Bakan Uraloğlu, Amasya Üniversitesi’nde “ilk ders” sunumunu yaptı

Bakan Uraloğlu, Amasya Üniversitesi’nde “ilk ders” sunumunu yaptı

Anadolu Ajansı
Yayın: 18.11.2023 20:00
Paylaş:
A+ A-

AMASYA (AA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Amasya Üniversitesi akademik yıl açılış törenine katılarak, “ilk ders” sunumunu yaptı.

Üniversitenin Milli Hakimiyet Yerleşkesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende, Bakan Uraloğlu'na “fahri doktora' unvanı verilerek cübbe giydirildi.

Uraloğlu, 2006'da kurulan Amasya Üniversitesinin günden güne gelişerek büyük ve güçlü bir eğitim kurumu haline geldiğini söyledi.

Türkiye'nin ulaşım alanında söz sahibi ülkeler arasına girdiğine işaret eden Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz Ulaştırma Bakanlığı olarak, insan, yük ve veri taşıyoruz. Bunun sonucunda da lojistik mobilete ve dijitalleşmeyle ilgili hedeflerimiz var. 2053 hedeflerimiz noktasında biz gayret ediyoruz bakanlık olarak. Biz yaklaşık 21 yılda, Cumhurbaşkanımızın yönetiminde ulaştırmaya 200 milyar dolar yatırım yaptık. Bunu emtia fiyatlarındaki artışı da dikkat aldığımızda 250 milyar dolar olarak düzeltebiliriz. Yoğun bir şekilde hava yollarına, kara yollarına, demir yollarına yatırım yaptık. Önümüzdeki günlerde demir yolunu birazcık daha öncelemiş olacağız. Karayolu üzerindeki yükü biraz azaltarak demiryolu üzerine yükü daha çok yüklemeyi düşünüyoruz hem daha ekonomik hem daha güvenli şekilde. Aynı zamanda net sıfır emisyon hedefini önemsiyoruz ve bunun için gayret gösteriyoruz, şu ana kadarki projelerimizle de ciddi katkı sağladık buna.”

Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ise bilimin ve çağdaşlığın ışığında örnek bir üniversite olduklarını belirterek, “Amasya Üniversitesi 724 akademik personel, 611 idari personel ve 20 bin öğrenciden oluşan büyük bir ailedir. Üniversitemiz 8 fakülte, 1 yüksekokul, 8 meslek yüksekokulu, 3 enstitü ve 9 araştırma merkeziyle kendisini sürekli yenileyen ve büyüten köklü bir üniversite haline dönüşmüştür.” ifadelerini kullandı.

Programa, Amasya Valisi Yılmaz Doruk, AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, protokol üyeleri ve akademisyenler katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Uzmanına göre tedavi edilmeyen idrar yolu enfeksiyonu böbrek yetmezliğine yol açabilir

Anadolu Ajansı
Yayın: 09.07.2024 00:37
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Mehmet Öztürk, tedavi edilmeyen ve yineleyen idrar yolu enfeksiyonlarının böbrek yetmezliğine yol açabileceğini bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Öztürk, yaz aylarının gelmesiyle birlikte çocuklarda idrar enfeksiyonu rahatsızlıklarının artış gösterdiğini belirterek hastalığın, “basit bir enfeksiyon” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.

İdrar yolu enfeksiyonuna genellikle bakterilerin nadir olarak da virüslerin yol açtığını kaydeden Öztürk, “Enfeksiyonun belirtileri arasında sistit bulgusu dediğimiz, sık ve azar azar idrar yapma, idrar yaparken yanma, karın ağrısı, ateş, kusma ve ishal gibi şikayetler olabilir. Ancak, bazen hiçbir bulgu ve belirtiye de rastlanmayabilir. İşte, burada çok dikkatli olmalısınız. Rutin kontrollerin önemini iyi kavramamız lazım. Özellikle çocukluk çağlarında tedavi edilmeyen ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları böbrek yetmezliğine neden olabilir.” açıklamasında bulundu.

Öztürk, bebeklerin doğumunu izleyen ilk 6 ayda bir, altıncı aydan sonra da 2 ayda bir, on sekizinci aydan sonra ise 3 ayda bir, iki-dört yaş arasında 6 ayda bir, dört yaştan sonra ise yılda bir kontrollere gelmesini istediklerini aktararak, şunları kaydetti:

“Bu kontrollerde, genel muayenenin yanı sıra kasıklarda büyümüş lenf bezeleri, sık pişik oluşması, iştahsızlık, az kilo alma, huzursuzluk, ara sıra gerçekleşen bulantı ve kusma şikayetleri varlığında bebeğin idrar yolu enfeksiyonu açısından tetkik edilmesi gerekir. Tam idrar tahlili ve idrar kültürü sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu tanısı için yeterlidir. İdrar yolu enfeksiyonuna çok farklı bakteriler neden olabildiğinden dolayı idrar kültüründe mikrop ürediyse, mikrobun hangi antibiyotiğe duyarlı olduğunu anlamak için antibiyogram denilen test yapılmalıdır ve tedavi planı buna göre planlanmalıdır.”

– “Enfeksiyon her yaşta çok ciddidir”

Bazı idrar yolu enfeksiyonlarına infant denilen ve ilk 12 aydaki bebeklerde ateş, kusma ve ishal belirtisi gösterdiğini belirten Öztürk, “Daha büyük çocuklarda, özellikle böbreği tutan enfeksiyonlar, sistit bulgusu yani sık idrar idrarda yanma ve acıma hissi vermeyebilir. Fakat yüksek ateş, ateşle birlikte üşüme, titreme hali, ciddi karın ağrısı, ishal ve kusma gibi sistemik şikayetlere sebep olabilir. Böbreği tutan enfeksiyon ise her yaşta çok ciddidir ve böbreklerde kalıcı hasar bırakabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, bazı çocukların idrar yollarının anatomik yapıları gereği ve bağışıklık sistemlerindeki eksiklik nedeniyle sık idrar yolu enfeksiyonu geçirdiklerini vurgulayarak, “Doğuştan böbreklerinde anormallik olanlar, idrar kanallarında çift idrar kanalı ya da idrar kanalında tıkanıklığı olanlar, idrar yaparken mesaneden böbreğe kaçak olanlar, idrar çıkış noktası olan üretra ve anüsün birbirine yakın olması gibi çeşitli nedenler sık idrar yolu enfeksiyonuna neden olabilir. Sık idrar yolu enfeksiyonu varlığında ebeveynlerin hem rutin kontrolleri aksatmaması hem de doğru alt temizliğine özen göstermeleri önemlidir.” açıklamasında bulundu.

İdrar yolu enfeksiyonlarında kontrolün önemli olduğunu anımsatan Öztürk, “Şikayetlerin ve tüm belirtilerin kaybolması enfeksiyonun iyileştiğini göstermeyebilir. Yedi günlük tedavi bittikten sonra idrar testi ve kültürü mutlaka yinelenmelidir. Sonrasında da çocuğun şikayeti olmasa bile 3 ay sonrasında tekrar kontrol edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Öztürk, bezli bebeklerin dışkıları kıvamsız olduğu için, dışkı bez içerisinde her yere yayılabildiğini belirterek, sık yapılan bez değişimi ve doğru yapılan alt temizliği idrar yolu enfeksiyonuna karşı korunmak açısından önemli olduğunu bildirdi.

Dışkı bulaşmış bölgelerin bol ve temiz suyla yıkanması gerektiğini aktaran Öztürk, “Sık karşılaşılan hataların başında ıslak mendil kullanımı gelmektedir. Cildi tahriş edip bütünlüğünü bozarak enfeksiyonlara neden olabilir.” bilgisini paylaştı.