Citroen’den nisan ayına özel kredi seçenekleri

Citroen’den nisan ayına özel kredi seçenekleri

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.04.2024 08:24
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Citroen, nisan ayına özel çeşitli kampanyalar sunuyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Citroen, kompakt sınıfta 4 kapılı sedan ve SUV genlerini bir arada sunan C4 X modeline 250 bin lira için 12 ay ve yüzde 1,99 faizli kredi fırsatı sunuluyor.

Citroen C4'e ise, 250 bin lira için 12 ay ve yüzde 1,99 faizli krediyle sahip olunabiliyor.

Citroen'in konfor, tasarım ve işlevselliği bir araya getiren SUV modeli C5 Aircross, Shine Bold ve E-Series donanımına sahip versiyonlarında 300 bin liraya varan kredi için 12 ay ve yüzde 1,99 faiz imkanlarıyla satışa sunuluyor.

Güçlü SUV tasarımı, çok yönlü kullanımı, sürüş güvenliği ve konforunu destekleyen gelişmiş teknolojilere sahip Citroen C3 Aircross modeli, 250 bin lira için 12 ay vade ve yüzde 1,99 faizli kredi seçeneği ile satın alınabiliyor.

Citroen C3 modelinde ise, 200 bin lira için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkanı sağlanıyor.

Citroen C4 ve C4 X'in yüzde 100 elektrikli versiyonları e-C4 X ve e-C4, 300 bin liraya varan kredi için 12 ay ve yüzde 0,99 faiz avantajıyla satın alınabiliyor.

Stratejik olarak belirlenmiş batarya boyutu ve 100 kW DC hızlı şarj işlevi çok yönlü bir kullanım sunarken aynı zamanda rekabetçi bir fiyat konumlandırmasını da destekliyor.

“Yılın En Hızlı Büyüyen Hafif Ticari Araç Markası” ödülünü kazanan Citroen, hafif ticari araçlarda da avantajlı kampanyalara imzasını atıyor.

Marka, ergonomik tasarımını teknolojik donanımlarla bünyesinde birleştiren Jumpy Spacetourer modelinde 300 bin lira için 12 ay vade ve yüzde 1,99 faizli kredi seçeneği sunuyor.

Citroen, Jumper ve günlük hayatı kolaylaştıran bir mesai arkadaşı olan Jumpy modellerini 150 bin lira için 12 ay vadeli, yüzde 1,99 faizli kredi fırsatıyla kullanıcılarla buluşturuyor.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da 1. Ulusal Yaban Hayatı Çalıştayı düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.06.2024 04:00
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesince (OMÜ) 1. Ulusal Yaban Hayatı Çalıştayı düzenlendi.

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programın açılışında yaptığı konuşmada, yaban hayatı araştırmalarının zorunlu bir çalışma alanına dönüştüğünü söyledi.

İnsanların artık kendi kıyametini zorladığını belirten Ünal, “Özellikle sanayi devrimi ile başlayan bitmeyen kazanma, hükmetme, işgal etme çabası sadece insanları ve mazlum milletleri değil, kainattaki zinciri de kırmaya başladı. Bugün sokak hayvanları diye bir sorun konuşuluyorsa, bir tehdit olarak görülmeye başlanıldıysa, aslında bunun arkasında sorumsuz insan var. Dünyanın parasını vererek aldığınız bir hayvanı biraz sonra çok rahatlıkla sokağa bırakabiliyorsunuz. O hayvanın, o coğrafyada yaşayan insanların ne yaşadığını hesap etmeksizin ekosistemi kıran bir durum ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Yaban hayatı araştırmalarının ekosistemin yeniden kurgulanması açısından insanlık ve kainat için zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Ünal, “Türkiye, elindeki bu hazine ile yaban hayatı konusunda odak noktasına dönüşebilir. Zengin habitatı ve bitki cinsleri var ama veri işlemeciliği yapılamadığı sürece bu, yük olarak kalıyor. Yük ağırlaştı ve risk yükseldi. Ekosistemi tehdit eden, zararlar oluşturabilecek gelişmeler yaşanıyor.” dedi.

– “Yaban hayatı, biyolojik çeşitliliğin önemli bir parçası”

Doğa Koruma ve Milli Parklar Samsun 11. Bölge Müdürü Resul Doğan ise Türkiye'nin 12 bin 100 bitki, 175 memeli, 500 kuş, 403 balık ve 146 sürüngen türüne ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.

Bu zenginliğin Avrupa kıtasındakinden fazla olduğunun altını çizen Doğan, şunları kaydetti:

“Yaban hayatı, biyolojik çeşitliliğin önemli bir parçasını oluşturuyor. Günümüzde bu çeşitlilik, insan faaliyetleriyle giderek daha fazla tehdit altındadır. Habitat kaybı, iklim değişikliği, yasa dışı avlanma ve çevre kirliliği gibi faktörler birçok türün hayatta kalma mücadelesini zorlaştırıyor. Yaban hayvanlarının doğal habitatlarının korunması ve insanlarla etkileşimlerinin yönetilmesi, hayati önem taşımaktadır. Bu noktada milli parklar, tabiat parkları, sulak alanlar, tabiat koruma alanları, yaban hayatı geliştirme sahaları, yaban hayatı koruma sahaları oluşturuyoruz. Av yasakları ile insan etkileşiminden uzaklaştırdığımız yaban hayvanlarını üremeleri için koruma altına alıyoruz.”

OMÜ Yaban Hayatı Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Özlem Nisbet de insan nüfusunun son 200 yılda katlanarak 8 milyarı aştığını, hızla da artmaya devam ettiğini anlattı.

Bu artışın, doğal kaynakların gezegendeki milyarlarca insan tarafından her zamankinden daha hızlı tüketilmesi anlamına geldiğini dile getiren Nisbet, “Özellikle iklim değişikliği, habitatın parçalanması ve kirlenmesi, istilacı türlerin girişi, kontrolsüz balıkçılık ve kaçak avcılık, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve doğal ortamların bozulması, bu gezegendeki tüm yaşamı destekleyen ekosistem çeşitliliğini tehdit etmektedir. Ekosistemdeki değişiklikler insanlar, hayvanlar ve ortak çevremiz için olumsuz sonuçlara yol açan bulaşıcı ve zoonoz hastalıkların ortaya çıkmasına da neden olmaktadır.” diye konuştu.

Çalıştayda, açılış konuşmalarının ardından uzmanlar tarafından sunum yapıldı.