Karabük değişim sürecinde olan bir kent durumunda.
Değişime ayak uydurmak var olmanın olmazsa olmaz koşulu.
Kuruluşundan itibaren Karabük hep başkalaşım içinde olmuş.
Olmaya da devam ediyor.
Kentin dinamikleri ve koşullar bu durumu zorunlu kılıyor.
Karabük halkı bu durumunun farkında.
Bu farkında oluş dinamizm oluşturuyor.
Herkes ileriye bakıyor.
Önüne bakıp yürüyen kalmadı.
Karabüklüler kendi dinamik unsurlarına ,kaynaklarına dayanarak geleceği kucaklamak istiyor.
Kim istemez ki…
Tek dayanak noktamız,güç kaynağımız,üretim kenti oluşumuz.
Bataklık kurutularak sanayileşme hamlesiyle oluşturulan bu kentte,79 yılda elde edilen başarı her şeyden önce bizlere moral vermektedir…
Kentin bugünkü durumu; ben Karabüklüyüm diyen herkesin çalışmalarıyla ve özverisinin bir eseridir.
Bu eser aynı zamanda övünç duyduğumuz Cumhuriyetimizin azmi ve başarısıdır.
Düşünceler Türk insanın çalışkanlığı ile buluşunca Karabük,o günkü koşulların ürünü olarak doğduğunu bir tarihi gerçeklik olarak bugün herkes bilmektedir.
Geleceğini bulma noktasında da kendi geçmişinden aldığı güçle yarınlara doğru yürümeye çalışmaktadır.

Cumhuriyetin endüstrileşme projesinin ürünü olan bu kentte bundan sonra neler yapılabilir?
İnsanların refah ve mutluluğu nasıl daim kılınabilir?…
Bu sorulara yanıt vermek için Karabük’te ortaya atılmış öngörüler ve projeler ortada…
Tasarlanmış bu düşünceleri ister beğenir isterse beğenmezsiniz.
O ayrı bir konu.
Ama burada birileri bu kent için bir takım öneriler ortaya atmışsa bunu gerçekten kamuoyu önünde tartışmak ve düşüncelerin kitleler tarafından öğrenilmesi sağlamak bizim için birinci derecede önemsenmesi gerekli husus olmalıdır.
Bunun yanında Karabük için ortaya atılmış ve gerçekten önümüzü görmeyi sağlayacak ciddi tezler var…
Bu öngörüler her alanda kendini hissettirmektedir.
Ne gibi mi?Turizm,ticaret,tarım,hayvancılık,hava kirliliği,kent estetiği,yapılaşma,nüfus,sanayi…eğitim,öğretim,sosyal hayat..vb. aklınıza ne gelirse,bu konularda üretilmiş birçok proje vardır.
Bu görüş ve düşüncelerin geç hayata geçirilmesi noktasında gerçekten kent dinamizmini sekteye uğratmaktadır.
Göstermelik hareketler ve popülist yaklaşımlar Karabük’ün geleceğini ve değişim sürecini olumsuz etkilemektedir.
Karabük’te yetişen,güzide okulları kazanan eğitimli nüfusun istihdam nedeniyle Karabük’e gelmesi,iş bulup enerjisini bu kent için yeniden üretime dönüştürmesi ve katma değer olarak kentimize katkı yapması artık mümkün görünmemektedir.
Karabük öngörülerinin hayatla buluşması ve uygulanır olması en çok istediğimiz bir hususiyettir.
Bu çerçevede konunun bizi meşgul eden en önemli yanı ise Karabük’e yakışır bir model oluşturup,yaşayanların ihtiyacına cevap verecek bir dinamizmin yakalanmasıdır.
Dinamizm ve değişim ortak paydamız olursa hayatı sekteye uğratan durgun hallerden kurtulmak olanaklı olacaktır.
Metaforik olarak söyleyecek olursak…
Karabük her yağan yağmurla oluşan sele teslim olan bir kent olmayacaktır..!