Demokrat Olmak…!

Demokrat Olmak…!

Yayın: 01.04.2015 08:38
Paylaş:
A+ A-

Demokrasi ,demokrasi diyoruz ama…

Biz özünde demokrat mıyız?

İsterseniz önce işe buradan başlayalım…
Birey olarak birbirimize ne kadar tahammül gösterebiliyoruz.?
Biz…
Farklılıklar karşısında tutumuz ne?
Düşüncelerimize aykırı bir şeyler söylendiğinde ne kadar hoşgörülü olabiliyoruz.?
Kendinizi bu hususlarda hiç sorgulama gereği duydunuz mu?
Biz…
Öz de kavga etmeyi çok seviyoruz.
Hele de birbirimizle uğraşmayı.
Şiddeti ve korumazsız kadınları dövmeyi
Trafikte kurallara aykırı seyretmeyi
Bir maharet sayıyoruz.
Neden mi.?
Çıkarlarımızı her konunun üstünde tuttuğumuz içir tabi…
İyi de…
Neden böyleyiz.?
Çünkü yetişme/yetiştirilme düzenimizde demokrasi yok.
Aile yapımızda,eğitim ve öğretim aldığımız kurumlarımızda böyle bir alışkanlık yok.
Asker disiplini ile yetiştirildik.
Yat/kalk /emredersiniz efendim.
Ya da…
Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım.
Bir de büyüklerin yanında susmayı bilmek gerek.
Şikayet etmek,soru sormak yok.
Neden?
Çünkü büyük konuşur,küçük dinler.
Evet öyle ama…
Karşı tarafı da dinlemek gerekmez mi?
Şimdi bu terbiye biçiminden demokrat bir yapıya ulaşmak mümkün müdür.?
İşin siyasi yönüne bakarsanız orada da bu yapılanmanın etkili olduğunu görürsünüz.
Türk siyasi yaşamında çok partili demokratik hayat 18 Temmuz 1945’de Nuri Demirağ’ın kurduğu Milli Kalkınma Partisi ile kesin olarak başladı.
1946 seçimleri bu bakımdan önemlidir.
Türk siyasi tarihinde kesin olarak çok partili demokratik hayat başladı.
Hileli olarak tarihe geçen seçimler sonucunda tekrar CHP iktidara geldi.
Bu seçimlerin en önemli muhalefet cephesi olan Demokrat Parti seçimleri kaybetti.
Seçim kanununda değişikliğe gidildi.
“Gizli oy açık sayım “ esası kabul edildi
Demokrat Parti 14 Mayıs 1950 yılında büyük bir farkla seçimi kazanarak iktidara geldi.
Peki hangi sloganla kitleleri etkilemeyi başardı.
“Artık yeter”
“Artık yeter.”
“Yetti kardeşim…”
Biz farklılık istiyoruz …
27 yıllık tek parti iktidarından bıktık.
Bizim siyasal partilerimiz seçimi kazandıktan sonra merkezde yer ettikten sonra kendilerini yeniden tanımlıyorlar ve geldikleri çevreye yabancılaşıyorlar.
Daha doğrusu…
Vatandaşı unutuyorlar.
Neden böyle oluyor diye düşündüğümüzde aklımıza insan yetiştirme düzenimiz geliyor.
Demokrat kimlik kazanma sorununu bir türlü çözümleyemedik.
Bu düzelir mi?
Öncelikle eğitim ve öğretim sistemini otoriter/sıkkın ve bıkkın halinden kurtarmamız gerekiyor.
Sorgulamadan öğretmeyi terk etmek gerekiyor.
Öğretirken sevdirmek.
Azarlamamak.
Yapıcı olmak.
Öğrenene değer vermek.!
Yaşamsal/hayata dönük bilgilerle gençlerin geleceği kucaklamasını sağlamak.
Var mı böyle bir eğitim-öğretim uygulaması…
Böyle bir soruyu sormaya bile gerek yok.
Emret komutanım.
Emret başbakanım
Emret öğretmenim…
Emredile emredile emir kulu olduk.
Demokrasiyi emrede emrede tanınmaz hale getirdik.
Kendi görüşlerimize kendimiz dahi değer vermemeye başladık
Şimdi soruyorum…
Nasıl Demokrat olacağız?
Demokrasimiz nasıl gelişecek.?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Biletinial, ilk çeyrek büyüme verilerini açıkladı

Anadolu Ajansı
Yayın: 07.05.2024 04:00
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Biletinial, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre 4 kat büyüdü.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Biletinial, yılın ilk çeyreğinin büyüme verilerini paylaştı.

Yıla yeni yatırım ve açılımlarla giren Biletinial, bunun sonuçlarını ilk çeyrekte almaya başladı. Etkinlik, eğitim, müzik, opera-bale ve tiyatroda geçen yılın aynı dönemine göre 4 kat bilet satan şirket, 2023'ü ise bir önceki yıla göre 2 kat büyüme ile kapattı.

Satışlarda ilk 10 sırada İstanbul Avrupa Yakası, Ankara, İstanbul Anadolu Yakası, Bursa, İzmir, Antalya, Eskişehir, Manisa, Gaziantep ve Kocaeli yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Biletinial Üst Yöneticisi (CEO) Ulaş Uslu, şirketin Türkiye'deki sinema salonlarının yüzde 60'ına, tiyatro salonlarının ise yüzde 80'ine hizmet verdiğini belirtti.

Uslu, “2024'ün ilk çeyreğinde rekor büyümeye imza attık. Sürekli artan hizmet kalitemiz ve kapsayıcılığımız, hizmet verdiğimiz müşterilerimiz için açtığımız yeni büyüme alanları ve artan işbirliklerimiz bize bu başarıyı getirdi. Bunun arka planında müşterilerimizin ihtiyaçlarını önceden belirleyip, bu ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirip yatırım yapmamız var.” ifadelerini kullandı.

Şirketin, yılın ilk üç aylık döneminde pek çok ilke imza attıklarına dikkati çeken Uslu, tiyatro ve sinema alanında tamamen müşteri odaklı bir proje geliştirerek şirketin internet sitesi üzerinde satılan tüm etkinlikler için yorum ve reyting uygulaması başlattıklarını kaydetti.

Uygulamayla her etkinlik sonunda müşterilere SMS ile gönderdikleri kişiye özel linkle görüşlerini sorduklarını anlatan Uslu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Gelen yorumlar tamamen şeffaf şekilde sitede ve iş ortaklarının panelinde yayınlanıyor. Devreye alındığı günden bugüne kadarki 2 aylık kısa dönemde 200 bine yaklaşan yorum, gerçekten etkinliğe katılan izleyicilerden toplandı. Uygulamamız ile seyirciler ilgilendiği film, oyun, standup gösterisi ya da konser hakkında birebir ve bağımsız görüşleri önceden edinip tercihini buna göre yapabiliyor. Yorum uygulamasında dikkat çeken bir özellik de üniversitelerin tiyatro eleştirmenliği bölümlerinde lisans ve yüksek lisans yapan gençlerle oluşturulan 'genç yazar' ekibi. Geleceğin profesyonel tiyatro eleştirmenleri olacak genç yazarlar, oyunlar izleyip web sitemizde yorum ve analizlerini yayımlayabiliyor.”