yeni nesil bu teknoloji, verimlilik, güvenlik ve sürdürülebilirlik açısından pek çok avantaj sunuyor. Lojistikte artan talebe bağlı maliyetleri düşürürken, araçların günlük kullanım süresini artırarak daha yüksek verimlilik sağlıyor. Ayrıca operasyonları optimize ederek, insan hatalarından kaynaklanan kazaları en aza indirmeyi ve yakıt tüketimini yüzde 10'lara varan oranda azaltmayı hedefliyor.

Ford Trucks, bu fonksiyon ile ağır ticari araç sürücüsü eksikliğinden kaynaklanan lojistik tedarik sorununa da çözüm getirmeyi amaçlıyor.

– Kamyon sürücüsünün günlük sürüşünün yüzde 90'ını karşılandı

Ford Otosan mühendisleri, geliştirdikleri yapay zeka ve robotik algoritmalarını bütüncül bir yazılım mimarisine entegre ettikten sonra Seviye-4 Otoyol Pilotu geliştirme faaliyetlerini simülasyon ortamında ve trafiğe kapalı otoyolda fiziksel araç üzerinde son bir yıldır test ederek gerekli doğrulamalarını tamamladı.

Bu noktada, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmecisi ICA'nın Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) adını verdiği teknolojisinden de yararlanıldı. Seyahat sürelerinin azaltılması, trafik güvenliğinin arttırılması, mevcut yol kapasitelerinin optimum kullanımı, mobilitenin artırılması” gibi amaçlar doğrultusunda geliştirilen, “kullanıcı-araç-altyapı-merkez” arasında çok yönlü veri alışverişi ile izleme, ölçme, analiz ve kontrol içeren AUS sayesinde Ford Trucks'ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe kapalı alanda tüm testleri başarıyla gerçekleştirdi.

Ford Trucks, geliştirme ve doğrulama çalışmaları sonucunda, bir kamyon sürücüsünün günlük sürüşünün yüzde 90'ını karşılayacak, normal sürüş koşullarında sürücü desteğine ihtiyaç duymadan kendi kendine yol alabilen bir araç teknolojisi geliştirdi.

Sonraki aşamada, Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe açık otoyollarda güvenlik sürücüsü eşliğinde ilk deneme sürüşlerine başlayacak. Bu deneme sürüşleri ile farklı senaryolar tespit edilip analiz edilecek. Ayrıca, emniyet şeridine yanaşma, gece koşullarında sürüş, kötü hava koşullarına uyum sağlama ve acil durum manevraları gibi yeni davranış setlerinin her aşamada geliştirilmesi de hedeflenecek.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331