Canan Karatay, “Yaşam Boyu Sağlık” Konferansına Katıldı

Canan Karatay, “Yaşam Boyu Sağlık” Konferansına Katıldı

Yayın: 04.04.2016 10:35
Paylaş:
A+ A-

Prof. Dr. Canan Karatay, sporculara yumurta uyarısında bulunarak, “Yumurtanın sarısını çıkarıp veriyorlar. Doğa nasıl yapmışsa öyle yiyeceksiniz. Yumurtanın içinde sarısı varsa sana faydası var. Protein yağ ile yendiğinde faydası var. Ondan sonra gidip sakatlanıyorlar” dedi.

Karabük Kültür Merkezinde, Karabük Üniversitesi Derneği (KARÜNDER) ve Karabük Üniversitesi öğrencileri tarafından organize edilen ‘Yaşam Boyu Sağlık’ konferansına konuşmacı olarak katılan Prof Dr. Canan Karatay, “Ne yaparsanız yapın. Ama sağlıklı olmak istiyorsanız hayatınıza şekeri ve ekmeği sokmayın. Ekmek ve şeker vücudunuzdaki tüm hastalıkların baş kaynağıdır” diyerek izleyicilere önerilerde bulundu.

Karatay, kan şekeri yüksekliğinin bugün en tehlikeli risk faktörü olarak kabul edildiğini söyleyerek, “Şeker hastası olalım olmayalım. Tüketilen nişasta ve her türlü un vücutta şeker olarak gözüküyor. Ekmekte şekerdir, her türlüsü. Un haline geldiği zaman bir buğday veya arpa. Tam buğdaydan ekmek yapılmaz, oda una çevrilir. 2 dilim tam buğday ekmeği çorba kaşığı şekerden daha fazla kan şekerini yükseltiliyor. 2006 yılında 10 sene önce Dünya Sağlık Örgütü bir rapor yayınladı. Dünyada en çok ekmek tüketilen ülke Türkiye. Yılda kişi başına 200 kilo ekmek tüketiliyor. En kötü ekmek Türkiye’de üretiliyor. Bunu ben değil Dünya Sağlık Örgütü söylüyor. Türkiye’de eğer ekmek tüketimi azaltılırsa, hastalıklarda yüzde 30 azalacaktır diyor” dedi.

MEYVELER YENMEK İÇİN YAPILMIŞTIR, İÇİLMEK İÇİN DEĞİL

Çocuklarda karaciğer yağlanmasının ise meyve sularından kaynaklandığını aktaran Karatay, “Buna taze sıkılmış meyve suyu da dahil. Meyveler yenmek için yapılmıştır, içilmek için değil. Portakal içilseydi, doğa onu öyle yapardı. İçilecek bir halde yapıp bize sunardı. Meyveleri yiyeceğiz, içmeyeceğiz. Çocukları da bu hale getiren yağlanma olan şekerli gazlı içecekler. İnsülün direncinden kurtulmak istiyorsanız yoğun egzersizler aşırı sporlar yapmanıza gerek yok. Her gün 20 dakika yürüdüğünüz zaman beyinde mutluluk hormonları artıyor. Bu artınca iştahımız bastırılıyor. Yani acıkmamız önleniyor. 20 dakika yürümek yeterli, deli dana gibi kilometrelerce koşmak tehlikeli. Uzun süre spor yapmak tehlikeli. Sokağa çıkıp yürümek yetiyor. 20 dakika yürümek insülin direncini kırıyor, deli danalar gibi koşmak insülin direncini başlatıyor. Spor salonlarında düşüp ölenlerin altında bu yatıyor” ifadesinde bulundu.

SPORCULARA YUMURTA UYARISI

“Turp yersiniz turp gibi olursunuz” diyen Karatay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Fıstık yerseniz fıstık gibi olursunuz. Fındık, fıstık, badem ceviz hepsi çıtır çıtır kan yapar. İçinde doğal yağ ve protein ile karbonhidrat vardır. Doğa bir şeyi nasıl dengeli yapıyor görün. Yumurtanın sarısını çıkarıp beyazını getir, kurcalamayın doğayı. Sporculara protein ve yumurta veriyorlar. Gözümle gördüm sarsını çıkartıyorlar. Doğa nasıl yapmışsa öyle yiyecekseniz. Yağ ile yiyeceksiniz. Yağ ile protein dengeli olacak. Yumurtanın içine sarı koymuşsa doğa onun bir faydası var sana zararı yok. Neden doymuyorsunuz doğru dürüst yağ yemiyorsunuz. Protein yağ ile yendiğinde vücuda faydası var. Ondan sonra gidip sakatlanıyorlar. Yağ olmazsa hücreler çalışmaz. Üçe bir oran olacak yediklerinizde. Yumurtada ona göre yapılmıştır. Bırakında doğa sizi kurtarsın.”

İzleyiciler tarafından program sonuna kadar ilgi ile izlenen Canan Karatay katılımcılar tarafından gelen soruları da cevaplandırdı. KARÜNDER Başkanı Ali Özer, değerli bilgilerini Karabüklüler ile paylaşmasından dolayı Karatay’a teşekkür plaketi takdim etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolu’da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

BOLU (AA) – Bolu'da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” gerçekleştirildi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulunca sıfır atık ve geri dönüşüm konularında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program TSO konferans salonunda yapıldı.

Vali Yardımcısı Abdullah Şen, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, çevrenin çok önem arz ettiği bir asırda yaşandığını vurguladı.

Şen, bu konuda toplumun topyekun mücadelesinin gerekliliğine dikkati çekerek, “Toplumsal katılım açısından farkındalık gerekiyor. Bu konu katılımcılardan hane halkına kadar çok detaylı olması lazım. Evlerdeki duyarlılık, şuur, bakanlığımızın ve belediyelerimizin koymuş olduğu geri dönüşüm kutularına çöp atarken de öne çıkmalı.” diye konuştu.

Bolu TSO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Ayarcan, artan tüketim ve üretim faaliyetlerinin doğal kaynakların tükenerek çevre kirliliğinin artmasına yol açtığını belirtti.

Sürdürülebilir geri dönüşüm ve sıfır atığın, iş dünyasında da çevresel etkileri en aza indirerek doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ayarcan, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılabilmesi, atığın miktarının azaltılması, toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesinin her yeni günde daha çok önem kazandığını kaydetti.

TOBB Bolu İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Emine Yüce de sıfır atığın sadece azaltmak değil aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesi anlamına da geldiğinden bahsetti.

Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek kaynakların daha bilinçli kullanılmasının sürdürülebilir yaşam tarzının benimsenmesi anlamına geldiğini de söyleyen Yüce, “Ülkemizde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla küresel çevre hareketine dönüşmüştür. Tüketimin arttığı günümüzde, satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiata uyumlu hale getirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sunum yapan TOBB Çevre Müdürlüğü uzmanı Esin Özarslan, sıfır atık ve geri dönüşüm konularında Türkiye ve Avrupa'da yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

Programda ayrıca, tarımda ve sanayide sürdürülebilirlik, sanayide sıfır atık stratejileri ve uygulamaları, iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve karbon ayak izi oturumları gerçekleştirildi.