Çorum FK’nin yeni sezonda hedefi tempolu oyun

Çorum FK’nin yeni sezonda hedefi tempolu oyun

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.07.2024 16:07
Paylaş:
A+ A-

ÇORUM (AA) – KEMAL CEYLAN – Trendyol 1. Lig ekiplerinden Çorum FK'nin teknik direktörü Serkan Özbalta, yeni sezonda ilk hedeflerinin tempolu oyun oynamak olduğunu söyledi.

Özbalta, AA muhabirine, yönetim, teknik ekip ve futbolcuların yeni sezona heyecanla hazırlandıklarını vurguladı.

Trendyol 1. Lig'deki ilk sezonu play-off yarı finalinde elenerek tamamladıklarını hatırlatan Özbalta, bütün unsurlarıyla önceki sezonun artı ve eksilerini değerlendirdiklerini, takımı bir üst seviyeye çıkarmaya yönelik planlamalar üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

Saha dışına yönelik de yönetim kurulunun çalışmalar yaptığını anlatan Özbalta, bu süreçte Çorum'u seven iş insanlarının desteğine ihtiyaç duyduklarını, onların da çorbada tuzunun olmasını istediklerini ifade etti.

Mevcut ekonomik şartlarda en doğru kadro yapılanmasını oluşturmaya çalıştıklarının altını çizen Özbalta, “Taraftarlar takımın iyi noktaya gelmesini ister. Biz de onlar gibi bir üst lige çıkmak isteriz çünkü idealist insanlarız. Bunları yaparken takımın oturması, gelecek arkadaşların iş ahlakı olması, oyuncu karakterleri çok önemli. Geçen seneki bu yapıya, bu bünyeye adapte olabilecek oyuncuları seçmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Bu yıl, geçen yılki oyunun üzerine koymak istediklerini dile getiren Özbalta, şöyle devam etti:

“Oyunun üstüne nasıl koyulacağıyla alakalı teknik ekibimizle görüştük. Eksiklerimiz, artılarımız neydi, artıları daha yukarı nasıl çekebiliriz, eksileri de ortadan nasıl kaldırabiliriz şeklinde konuşmalarımız, paylaşımlarımız, geri bildirimlerimiz oldu. Bu oyun artık çok tempolu oynanıyor. Bizim birinci hedefimiz tempolu oyun oynamak. Bu oyun, fiziksel bir oyun. Her geçen gün antrenman verileri yükselen, gelişim gösteren, koşular, hız, atlama, zıplama, fiziksel güç, birinci teknik organizasyonların yanında yer alan bir enstrüman oldu. Yani çok gerekli olan bir durum oldu. O fiziksel gücümüzün üstüne nasıl koyarız, buna bakıyoruz.”

– “Uyum sağlayacak oyuncuları transfer etmeliyiz”

Beklentileri karşılayabilecek, tempolu oyuna adapte olabilecek oyuncuları transfer etmek istediklerine dikkati çeken Özbalta, şunları kaydetti:

“Oynayacağımız oyunun karşılığını verebilecek oyuncuları transfer etmeliyiz, ki birkaçını zaten transfer ettik, şu anda sahadalar. Önümüzdeki günlerde inşallah buraya uyum sağlayacak oyuncuları da transfer etmeliyiz. Yani fiziksel, teknik kapasite, oyunu, organizasyonları algılama anlamında ve atletik yapılı oyuncular, bu oyunun karşılığını veren oyuncular. Biz de bu tarzda bir oyun oynamak istiyoruz. O tarzda da oyuncular seçme çabası içindeyiz.”

Özbalta, taraftarın geçen sezon takıma en iyi şekilde destek verdiğini, yeni sezonda da aynı desteği görmek istediklerini sözlerine ekledi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Uzmanından saman nezlesine karşı uyarılar

Anadolu Ajansı
Yayın: 06.07.2024 00:45
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Özcan Oğurlu, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan alerjinin mevsimsel olması durumunda şikayetler görülür görülmez hekime başvurarak tedaviye başlanması önerisinde bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre saman nezlesi olarak da adlandırılan alerjik rinit, hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözde sulanma, burun ve gözde kaşıntı gibi şikayetlere neden oluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Özcan Oğurlu, ilkbahar ve yaz aylarında artış gösteren saman nezlesinin, bulaşıcı olmadığını, alerjik hastalıkların çoğunun kalıtsal olduğunu ve iç-dış mekanlardaki çeşitli alerjenlerin saman nezlesini tetiklediğini belirtti.

Astımı olan kişilerde saman nezlesinin daha çok görüldüğünü saman nezlesi olanlarda da astımın ortaya çıkma olasılığının arttığını kaydeden Oğurlu, saman nezlesinin, havada bulunan alerjen adlı küçük parçacıklara karşı vücudun geliştirdiği reaksiyon sonucunda ortaya çıktığı bilgisini paylaştı.

Oğurlu, “Alerjenleri burnumuzdan soluduğumuzda, eğer alerjik bir hassasiyet varsa, çeşitli reaksiyonlar sonucunda histamin adı verilen bir madde açığa çıkar. Bunun sonucunda da çeşitli belirtiler gözlemlenir.” ifadelerini kullandı.

– Saman nezlesi ile soğuk algınlığı karıştırılmamalı

Saman nezlesinin hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık gibi belirtileri olduğunu aktaran Oğurlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Soğuk algınlığı bulaşıcı bir hastalıkken, saman nezlesi bulaşıcı değildir. Saman nezlesinde ateş olması beklenmez. Soğuk algınlığında ise kas ve eklem ağrıları olması beklenir. Saman nezlesi, ilkbahar ve yaz aylarında artış gösterirken, soğuk algınlığı daha çok kış aylarında görülür. Eğer hassasiyet varsa ağaç, çimen, çiçek ve bitkilerden gelen polenler, küf mantarları, ev tozu akarları, evcil hayvanların tüyleri ve çeşitli böcekler, alerjik nezle bulgularının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Mevsimsel alerjiler, dış ortamda havada bulunan polenlerin arttığı ilkbahar ve yaz aylarında daha çok görülür. Evcil hayvanlardan ve ev tozu akarlarından kaynaklanan iç ortam alerjileri yılın her döneminde görülebilir.”

– Antikor testleri yapılarak tanı konur

Oğurlu, tanı konurken vücudun alerjenlere karşı ürettiği bir antikor olan immünoglobulin E (IgE) ölçümünün yararlı olduğuna işaret ederek, “Spesifik olarak herhangi bir maddeye karşı vücudun ürettiği immunoglobulin E seviyesi ölçülerek, gıda ve solunum alerjisi olup olmadığı belirlenerek alerji türü tespit edebilir. Herhangi bir alerjene karşı hassasiyetin anlaşılabilmesi için deri prick testi de yapılabilir. Deri prick testinde, ön kol derisinde oluşturulan küçük deliklere alerjen uygulanır ve gelişen reaksiyon ölçülür. Böylece neye karşı alerjiniz olduğu belirlenebilir.” ifadelerini kullandı.

Antihistaminik ilaçların tedavide önemli rol oynadığını vurgulayan Oğurlu, bu ilaçların tablet ve sprey formlarından yararlandığını aynı zamanda kortizon içeren burun spreylerinin de tedavide işe yaradığını aktardı.

Sprey şeklinde kullanıldığı için kortizonun sistemik yan etkilerinin ortaya çıkmadığını vurgulayan Oğurlu, “Bu tür ilaçları kullanmaktan endişe etmemeliyiz. Yine burun akıntısını ve tıkanıklığını giderecek dekonjestan ilaçlardan da yararlanılır. Bunların sistemik yan etkileri olabileceği için uzun süre kullanmak istemeyiz. Alerjik sürece etki eden lökotrien reseptör blokeri gibi başka ilaçlardan da yararlanılabilir. Belirli bir alerjene duyarlılık varsa, bu duyarlılığı ortadan kaldırmak için, aşı tedavisi de denilen immunoterapiden de yararlanılır.” açıklamalarında bulundu.

Bütün hastalıklarda olduğu gibi alerjik hastalıklarda da korunmanın çok önemli olduğunu belirten Oğurlu, şunları kaydetti:

“Şikayetler mevsimselse ve özellikle belli bir ayda başlıyorsa şikayetler başlar başlamaz, hatta başlamadan önce hekime başvurulması ve tedaviye başlanması ile bulguların ortaya çıkması önlenebilir. Polen sayısının yüksek olduğu ilkbahar ve yaz aylarında arabaların ve evlerin camları kapalı tutulabilir. Elektrikli süpürgelerde ve klimalarda filtreler kullanılabilir. Ev tozu akarlarına karşı korunmak için ev içinde toz çıkarabilecek halı kilim, battaniye gibi ev eşyaları daha az kullanılabilir. Yastıklarda ve yataklarda koruyucu kılıflar kullanılabilir. Evcil hayvanlar yatak odalarından uzak tutulabilir.”