BUNA NE DEMELİ…?

BUNA NE DEMELİ…?

Yayın: 16.03.2016 08:31
Paylaş:
A+ A-

Bizim günümüz kentlerini anlama noktasında çok yönlü çalışmalara ihtiyacımız var.
Neden mi?
Günümüzde kentlerde çok ilginç insan tipleri ve davranışlar oluşmaya başladı.
Sanki uyumda bir sorun var…
Bunları var olan sosyolojik kavramlara göre tanımlamaya kalktığınızda işe yaramadığını görüyorsunuz.
Çaresizlik girdabı insanlara yeni anlamlar yükleyebiliyor.
Bu durumlara nasıl gelindi.?
Anlatayım…
Türkiye’nin her yerinde kentlere göç eden insanlar öncelikle geçimlerini sağlayacak iş aramaya başladılar.
Ne iş buldularsa yaptılar.
Bu durum iş kolunda taşeronlara yaradı.
Ucuz emek gücünden yararlanarak kendi işlerini geliştirdiler.
Sermayelerine sermaye kattılar.
Bu süreç devam ederken yeni gelenlerin kente adapte olma sorunu başladı.
Kent yaşamına devşirilmek bir süreç işi idi.
Uyum bu nedenle başlı başına bir sorundu.
Bu arada doğal olarak gelenlerin ihtiyaçları farklılaştı.
Lüks tüketim köyden kente gelen insanları kendi hegomonyası altına aldı.
Geleneksel olan aileler kapitalist tüketim anlayışı çerçevesinde dönüşüme uğratıldılar.
Cep telefonlarının kullanıma girmesi ve dijital teknoloji sarmalında yeni istekler birbirini tetikler duruma geldi.
Maddi kültür ortamı oluştu.
Şimdilerde…
Uyum süreci azaldıkça tüketim alanları çoğalıyor.
AVM’ler çoğalıyor.
Yapay beslenmeler yeni hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Sosyolojik açıdan bu yeni süreci kavramak gitgide zorlaşıyor.
Kentlerin değişen bu sosyolojisi gelecekte neyi dayatır pek bilinmez.
Bildiğimiz tek şey değişimin merkezinde dijital endüstrinin olmasıdır.
Çünkü bu endüstri gelir ile gider arasındaki farkı iyice açıyor.
Mutluluk bir anda mutsuzluğa kapı aralıyor.
Kent yaşamını tehdit eden şiddet buradan besleniyor.
Ve gerçek yüzünü bize teslim ediyor.
Değişimin dehşete yol açan esrarengiz yanı bu…
Evet…
Bakın…
Nereden nerelere geldik.
Değişiyoruz.
Tüketiyoruz.
Farklılaşıyoruz…
Ama…
Kendimiz olmaktan da hızlıca uzaklaşıyoruz.
Buna ne demeli…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KTÜ Rektörü Prof. Dr. Çuvalcı’dan 23 Nisan mesajı

Anadolu Ajansı
Yayın: 24.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

Çuvalcı, yayımladığı mesajda, Türk milletinin milli iradesinin tecelli ettiği ve tam bağımsızlığını tüm dünyaya ilan ettiği bu kutlu günde, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” saikiyle görevine başlayan TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümünü ve geleceğin teminatı tüm çocukların Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

Prof. Dr. Çuvalcı, şunları kaydetti:

“Aziz milletimizin, istiklali ve istikbali uğruna gözünü kırpmadan canı pahasına cepheden cepheye savaştığı, vatanımızın işgal edildiği Milli Mücadele yıllarında, bağımsızlığımıza giden o kutlu yolun önünü açan TBMM, Cumhuriyetimizin ilan edilişinin sağlam temellerini de oluşturmuştur. Açıldığı günden bu yana adını tarihe altın harflerle kazıyan zaferlere imza atan aziz milletimizin yoluna ışık tutan, halkımızı kutlu bir amaç etrafında birleştiren şanlı Meclisimiz aynı zamanda milli iradenin ve demokrasinin parlayan yıldızı olmuştur. Tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan 23 Nisan'ı, onlara duyduğumuz sonsuz inancın bir sembolü olarak çocuklarımıza armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, silah arkadaşlarına, kahraman askerlerimize, tüm şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımı sunar, tüm çocuklarımızın bu güzide bayramını canı gönülden tebrik ederim.”