Dünya Radyo Günü kutlanıyor

Dünya Radyo Günü kutlanıyor

Yayın: 13.02.2024 16:27
Paylaş:
A+ A-

Dünya Radyo Günü, “Bilgilendiren, eğlendiren ve eğiten bir yüzyıl” temasıyla kutlanıyor

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Dünya Radyo Günü’nün 13. yıl dönümünü “Bilgilendiren, eğlendiren ve eğiten bir yüzyıl” temasıyla kutluyor.

UNESCO verilerinden derlenen bilgilere göre, UNESCO’ya üye ülkeler tarafından 2011’de ilan edilen ve 2012’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından uluslararası BM günü olarak kabul edilen 13 Şubat, “Dünya Radyo Günü” olarak kutlanıyor.

Dünya Radyo Günü, İspanya Radyo Akademisinin teklifiyle, radyo yayın dernekleri, kamu, ticari, topluluk ve uluslararası radyo istasyonları, kurumlar, Birleşmiş Milletler ajansları, programları ve fonları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, kalkınma vakıfları ve ajanslarının yanı sıra UNESCO ulusal komisyonları ve üye devletleri temsil eden daimi delegasyonlar gibi tüm paydaşları içeren kapsamlı bir istişare sürecinin ardından oluşturuldu.

Küresel düzeyde en yaygın tüketilen mecra olan radyo, dünyada en çok güvenilen ve kullanılan medya araçlarından biri olmaya devam ediyor.

Dünya Radyo Günü’nün 13. yıl dönümü için belirlenen tema “Bilgilendiren, eğlendiren ve eğiten bir yüzyıl”. Bu temayla UNESCO, dünya çapındaki tüm radyo endüstrisini, yüzyıllık yolculuğunun bu özel ve önemli dönüm noktasında, küresel kutlamasına katılmaya davet ediyor.

Dünya Radyo Günü’nün 2024 teması, radyonun olağanüstü geçmişine, ilgili bugününe ve dinamik bir gelecek vaadine geniş bir ışık tutuyor.

Radyo yeni teknolojilere adapte oluyor

Radyo, eğitim, haberleşme ve içerikleriyle geniş bir yelpazede yayın hizmeti sunarken, yeni teknolojilerle yaşam tarzlarına adapte olarak varlığını sürdürüyor.

Telefon ve telgrafın icadından sonra 19. yüzyılın sonlarına doğru icat edilen radyo, milyonlarca kişiye haber alma imkanı sağladı.

Radyo, internet radyosu, podcast, akıllı telefon ve yeni teknolojilerin ortaya çıkması ve yaygınlaşmasıyla insanların yaşam tarzı ve davranışlarına adapte olurken, küresel düzeyde kullanılmaya devam ediyor.

Düşük maliyetli bir iletişim aracı ve kolay erişilebilir olmasıyla halihazırda da en güçlü iletişim araçlarından biri kabul edilen radyo, en geniş kitleye en ekonomik yoldan ulaşma konusunda da kolaylık sağlıyor.

Radyo, geçmiş zamanlarda insanların bir arada dinlediği bir medya aracıyken, bugün teknolojik gelişmelerle herkes tarafından her yerde erişilebilir çok platformlu bir hale geldi.

Kutlama amacıyla UNESCO’dan ses dosyaları

UNESCO, 2024 Dünya Radyo Günü vesilesiyle her biri bir dakikalık 20 ses dosyası yayımlıyor.

Ses dosyaları, radyoyu tarihi arka planından şu anki işleyişine kadar tüm süreçte ele alıyor.

Dünya Radyo Günü’nü kutlama amacıyla bu dosyalar, programlarda, etkinliklerde ve sosyal medyada telif hakkı kısıtlaması olmaksızın ücretsiz yayımlanabilecek, paylaşılabilecek ve kullanılabilecek. (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu “Gazze” tablosuna izin vermeyince sokak sergisi iptal edildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 18.05.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – ENES TAHA ERSEN – Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Fransız Kültür Merkezi tarafından organize edilen sokak sanatı sergisindeki Türk grafiti sanatçısının Gazze konulu çalışmasına sansür uygulayınca sergi iptal oldu.

Fransız Kültür Merkezi, bugün yapılması planlanan “Olimpiyat Oyunları” temalı sokak sanatı sergisinin iptal olduğunu davetlilere attığı maille duyururken, iptal nedenini kamuoyuna açıklamadı.

AA muhabirinin iptale ilişkin sorularını yanıtlamaktan kaçınan kültür merkezinin, Fransız Başkonsolosluğunun Gazze konulu tablonun sergilenmesine izin vermediği için sergiyi iptal etmek zorunda kaldığı öğrenildi.

Çalışması sansüre maruz kalan ve diğer sanatçılar tarafından da sansüre karşı desteklenen grafiti sanatçısı Muhammed Emin Türkmen, yaşananlarını AA'ya anlattı.

MET takma adıyla tanınan Türkmen, Gazze konulu çalışmasına sansür uygulanmasına diğer sanatçıların da tepki gösterdiğini ve serginin Başkonsolosluğun ısrarıyla iptal edilmek zorunda kaldığını dile getirdi.

– Gazze'yle ilgili eser aylar önce görüşüldü

Yaklaşık 3 ay kadar önce Fransız Kültür Merkezinin kendisi ile iletişime geçerek olimpiyat oyunları temalı sokak sergisine davet ettiğini ve kendisinin de bu davete olumlu yanıt verdiğini söyleyen Türkmen, Gazze ve olimpiyatları birleştiren bir konuya sahip eser ile sergiye katılacağını, bunun için herhangi bir problem olup olmadığını aylar öncesinden ilgililerle görüştüklerini ifade etti.

Dünyanın bir ucunda insanlar katledilirken sadece olimpiyatları konu alan bir sergi yapmanın doğru olmayacağını, bu insanlara ses olmamanın komik, gerçeklikten uzak ve vicdanen rahatsız edici olacağını Fransız Kültür Merkezi yetkilileri ile yaptıkları görüşmede dile getirdiğini kaydeden Türkmen, şunları anlattı:

“Fransız Kültür yetkilileri ve diğer sanatçı arkadaşlar bu talebime olumlu yaklaştılar. Ancak bu süreçte, benden eserimde, herhangi bir hakaret unsurunun bulunmamasını rica ettiler. 'Fransa sanat ve fikir konusunda özgürlükler ülkesidir.' dediler ve bu yaklaşım ile açıkçası önce beni mutlu ettiler. Ben zaten hakareti, ifade özgürlüğü olarak kabul eden bir sanatçı değilim. Ancak sonrası konuştuğumuz gibi ilerlemedi.”

– “İnsanların acısını dile getiremeyeceksem bu sergide olmamın da bir anlamı yok”

Fransız Kültür Merkezi yetkililerinin serginin açılmasına 2 gün kala acil bir toplantı düzenlenmesini talep ettiklerini ve sonrasında eserinin sergide gösterilemeyeceğinin kendisine beyan edildiğini belirten Türkmen, şu ifadeleri kullandı:

“Serginin açılışına 2 gün kala bana bir telefon geldi. Küratörümüz bir toplantı yapmamız gerektiğini belirtti. Toplantıda bana bu sergide bu tema içerisinde eserlerimi sergileyemeyeceğim beyan edildi. Ben de diğer sanatçı arkadaşlarımızın emeğini ziyan etmemek için uğraş verdim. Ancak onlar, alınan bu kararın Fransız Başkonsolosluğunun kararı olduğunu bana ilettiler. Ben eserimde düzeltme yapabileceğimi belirtmeme rağmen konsolosluğun Filistin ile alakalı bir eseri bu sergide görmek istemediklerini belirttiler.”

Türkmen, kendisi ile birlikte sergide eserleri sergilenecek 5 sanatçının emeğinin boşa gitmemesi adına süreci yapıcı bir şekilde çözüme kavuşturmaya çalıştığını, ancak Başkonsolosluk kararının kesin olması nedeniyle programda hazırladığı tablonun sergilenemeyeceği, sadece farklı bir çalışma hazırlaması durumunda programa katılım sağlayabileceğinin kendisine söylendiğini aktardı.

Türkmen, şöyle devam etti:

“Başka bir temaya dönüştüremeyeceksem eserimin sergilenemeyeceği bana iletildi. Ben bu motivasyon ile sergiye katıldım ve en başında çalışacağım konuyu zaten kendilerine iletmiştim. Nitekim en başında bu konuyla ilgili bir problem olmamış, kendileri de bunu kabul etmişti. Fakat bu tutum Başkonsolosluğun kararı ile değişti. 'Eğer ben oradaki insanların acısını dile getiremeyeceksem zaten benim bu sergide olmamın da bir anlamı yok.' diyerek çekilme kararı aldım.”

Türkmen ayrıca Fransız Başkonsolosluğunun kararının ardından sergiye katılan diğer 5 sanatçı ve küratörün de “Sen yoksan ve sana bir sansür uygulanacaksa bizim de burada bulunmamızın bir anlamı yok.” diyerek programdan çekildiklerini, bunun üzerine serginin iptal edildiğini açıkladı.

– “Eserimde 'Olimpiyatlar Filistin'de olsa nasıl olurdu' konusunu anlatmaya çalıştım”

Sergide gösterilmek üzere hazırladığı tablo ile ilgili bilgiler veren Türkmen, şunları söyledi:

“Bu çalışmada konumuz olimpiyatlar olduğu için eserimde, 'Olimpiyatlar Fransa'da değil de Filistin’de olsaydı nasıl olurdu?' konusunu anlatmaya çalıştım. Bir an oradaki çocukların kaçışmaları, düşen bombalar canlandı. Bu tablo aslında bize şunu anlatıyor: 2040 olimpiyatlarına katılma ihtimali olan 15 bin çocuk İsrail tarafından öldürüldü. Eserin ismi: Gerçek Olimpiyatlardı (Real Olympics) Bu gerçek olimpiyatlarda bu çocuklara, yarışı kazanması durumunda sadece yaşama hakkı tanınıyor. Yani ikinci olma şansları yok çünkü ölüyorlar. Ben burada bunu anlatmak istedim.”

Hazırladığı tablonun yanı sıra Fransız Kültür Merkezi'nde kendine ayrılan bölümde evrensel barış mesajları, Gazze'de yaşananlar ile dünyanın bakış açısını gösteren ifadelerin yer aldığını belirten Türkmen, hiçbir hakaret unsuruna yer vermemesine rağmen eserine sansür uygulandığını kaydetti. Türkmen, şunları aktardı:

“Bu aslında tek başına bir tablo değildi. Bu tabloların asıldığı bir sokak duvarı oluşturmuştum enstitü içerisinde. O duvara bu tabloları asacaktım. Duvarda Filistin ile ilgili evrensel mesajlar yer alıyordu sevgi, barış ve özgürlük üzerine. Ben bu tabloları o mesajların yer aldığı duvar üzerine asacaktım ancak Başkonsolosluk kararı buna engel oldu, maalesef eserimin sergilenmesine müsaade edilmedi.”

Gazze'de süren katliama karşı sanatı ile Filistinlilere ses olmaya devam edeceğini belirten Türkmen, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“7 Ekim'den bu yana çok ciddi bir sivil katliamı var Filistin’de. Ben anlam veremiyorum, bütün dünya buna seyirci kalıyor. Ben bu süreç başladığından beri her akşam 'Bu insanlar için acaba ne yapabilirim?' diye düşünüyor, elimden geldiğince sanatımla oradaki insanlara, çocuklara ses olmak için çabalıyorum. Ben öbür dünyaya inanan bir insanım ve orada katledilen çocukların bir gün benim karşıma çıkıp 'Biz orada katledilirken sen ne yapıyordun?' diye soracaklarına inanıyorum. Benim orada onlara verebilecek bir cevabımın olması lazım. Bunu sanatımla yapmaya çalışıyorum. Onlar için yaptıklarım bir işe yarıyor mu bilmiyorum ancak elimden geldiği kadarıyla onlara ses olmaya çalışıyorum, olmaya devam edeceğim.”