Beşer de Şaşar…!

Beşer de Şaşar…!

Yayın: 27.06.2015 08:43
Paylaş:
A+ A-

Biz de bazen insanların da yanılabileceğini vurgulayan çok güzel bir deyim vardır:
“Beşer de şaşar”…
Ben her zaman doğrusunu bilirim, söylerim düşüncesinin ne kadar sakat bir anlayış olduğunu gösterir.
Şimdi böyle bir girişe neden gerek duyduk.
O’nu sizlerle paylaşamaya çalışayım.
2 Haziran 2015’te Bölgenin Sesi gazetesinde yayımlanan “Karabük’te Eşraf Kültürü Üzerine-2 “ başlıklı yazımda bu kentte ilk özel haddehanenin 27 Aralık 1950 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından açıldığını belirtmiştim.
Daha sonra elime İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr.Amiran Kurtkan’ın “Karabük’ün Çalışma Müessesesi ve Sosyal Şartları” adlı makalesi geçti.
Bu makalede İsmail Güven tarafından ilk özel haddehanenin 1952 yılında kurulduğu yazılıydı.
Meseleyi gazete koleksiyonlarından araştırınca makalede verilen bilginin doğruluğu ortaya çıkmış oldu.
İsmail Güven ve İsmail Başbayrak sahipliğinde ilk özel haddehane 2 Nisan 1952’de törenle saat 12.00’de Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından açılmıştır
Cumhurbaşkanına açılış töreninde dönemin Çalışma Bakanı ve İşletmeler Bakan vekili Nuri Özsan ve Sümerbank Umum Müdürü refakat etmişlerdir.
Gerçek böyle olunca da “ beşer de şaşar “ demek elzem oluyor elbette…!
Ancak yanlışı da böylece düzeltmiş olduk.
Madem öyle bu konuda bazı bilgileri sizlerle paylaşalım isterseniz.
Ha bu arada…
Karabük’te ikinci özel haddehaneyi de Osman Yücel’in kurmuş olduğu bilgisini notlarımızın arasından sizlere aktarılım.
O’nun anlatımı da başka bir yazımızın konusu olsun.
Şimdi…
İsmail Güven’in kurduğu özel haddehaneye yeniden dönecek olursak o günkü gazetelerde şöyle bilgiler verilmiş…
“Yeni kurulan haddehane 12-16-18 ve 20’lik dört köşe demir üretecek.
Yirmiye üç ve yüze beş lama imal edecektir.”
1961’de Karabük’e öğrencileri ili birlikte gelen ve sosyal binada misafir edilen Dr.Amiran Kurtkan yukarıda belirttiğim makalesinde Karabük’te kapitalist sezginin ortaya çıkmasında Demir Çelik Fabrikasının rolünden bahseder.
Bu düşüncesini kanıtlamak için İsmail Güven’in renkli diyebileceğimiz iş hayatına araştırma yazısında yer verir…
Şöyle ki…
İsmail Güven 1927’de Safranbolu’da bir bakkal dükkanı işletmektedir.
1942 yılında bakkal dükkanını kapatır ve fotoğrafhane açar.
1946’da da bu sefer fotoğrafhanesini kapatır ve Karabük’e taşınır.
Karabük’te tuğla demir ve inşaat malzemeleri satmaya başlar.
Böylece Demir Çelik Fabrikası ile temasa geçer.
Bu ticari ilişki söylemek gerekirse İsmail Güven’in ufkunu açar.
Bunun sonucunda…
Nakliyat komisyonculuğu yapmaya başlar.
Demirin satış ve nakil şartları hakkında bilgi sahibi olunca da üretim işine el atar ve ortağı ile birlikte ilk özel haddehaneyi açar.
Açılışı dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın yapması da çok önemlidir.
Adeta Demokrat Parti’nin özel sektöre verdiği önemi gösterir.
Keza tarihi olarak bildiğimiz bir gerçek var ki o da Türkiye’nin ilk özel girişimciliği olan Türkiye İş Bankası’nın da ilk genel müdürü Celal Bayar’dı.
Bunun unutmamak lazım.
Bir girişimcilik öyküsü…
Öyküde yer alanlar şimdi aramızda değiller.
Hepsine Allahtan rahmet dilerim.
Ama bu arada Dr.Amiran Kurtkan’ın ifade ettiği “kapitalist sezgi “ değerlendirmesinin göz ardı edilmeyecek bir önem arzettiğini burada bir kez daha belirtmek durumundayım.
Bu gerçeğin kaynağında da Demir Çelik Fabrikası gerçeği var.
İnsan tarihe bakınca Karabüklünün Demir Çelik İşletmelerini kapatmamak için verdiği mücadeleyi daha iyi anlıyor…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Rosatom, onkolojik ve fonksiyonel hastalıkların teşhis ve tedavisine yönelik teknoloji geliştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:36
Paylaş:
A+ A-

ANKARA (AA) – Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu (Rosatom) bünyesindeki Khlopin Radyum Enstitüsü AŞ'den bilim insanları, yeni tip galyum-68 jeneratörlerinin üretimi için bir pilot sorbent sentez ünitesi geliştirdi ve üniteyi devreye aldı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Rosatom bilim insanları, onkolojik ve fonksiyonel hastalıkların teşhis ve tedavisine yönelik yeni bir teknoloji geliştirdi.

Söz konusu teknoloji, birçok hastalığın daha doğru teşhis ve tedavisi için radyoaktif izotoplar içeren bir ilaç grubu olan radyofarmasötiklerin geliştirilmesini sağlıyor.

Galyum-68 bazlı bir radyofarmasötik, nöroendokrin tümörlerin, miyokardiyal perfüzyonun ve prostat kanserinin en doğru şekilde teşhisi için kullanılıyor. Radyum Enstitüsü'nün gelişmiş sorbent sentez teknolojisine sahip jeneratörleri, dünya çapında kabul gören en üst seviyedeki standartları karşılayacak.

Titanyum dioksit bazlı bir sorbent elde etmek için jel-sferifikasyon teknolojisinin kullanılması dolayısıyla benzersiz olma özelliği taşıyan yöntem, bir radyofarmasötiğin doğrudan bir jeneratörün içeriğinden sentezlenmesini sağlayacak ve kliniklerde üretim işlemlerinin sayısını azaltacak. Proje, yerli ve yabancı ilaç pazarlarının ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilecek, tüketiciler için ilacın etkinliğini artırabilecek ve ilaca erişimi kolaylaştırabilecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Khlopin Radyum Enstitüsü AŞ Proje Müdürü Stepan Danilov, söz konusu teknolojinin, teşhisin yanı sıra onkolojik ve fonksiyonel hastalıkları tedavi etmek için de kullanılabileceğini ifade ederek,”Radyonüklid, halihazırda kullanılan izotoplara kıyasla onkoloji ve fizyolojik süreçleri görüntülemek için daha yüksek kontrast ve çözünürlüğe sahiptir. Oluşturduğumuz bilimsel ve teknolojik temel ve sürecin esnekliği, mevcut jeneratörlerin rekabet gücünü artırmamıza ve yeni nesil jeneratörler geliştirmemize olanak tanıyacaktır.” ifadelerini kullandı.

Khlopin Radyum Enstitüsü AŞ Genel Direktörü Konstantin Vergazov da, “Özellikleri göz önüne alındığında bu tür bir jeneratör Rusya Federasyonu’nda üretilenlerin en verimlisi olacak ve dünya çapında öncülerden biri haline gelecektir. Ar-Ge çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Radyum Enstitüsü sahasında inşa edilmekte olan siklotron kompleksinin bir parçası olacak germanyum-68/galyum-68 jeneratörlerinin üretimine yönelik bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje çerçevesinde jeneratörlerin üretimi, germanyum-68 izotopunun üretimi için ışınlamadan nihai ürünün üretimine kadar tüm süreç zincirini birleştirecek.” değerlendirmesinde bulundu.