Bölgenin Sesi Gazetesi
 

Bilgi Evi Yaz Kursları Başladı

Yayın: 23.06.2015 10:18
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu Belediyesi, Safranbolu İlçe Müftülüğü ve Safranbolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği yaz okulunda, Kur’an kursları, el işi kursları, yüzme gibi spor aktivitelerinin yapılacağı yaz Spor Kursları Açılışı yapıldı.

Aslanlar SAKEM bahçesinde düzenlenen ve Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy’un ev sahipliği yaptığı törene Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Safranbolu İlçe Müftüsü Hasan Güneş, Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Bilicioğlu, Safranbolu Gençlik ve Spor İlçe Müdürü İsmail Özcan, basın mensupları, SAKEM yetkilileri, aileler ve öğrenciler katıldı.

Törende konuşan Safranbolu İlçe Müftüsü Hasan Güneş, Kur’an kurslarının iki ay boyunca devam edeceğini ifade ederek yaptığı değerlendirmede, “Yaz Kur’an kursları okulların tatile girmesinden bir hafta sonra başlayıp 2 ay devam eden, çocuklarımızın dinini, diyanetini öğrendiği ibadetlerini yapabilecekleri seviyeye geldiği bir dini projedir. Bu yaz Kur’an Kursları iki ay süre boyunca her 3’er haftalık zaman dilimi içerisinde 3 bölümden oluşmakta. Her bir döneminde yeni kayıt alınmak suretiyle Yaz Kur’an Kurslarımız faaliyetlerini devam ettirmektedir. Geçen yıl ilçemizde 143 tane kurs açıldı. Bu 143 kursta 183 görevlimiz yer aldı. Kurslarımız boyunca birinci 3 haftalık dönemde bin 400 erkek öğrenci, bin 440 kız öğrenci olmak üzere toplamda 2 bin 848 öğrencimiz kurslardan faydalandı. İkinci dönemde bin 406 erkek öğrenci, bin 401 kız öğrenci olmak üzere 2 bin 897 öğrencimiz kurslardan faydalandı. Üçüncü dönemde bin 319 erkek öğrenci, bin 180 kız öğrenci olmak üzere 2 bin 499 öğrenci kurslarımızdan faydalandı. Toplamda 10 bin civarında öğrencimiz olduğunu düşünürsek 3’de 1 oranına denk gelmekte” dedi.

Safranbolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdür Vekili İsmail Özcan da böyle bir projede yer aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Üstlerine düşen görevi en iyi şekilde yapacaklarını kaydeden Özcan, “Bu çalışmada bizimde üzerimize düşen görev oldu. Bu çalışmada yer aldığımız için biz mutluluk duyuyoruz. Spor Bakanlığımızın temel hedefleri arasında gençlerimizi ve çocuklarımızı iyi bir insan olarak yetiştirmek, onlardan iyi bir sporcu çıkarmak var. Bu doğrultuda buradaki potansiyeli bu proje kapsamında elimizden geldiğince antrenör ve beden eğitimi öğretmeni arkadaşlarımızla kendi alanlarında serbest vakitlerinde aktif kılarak, bu çalışmanın sonucunda da yapılacak olan yetenek taramasıyla da üst düzey gördüğümüz çocuklarımızı belirlenen branşlarda aktivitelerini yıl boyu devam ettirmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy ise, çocukların verimli zaman geçirmesini istediklerini kaydetti. Çocukların zamanlarını uyuyarak, oynayarak, ya da bilgisayar başında geçirmelerini değil, Kur’an öğrenerek, spor yaparak geçirmelerini istediklerini ifade eden Aksoy, şöyle konuştu: “Bunların en güzel faydalı ve erimli olanı en güzeli. Bizde çocuklarımızı okulun dışındaki kendileri için atıl gibi görünen yaz tatilinde verimli zaman geçirsinler istiyoruz. Zaman bir kez akıp gittikten sonra geri gelme şansı yok. Bir saatlik zamanı verimli olarak değerlendire bilirseniz kazanç hanenize koyun. Değerlendiremezseniz akıp gider. Çocuklarımız faydalı iş yapsın, verimli zaman geçirsinler diye Bilgi Evi çatısı altında yaz okulu açtık. Sabahtan akşama kadar öğretmenlerle Kur’an eğitimi, ahlak eğitimi, değerler eğitimi gibi çocuklarımızın Müslümanlığın gereğini yerine getirmelerini temin etmek, elini ayağını yıkayarak abdest almasını bilmek, camiye girdiğinde ‘yandaki ne yapıyorsa aynısını yapayımdan ziyade ne yapacağını bilsin, bir Müslüman evladı olduğunun farkına varsın diye ibadet etmelerinin, inanç akidelerini, Allah’a neden inanırız nasıl inanırız, peygamber kimdir neler getirmiştir gibi inanç akidelerini öğretmek istiyoruz.”

380 öğrenci kaydı yapıldığını anlatan Aksoy, çocuklara, 6 tane spor salonu, 2 tane halı saha, iki tane yüzme havuzu ayarladıklarını sözlerine ekledi.

Safranbolu Kaymakam Murat Bulacak da kursların hayırlı olmasını dileyerek, şu ifadelere yer verdi:
“Bizim anlayışımızda tatil yok, çalışmak var. Ama nasıl çalışmak var? Verimli çalışmak, kaliteli çalışmak var. Bir işi yaparken yorulduğumuzda başka bir işe geçiyoruz. İşte bizde bugün bu kursları açarken, belediyemiz, müftülüğümüz, Milli eğitim Müdürlüğümüz, Gençlik Spor İl Müdürlüğümüzle bunu düşündük. Ne yapıyoruz hem dünyaya hem ahrete çalışıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı uygulamış olduğu Kur’an kurslarında, Kur’an öğrenmek, dini öğrenmek gibi açtığı kursların yanında gençleri sporla ve değişik becerilerle bir araya getirilmesi planlanıyor. Ben bu kursların bütün gençlere ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Otizmli radyo programcısı engelli bireylere yönelik farkındalık oluşturuyor

Yayın: 23.09.2023 04:48
Kaynak: AA
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – ŞULE ÖZKAN – Türkiye'nin birinci ve tek otizmli radyo programcısı Muhammed Emirhan Güngör, “İnsanlar bizi fark etsin ve fırsat versin. Fırsat verildikçe neler yapabildiğimizi görecekler. Engelliler ve otizmliler bir gün değil her gün hatırlanmalı.” dedi.

Güngör, AA muhabirine, otizmli birey olarak radyo programcılığı hayalini gerçekleştirmesini ve engelli bireylere yönelik farkındalık oluşturma gayretini anlattı.

Kocaeli'de dünyaya gelip büyüdüğünü belirten Güngör, küçüklüğünden bu yana basın bölümünü yakından takip ettiğini söyledi.

Güngör, “çok yaramaz ve hiperaktif” bir çocuk olduğunu aktararak, “Otizmli olduğumu, küçük yaşlarda evrakları karıştırırken sıhhat raporuma denk gelince öğrendim. Daha evvel ailem bana söylememişti. Herhalde söylemek istemiyorlardı. Çocukken çok yaramazdım lakin televizyon ve gazeteye ilgim vardı. Beş yaşından beri radyo dinliyorum. Çocukluğumdan lise dönemime kadar her hafta sonu koşa koşa gazete almaya giderdim.” diye konuştu.

– “Programda engelli bireylerin sıkıntılarına tahlil aramaya çalışıyorum”

Bazılarının otizmli olduğu için kendisini dışlayıp ötekileştirdiğini lisana getiren Güngör, “Sadece 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü'nde ve 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde değil, her gün anlaşılmalı ve ötekileştirilmemeliyiz. Bunu insanlara anlatmaya çalışıyorum.” sözünü kullandı.

Güngör, Kocaeli'deki bir radyoda yaklaşık 2 yıldır “Engelsiz Yaşam” isminde program sunduğundan bahsederek, şöyle devam etti:

“Bu programda engelli bireylerin sıkıntılarına tahlil aramaya çalışıyorum. Sıhhat dalından yahut sivil toplum kuruluşlarından uzman isimlerle engelli yaşama dair konuşuyoruz. Çok olumlu reaksiyonlar aldım. Beşerler programımı severek dinliyor. Hedeflerim ortasında ulusal radyo ve televizyon kurumlarında çalışmak var. Staj yaparak deneyim kazanmak istiyorum ve bir müzik programı yapmak istiyorum.”

– “Otizmli olduğum için geçiştirdiklerini düşündüm”

Özellikle lise devrinden sonra ayrımcılık ve ötekileştirme yaşadığının altını çizen Güngör, “Ayrımcılığa çok uğradım, hala daha uğramaya devam ediyorum. Otizm denilince insanların aklına 'Bize ziyan verebilir' niyeti geliyor. Bize farklı bakılıyor.” biçiminde konuştu.

Güngör, ailesinin radyocu olmasını gelir elde etmekte zorlanabileceği niyetiyle istemediğini anlatarak şunları kaydetti:

“Radyoculuktan evvel 2 sene öbür işlerde çalıştım. Bir lokantada garsonluk tecrübem oldu. Daha sonra pişmaniye fabrikasında çalıştım. İşten çok sıkılmıştım, 'artık hayatımın işini yapmalıyım' diye düşünüyordum. Radyocu olabilmek için pişmaniye fabrikasından kaçtım. İzmit'teki radyolara gittim lakin programcı almadıklarını söylediler lakin otizmli olduğum için geçiştirdiklerini düşündüm. Sonunda Türk halk müziği çalan bir radyo beni kabul etti. Orada radyo programlarının nasıl yapıldığını öğrendim. 25 Mayıs 2019'da Türkiye'nin birinci ve tek otizmli radyo programcısı oldum.”

– “Otizmli bireyler beni örnek alıyor”

Çevresinin geniş olduğunu lakin yeni bir beşerle tanıştığında kendisine karşı ön yargı hissettiğini belirten Güngör, “İnsanlar bizi fark etsin ve fırsat versin. Fırsat verildikçe neler yapabildiğimizi görecekler. Engelliler ve otizmliler bir gün değil her gün hatırlanmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

Radyo ve televizyon alanında çalışmak isteyen otizmli bireylere örnek olan Güngör, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Engellilerle ilgili farkındalık oluşturmak için programlar yapıyoruz. Özel ihtiyaçlı bireylerin aileleri bana yazıyor. 'Bizim oğlumuz da otizmli, sizi görünce gururlanıyoruz.' diyorlar. Benden teklifler almaya çalışıyorlar, onların sayesinde bu kadar faal bir biçimde çalışıyorum. Otizmli bireyler beni örnek alıyor. Bu hususta birinci ve tekim lakin inşallah her alanda çalışan otizmli bireylerin sayısı artar.”