Benim kentimin insanı…
Sadece izliyor.
Asıl olanla ilgilenmiyor.
Olup bitenleri kabullenmiş görünüyor.
Ses vermiyor…
Yaprak kımıldamıyor.
Aslında söylenecek çok söz var…
Hani ne derler…
Ama kimsenin ağzını bıçak kesmiyor…!
İşte benim kentimin gerçeği…!
****
En iyisi hiçbir şeyi dert etmemek.
Konuşmamak…
Kadermiş demek.
Olanları kabullenmek.
Herkese ne olursa bana da o olur demek.
İşte benim kentimin geleceğe bakışı.
****
Bu kentte olup bitenlere akıl erdirmek güç görünüyor.
Ama kimse bir kelam etmiyor.
Edenlere itibar edilmiyor.
Laf aramızda…
“Herkes kendi işiyle uğraşsın “ deniliyor.
Hatta…
Aramızda kalsın…!
“Fazla merak iye değildir ” diyenler çoğunlukta.
İşte benim kentimin sorunları çözme yöntemi…
****
Bir tuhaflık söz konusu…
Hem de tedirgin edici ölçülerde.
Her zamanki gibi felsefe belli.
”Böyle gelmiş böyle gider”…
Herkes oturduğu yerde otursun.
Gününü yaşamaya baksın.
Her şeyi kendine dert etmesin.
İşte benim kentimin feraseti…!
****
“Bir hiç şey uğruna kendini heba etme.”
Keyfine bak.
Bas bas paraları bas leylaya…
Bir daha mı geleceksin dünyaya…
İşte benim kentimin oluru…
****
Şimdi bu kadar laf ettikten sonra adama bak.
Gerçekten..
Adam düşünüyor gibi duruyor değil mi?
Neden öyle duruyor bilinmez.!
Herhalde bir sorunu vardır.
Ama yazık…
Soruları da cevaplandırmıyor.
Öylece bakıyor.
İşte benim kentimin ….!