Bayram tatilini kamp çadırları ve karavanlarıyla geldikleri 1280 rakımlı yaylada geçirdiler

Bayram tatilini kamp çadırları ve karavanlarıyla geldikleri 1280 rakımlı yaylada geçirdiler

Anadolu Ajansı
Yayın: 14.04.2024 00:36
Paylaş:
A+ A-

DÜZCE (AA) – GÖKSEL CÜNEYT İĞDE – Düzce'nin Kaynaşlı ilçesindeki 1280 rakımlı Topuk Yaylası ve göleti, Ramazan Bayramı tatilini şehir hayatından uzakta, doğayla iç içe geçirmek isteyen kampçılar ve karavan tutkunlarını ağırladı.

Topuk Yaylası, metropol şehirler ve çevre illere yakın konumuyla şehir hayatından uzaklaşmak isteyen doğa tutkunlarının ilk tercih ettiği mekanlar arasında yer alıyor.

Sarıçam, köknar, kayın ve gürgen ağaçlarının kapladığı yaylanın bahardaki güzel görüntüsüne şahit olmak isteyenler, bayram tatilini fırsata çevirerek bölgeye geldi.

İstanbul, Ankara ve Zonguldak başta olmak üzere çevre illerden gelerek karavanları ve çadırlarıyla bölgede kamp kuran ziyaretçiler, oltayla balık avlama, ATV ve bisiklet turları gibi çeşitli aktivitelere katılarak bayram tatilini doğayla iç içe geçirdi.

– “Burası tam kafa dinlemelik”

Bayram tatilini Topuk Yaylası'nda geçirmek için karavanıyla İstanbul'dan gelen 58 yaşındaki Adnan Zorbozan, AA muhabirine, yaylanın sessiz, sakin yapısıyla dinlenme imkanı sunduğunu söyledi.

Zorbozan, 3 gündür konakladığı bölgenin eşsiz doğaya sahip olduğunu kaydetti.

Topuk Yaylası'nı bakir ve çok temiz bir yer olarak nitelendiren Zorbozan, “İstanbul trafiğinden kaçmak için geldim. Çok sakin bir yer. İyi ki kaçmışım. Hakikaten burası tam kafa dinlemelik.” diye konuştu.

Zorbozan, yaylada doğal hayatı yaşama imkanı bulduğunu belirterek, “Ormandan dallarımı, çalılarımı topluyorum, akşam da mangal yapıyorum. Keyifli yani.” dedi.

– “Hem bedenen hem de zihnen rahatlamaya çalışıyoruz”

Arkadaşlarıyla Zonguldak'tan gelen kampçılardan 54 yaşındaki Nihat Özbek de sıklıkla kamp aktiviteleri yaptıklarını söyledi.

Özbek, Topuk Yaylası'na ilk kez geldiklerini aktararak, şöyle devam etti:

“Çok beğendim. Göl kenarı, huzur, doğa… Şehir karmaşasından kurtulmak için bu tür kampları yapmazsak mental olarak kendimizi iyi hissedemeyiz. Çok iyi geliyor, 3-4 ayda bir mutlaka yapmak istiyoruz. Çadır hayatı, kamp ateşi, muhabbet, çay… O bizi çekiyor buraya. Fırsat buldukça böyle kaçarak hem bedenen hem de zihnen rahatlamaya çalışıyoruz. Bırakın kampı, sadece arkadaşlarla bu doğal ortamda muhabbet etmek bile iyi geliyor.”

Kampçı Adem Keskin ise bayram ziyaretlerini yaptıktan sonra, doğanın tadını çıkarmak için yaylaya geldiğini anlattı.

Keskin, gürültüden uzaklaşıp kendilerini doğanın sessizliğine bıraktıklarını dile getirdi.

Topuk Yaylası'nın, doğal hayattan beklentilerini fazlasıyla karşıladığına değinen Keskin, “Birçok yer var. Kamplarımızı değişik yerlere, değişik ortamlara giderek yapıyoruz. Hepsinin ayrı güzelliği var. Burası başka güzel, öbür taraf başka güzel. Sürekli değişik yerlere giderek, hem oraları tanımak hem de doğanın tadını çıkarmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğu Karadeniz’den 4 ayda 9 ülkeye bal ihracatı

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Doğu Karadeniz'den ocak-nisan döneminde ABD başta olmak üzere 9 ülkeye bal satıldı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, bölgeden 4 ayda 218 ton bal ihraç edildiğini söyledi.

Dış satımdan 894 milyon 471 bin dolar kazanç sağlandığına dikkati çeken Kalyoncu, “ABD, 462 bin 563 dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. ABD'yi 198 bin 750 dolarla Almanya, 96 bin 216 dolarla Suudi Arabistan takip etti. Bölgeden söz konusu dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Umman, Azerbaycan, Belçika ile Birleşik Krallık'a da bu dönem bal satıldı.” diye konuştu.

Kalyoncu, ihracatı artırmaya yönelik çalışmaları önemsediklerini vurgulayarak, bal ihracatının, organik, coğrafi işaretli ve markalı ürün ihracatıyla daha da artırılabileceğini ifade etti.

Bal üretimi açısından bu yıl hava şartlarının iyi geçtiğini, bunun da rekolteyi artıracağını dile getiren Kalyoncu, “Türk balını dünya piyasalarında kalitesiyle marka haline getirmemiz gerekiyor. Kaliteli ve en üst ambalajlarda Türk balının üretimi için ilgili kurumların etkin denetimler yaparak, asla ödün verilmemesi önem arz ediyor.” değerlendirmesini yaptı.