Bu Kentin “Ağası “ Kim.?

Bu Kentin “Ağası “ Kim.?

Yayın: 29.01.2016 20:53
Paylaş:
A+ A-

Bu kentte yaşayanların temel sorunlarından birisi nedir?
Şöyle bir düşünün bakalım…
Ben söyleyeyim.
Kenti şekillendirecek ve geleceğini kurtaracak iradeye sahip olmamak.
Yani…
Kente sahip çıkma noktasında gerekli özveriyi gösterememek…
Günümüzde her şeyin bir değeri var…
Değerin ölçütü kıymet bilmektir.
Kıymetli olanı bilmemek değer kaybı demektir.
Günümüzde yaşadığımız en büyük sorun budur.
Bu kentte..
İşleri bir türlü toparlayamıyoruz.
Feodal bir anlayışla sahibi olduğumuz şatolardan birbirimize saldırıyoruz.
İş bitirme noktasında enerjik değiliz.
Bu noktada daha ne diyelim.
Görünen köy kılavuz istemez.
Gerçekten Karabük’ün etkili ,yaptırımı olan bir fikir platformuna ihtiyacı var…
Bu arada….
Var olan birliktelikleri de sorumluluk almaya davet etmemiz gerekiyor.
Yani mesele şu…
Taşın altına elini sokabilecek kimselere ihtiyaç var.
Neden ?
İş bitirmek için.
Neden ?
Birlikteliğin sağlanması için…
Neden ?
Ortak aklı devreye sokmak için…
Neden?
Başarıya ulaşmak için.
Ben yok biz varız.
He zaman söyleriz.
Bir elin nesi var…
İki elin sesi var.
Karabük’ün bugüne kadar meselelerini çözümleyememesinde bu durumun büyük rolü olmuştur.
Bölgecilikle başlayan hastalık particilik ve adam kayırmacılıkla ileri boyutlara ulaşmıştır.
Menfaat çatışması ve ikilikler bizleri kentimize karşı yabancılaştırmıştır.
Bu arada….
Herkesin kendi çatısından kente bakması meydanı kimliksizleştirmiştir.
Sahipsiz kılmıştır.
Alıcı ve sorgulayıcı gözlerle…
Türkiye’nin ilk ağır sanayi kentine bakın.
Şimdilerde…
Ne yiyor ne içiyor.?
Geçimini ne ile sağlıyor.?
Durun ben söyleyeyim.
Üniversite nüfusuyla geçiniyor onun sayesinde rahat nefes alıyor.!
Karabük’ü ekonomik açıdan üniversitesiz düşünmek mümkün değil.
Kentin ekonomik gerçekliğinden üniversite gerçeğini çıkardığınızda geriye bir şey kalmıyor.
Bu da taşraya neden üniversite kurulduğunu çok iyi anlatıyor.
Şimdi soruyorum….
Bu kentin Ağası kim?
Tabii ki Üniversite….
Çünkü…
Ekonomimizin baş köşesinde o var…!

Yorumlar

  1. Karabük Düşmanı

    Sayın hocam fikirlerinize aynen katılmakla beraber Kardemir A.Ş. ve Belediyeyi de kentin ağalarından sayabiliriz.Evet Üniversite Karabük’ün çehresini belli ölçüde değiştirdi, fakat daha çok ekonomisini etkiledi.Karabük Üniversite çok hızlı büyüdü fakat Yurtkur Üniversiteye paralel bir şekilde yurt kapasitesini arttıramadı ya da buna engel olundu.Kimler mi yıllardır Üniversiteye yeni bölümler açılması için baskı yapanlar ve her biri Müteahhitliğe başlayan yada Yurt işletmeciliği yapan sözüm ona Karabük ileri gelenleri tabi ki.Bu kişiler şimdi de görevde olan sayın rektöre öğrenci sayımız yeterli eğitimin kalitesini arttırmalıyız dediği için düşman kesildiler.Neden kazandıkları tatlı para azalacak ta ondan.Beş yıl kadar önce bunlardan biri beni Üniversite kontrolsüz büyüyor çarpık kentleşme olacak , kira ve konut fiyatları aşırı yükseldiği için memura işçiye ve garibana zararı olacak dediğimde beni Karabük düşmanı ilan etmişti.O yıllarda artan üniversite öğrenci sayısının yanında Suriyeli göçmenlerde gelmeye başlamış ve ilimizin diğer bir ağası Belediye Başkanı 100 Evler bölgesindeki lojmanları yıkarak konut ihtiyacına tuz biber ekmişti.Bu arada sayın valilerimiz yeni yapılan sırça köşklerinde olup biteni sadece seyrediyorlardı.Arkadaş ayıptır günahtır insanlar maaşlarının yarısını barınma ihtiyacı için harcıyor dememiştir.Emri altındaki Yurtkur müdürünü derhal göreve çağırıp yurt yapımının hızlandırmamıştır.Hatta va hatta o dönemlerin Yurtkur müdürü olan kişi eşinin adına özel yurt işletmeciliği yapmıştır ve buna kimse ses çıkarmamıştır.Ağa belediye başkanı yaramaz zengin çocukları gibi ben oynamıyorum diyerek 15-20 milyona yapılan Yeşil Mahalledeki binaya taşınmamış ama nedense kimsenin aklına bu binanın yurt yapılması fikride gelmemiştir.Çünkü zenginler kulübündeki arkadaşları daha az kazanacakları için kendisine kızacaklardı belki kim bilir?Aynı belediye başkanı Karabük’ ü daha yaşanılamaz hale nasıl getiririm diye düşünmüş ve çarşı içine bir belediye binası yapmıştır.Tüm dünyada şehir planlamacıları şehri genişletmek için uğraşırken biz şehrimizi birkaç dönüme sıkıştırdıkça sıkıştırıyoruz, haydi hayırlısı 5-10 sene sonra yıkar yeniden yaparız canım ne olacak; nasıl olsa hesap soran mı var.Gelelim diğer bir ağa olan Kardemir yönetimine.Kara Elmas Üniversitesinin kullanımına tahsis ettiği Dere Evler bölgesinin Karabük Üniversitesi kurulacağı için elinden çıkacağını anlayan Kara Elmas Üniversitesinin Dere Evler deki araziyi satmasına sen kimin arazisini satıyorsun diyerek karşı çıkmamıştır.Acaba o arazi yönetimdeki ailelerin olsaydı ne yaparlardı çok merak ediyorum.Yada her şeye karşı çıkan mimarlar odası gibi sözüm ona sivil toplum örgütleri söz konusu zenginlerin daha zenginleşmesi olunca sesleri mi kesiliyor.Yıllar önce Şirinevler Mahallesinde yapılan rant kavgası şimdi 100.yıl mahallesi başta olmak üzere tüm kentte yapılıyor ve çarpık bir şekilde güneş görmeyen evler yapılıyor.Şirinevler Mahallesi deyine aklıma kaldırım geldi koca mahallede hadi yayaların yürümesini geçtim sağlığı yerinde olan insanlar bir şekilde slalom yaparak arabalara çarpılmadan yürüyebiliyor ama bebek arabaları ve engelli arabaları için olsun en az yolun bir tarafına kaldırım yapın arkadaş.Bırakın arabası olan arabasını nereye park ederse etsin alırken bana mı sordu.Neyse hocam yıllar önce Demir Çelik Lisesinde dersime girdiğiniz için affınıza sığınarak biraz ıkalalık yaptım hakkınızı helal edin.Bakın şimdi hocam Demir Çelik Lisesi dedim ve sizinde yaranızı depreştirdim değil mi.Hey gidi günler hey bir sınıfından 6-7 tıp fakültesi kazanan öğrencisi olan koca çınar kimsenin tercih etmediği okul haline gelmiş.Yazacak şey çok hocam size iyi günler dilerim.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolu’da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

BOLU (AA) – Bolu'da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” gerçekleştirildi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulunca sıfır atık ve geri dönüşüm konularında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program TSO konferans salonunda yapıldı.

Vali Yardımcısı Abdullah Şen, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, çevrenin çok önem arz ettiği bir asırda yaşandığını vurguladı.

Şen, bu konuda toplumun topyekun mücadelesinin gerekliliğine dikkati çekerek, “Toplumsal katılım açısından farkındalık gerekiyor. Bu konu katılımcılardan hane halkına kadar çok detaylı olması lazım. Evlerdeki duyarlılık, şuur, bakanlığımızın ve belediyelerimizin koymuş olduğu geri dönüşüm kutularına çöp atarken de öne çıkmalı.” diye konuştu.

Bolu TSO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Ayarcan, artan tüketim ve üretim faaliyetlerinin doğal kaynakların tükenerek çevre kirliliğinin artmasına yol açtığını belirtti.

Sürdürülebilir geri dönüşüm ve sıfır atığın, iş dünyasında da çevresel etkileri en aza indirerek doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ayarcan, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılabilmesi, atığın miktarının azaltılması, toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesinin her yeni günde daha çok önem kazandığını kaydetti.

TOBB Bolu İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Emine Yüce de sıfır atığın sadece azaltmak değil aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesi anlamına da geldiğinden bahsetti.

Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek kaynakların daha bilinçli kullanılmasının sürdürülebilir yaşam tarzının benimsenmesi anlamına geldiğini de söyleyen Yüce, “Ülkemizde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla küresel çevre hareketine dönüşmüştür. Tüketimin arttığı günümüzde, satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiata uyumlu hale getirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sunum yapan TOBB Çevre Müdürlüğü uzmanı Esin Özarslan, sıfır atık ve geri dönüşüm konularında Türkiye ve Avrupa'da yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

Programda ayrıca, tarımda ve sanayide sürdürülebilirlik, sanayide sıfır atık stratejileri ve uygulamaları, iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve karbon ayak izi oturumları gerçekleştirildi.