Karabük’te etkin bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç var mı?
Toplumsal muhalefeti kentte etkin kılacak bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç kendini iyice hissettirmekte.
Çünkü kentte nedense iktidar partisinin sözcüleri ne derse o doğru olarak kabul ediyor ve basında karşılık buluyor.
Hatta methiyeler düzülüyor.
Bunların hiçbirisinin eleştirilecek bir yanı yok.!
Neden mi?
Çünkü…
Muhalefet partilerinin sözcüleri kış uykusunda.
Ya da…
Onlara göre her şey yolunda gidiyor.
Yani…
Sorun yok…
O halde muhalefette yok.
Ama…
Gerçek böyle midir?
İnsanın böyle bir soruya gülerek yanıt vermesi gerekiyor.
Neden mi?
Demokrasiyi bu kadar hafife aldık için tabi ki…
Demokrasi iktidar olduğu için değil…
Etkin bir muhalefet için olduğu var.
Muhalefetin olmadığı bir demokrasi içi boş arı kovanına benzer.
Demem o ki…
Karabük’te dedikodu var.
Dedikodu üretim merkezi var.
Fakat etkin muhalefet yok.
Böyle olunca da yetkililer bizim buradan kendilerine yaptığımız eleştirileri dikkate almıyorlar.
Böyle gelmiş böyle gider zihniyeti ile hareket ederek ,sorunları hasıraltı yapmayı tercih ediyorlar.
Bazı meseleleri de kilim altına süpürerek unutulmasını istedikleri gibi…
Kamu hizmetlerinin bu şekilde yapılması, gözlerin kent gerçeklerine kapalı olarak yapılmaya çalışılması her geçen gün sorunları artırıyor.
Bu endişe verici durumdan kurtulmak için ne yapmak gerekir.?
Kente dinamizm kazandırma adına…
Kamu çıkarlarını önceleyen…
Dedikodu değil…
Önerileriyle kente kimlik kazandıracak…
Vizyon belirleyecek.
Etkin bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç duymaktayız.
Yoksa…
Böyle gelmiş böyle gider seline kapılmaktan.
Kendimizi…
Asla kurtaramayız.!