Ekmekçi: “Futbolcunun Tekme Atma Lüksü Yok”

Ekmekçi: “Futbolcunun Tekme Atma Lüksü Yok”

Yayın: 03.05.2016 10:28
Paylaş:
A+ A-

Geçtiğimiz hafta sonu PTT 1. Lig’de oynanan Kardemir Karabükspor – Vartaş Elazığ spor maçında Tom’un uçarak tekme atması sonrası 7 gün iş göremez raporu alan ve futbolcudan şikayetçi olan özel güvenlik amiri Aydın Ekmekçi, “Futbolcunun gelip de taraftara ya da bana tekme atma lüksü yok. Sahada futbolcuları korumaya çalışırken şiddeti biz görüyoruz” dedi.

Kardemir Karabükspor ile Vartaş Elazığspor arasında oynanan maçın ardından çıkan olaylarda sahaya girerek elindeki davul tokmağını Elazığspor’lu futbolcu Tom’a ve maçın hakemi Tolga Özkalfa’ya doğru fırlatan taraftar Hamit Su’ya engel olmaya çalıştığı sırada futbolcunun uçan tekmesiyle yaralanan maraton tribününün güvenlik amiri Aydın Ekmekçi, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tedavisinin devamı için geldi.

Gazetecilere maç sonunda yaşananları anlatan Ekmekçi, “Maçın bitiş düdüğü ile birlikte sahaya giren bir seyirciyi gördüm. Müdahale etmek için peşinden koştum. Taraftarı yakalayıp yere doğru yatırmaya çalışırken futbolcu bana uçan tekme attı. Tekme sol çeneme geldi ve boynumda bir kütleme oldu. Güvenlik amirimiz Zeki beye bana bir şeyler oluyor dedim ve o an bayılmışım. Gözlerimi açtığımda ambulansta buldum kendimi. Tekme direkt olarak bana atılmış olmayabilir ama bir futbolcunun taraftarla hiçbir zaman diyaloğa girmemesi lazım. Futbolcu taraftara ya da bana tekme atmış, bu hiç önemli değil. Biz seni orada korumuşuz, sana hiçbir müdahale olmadan seni kurtarmışım. Futbolcunun gelip de taraftara ya da bana tekme atma lüksü yok. Biz sahada futbolcuları korumaya çalışırken şiddeti futbolculardan biz görüyoruz. Biz onları koruyoruz, onların da bize karşı böyle bir terbiyesizliğini istemiyoruz” dedi.

7 gün iş göremez raporu aldığını, boynunda ve çenesinde sağlık sorunu nedeniyle mağduriyetini ifade eden Ekmekçi, şunları söyledi: “7 yaşında oğlum var televizyondan izlemiş. Baba futbolcudan dayak mı yedin diye sordu. Bu benim çok zoruma gitti. Ben bunu kaldıramıyorum. Çoluk çocuğuma kepaze oldum. Annem ve babam maç gününden bu yana ağlıyor. Şikayetimin sonuna kadar arkasındayım. Gereğinin yapılmasını istiyorum.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolluk ve bereketi simgeleyen Hıdırellez, renkli ritüellerle yaşatılıyor

Yayın: 05.05.2024 13:32
Paylaş:
A+ A-

Hızır ile İlyas peygamberlerin buluştuğu gün olduğuna inanılan “UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri”ndeki Hıdırellez, yüzyıllardır renkli ritüellerle kutlanıyor.

Halk inancına göre, karada darda kalan kişilere yardım ve kılavuzluk eden, bolluk ve bereket getiren Hızır Peygamber ile suların koruyucusu İlyas Peygamber her yıl sadece bir kez buluşuyor. Ölümsüz olduklarına inanılan Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşması, Anadolu’nun yanı sıra Orta Doğu, Kırım, Azerbaycan ile Balkan ülkelerinde “bayram” olarak kutlanıyor.

Ölümsüzlüğe kavuşmuş, bolluk, bereketi simgeleyen kişiler oldukları için onların ayaklarını bastığı her yerin yeşerdiğine, temas ettikleri her şeyin bereketlendiğine inanılıyor. Baharın habercisi, bitkilere can veren, zorda, darda kalanlara yardım eden Hızır Peygamber, ak sakallı bir ihtiyar olarak tasvir ediliyor. İlyas Peygamber de uzun boylu, nur yüzlü olarak betimleniyor ve elinde uzun bir değnekle dolaştığına inanılıyor.

Adını Hızır ve İlyas kelimelerinin birleştirilmesinden alan Hıdırellez nedeniyle her yıl 5-6 Mayıs’ta çeşitli kutlamalar yapılıyor.

Türkiye ile Makedonya’nın ortak çalışması sonucu 2017’de “UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri”ne kaydettirilen Hıdırellez, kutlamalarla gelecek nesillere de aktarılıyor.

Hıdırellez kutlamaları genellikle yeşillik alanlarda, su kenarlarında, bazı yerlerde bir türbenin etrafında gerçekleştiriliyor. Bu dönemde, nevruzda olduğu gibi arınmaya özen gösteriliyor, evlerde temizlik yapılıyor, yeni kıyafetler hazırlanıyor, güreş, at yarışı, mendil kapma, ip atlama, salıncakta sallanma, mani söyleme gibi çeşitli etkinlikler yapılıyor. Boyalı yumurta kaynatma ve yakılan ateşlerin üzerinden atlama da kutlama ritüelleri arasında yer alıyor.

“Türk dünyasının ortak kültürel değerlerinden birisi”

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Alimcan İnayet, Hıdırellez inancına göre Hızır ile İlyas’ın her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece bir gül ağacının altında buluştuğunu söyledi.

Hıdırellez gecesinde Hızır’ın evleri dolaştığına ve dokunduğu her şeyi bereketli kıldığına inanıldığını aktaran İnayet, bu nedenle o gece yiyecek kapları, ambarlar ve kapıların açık tutulduğunu söyledi.

Prof. Dr. İnayet, Hıdırellez kutlamalarının takvimsel olarak kışın sona erip baharın başladığı bir döneme denk gelmesinden dolayı birçok yönden nevruz kutlamaları ile paralellik gösterdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Hıdırellez’de de nevruzda olduğu gibi temizlik yapılır, yiyecek ve yeni kıyafetler hazırlanır, ateşler yakılıp üzerinden atlanır, mezarlar ziyaret edilir, fakirlere yardım edilir, kırlara çıkılıp eğlenilir, dilek tutulur, dua edilir. Ancak nevruz eskiden yeniye geçişi, Hıdırellez ise bolluk bereketi simgeler. Hıdırellez tıpkı nevruz gibi Türk dünyasında coşkuyla kutlanan geleneklerden birisidir. Kutlamalar çerçevesinde oğlak ya da kuzu kesilir, boyalı yumurta kaynatılır, keşkek yapılır, dolma, çörek, börek, helva gibi çeşitli yemekler yapılır. Ayrıca kır gezisi yapılır. Yılın sağlıklı, bolluk bereket içinde geçmesi dilenir. Kesilen kurbanlar fakirlere dağıtılır. Dargınlar barıştırılır.”

Hıdırellez’in Türk dünyasının ortak kültürel değerlerinden birisi olduğunun altını çizen İnayet, söz konusu geleneğin toplumsal dayanışmayı, birlik beraberliği, paylaşma ve yardımlaşma duygusunu güçlendirip, bölgesel barış ve huzurun tesisinde önemli işlev gördüğünü sözlerine ekledi. (AA)