Elektrikte arz-talep değişkenliği temiz enerjiye geçişi zorlaştırabilir

Elektrikte arz-talep değişkenliği temiz enerjiye geçişi zorlaştırabilir

Anadolu Ajansı
Yayın: 26.01.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – GÜLSELİ KENARLI – Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozan Erdinç, temiz enerji kaynaklarından elde edilen elektrik gücünde meydana gelebilecek doğal düşüşlerin, tamamen yenilenebilir enerjiye geçişi zorlaştırabileceğini kaydetti.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının (IRENA) kuruluş günü olan 26 Ocak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun geçen yıl aldığı kararla Uluslararası Temiz Enerji günü kabul edildi.

Küresel ısınmaya neden olan fosil yakıt kullanımının azaltılması ve temiz enerjiye geçişin önemi hakkında farkındalık oluşturulması amacıyla alınan kararla, ülkeler arasındaki işbirliğinin, bilgi ve veri paylaşımının artırılması hedefleniyor.

Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen temiz enerji, sera gazı emisyonu oluşturmaması ve atmosferi kirletmemesi nedeniyle çevre dostu olarak nitelendiriliyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporlarına göre, dünya genelinde geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 50 artışla 510 gigavat yenilenebilir enerji kapasitesi devreye alınarak toplam yenilenebilir enerji kapasitesi 4 bin 217 gigavata ulaştı. Bu artışın yüzde 75'i güneş enerjisi yatırımlarından elde edildi.

Dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 itibarıyla bugünkü seviyesinin 2,5 katına çıkabileceği, söz konusu büyümenin yüzde 95'inin güneş ve rüzgar enerjisi projelerinden kaynaklanacağı belirtilirken 2025 itibarıyla, yenilenebilir enerji kaynaklarının, elektrik üretiminde en büyük paya sahip olan kömürü geride bırakacağı tahmin ediliyor.

Dünyayla paralel olarak Türkiye'nin elektrik kurulu gücünde de yenilenebilir enerjinin payı artıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2023 Aralık sonu itibarıyla Türkiye'nin elektrik kurulu gücü 106 bin 668 megavata ulaşırken bunun yüzde 53,3'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi.

Hidroelektrik enerjisi yüzde 30 ile yenilenebilir enerjide en büyük paya sahip olurken, rüzgar enerjisi yüzde 11,1 ve güneş enerjisi yüzde10,6 payı aldı. Elektrik üretiminin yüzde 23,8'i doğal gaz, yüzde 20,5'i ise kömür kullanılarak gerçekleştirildi.

– “Metropollerde enerji talebi 7-8 yılda yüzde 50 artacak”

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ozan Erdinç, son 20 yıldaki teknolojik gelişmelerle birlikte standart bir son kullanıcının elektrik enerjisi ihtiyacında büyük bir artış yaşandığını söyledi.

Erdinç, “Bireysel son kullanıcı için elektrik enerjisi geçmişte hayatımızın bir parçasıyken bugün bağımlılık seviyesinde. Çok yakın bir gelecekte ise yemek yemek, su içmek gibi olacak.” dedi.

Türkiye'nin metropollerinde ve gelişmekte olan ilçelerinde elektrik enerjisi talebinin 7-8 yıllık periyotta en az yüzde 50, 15 yıllık periyotta ise ikiye katlanacağı öngörüsünü paylaşan Erdinç, bu noktada yenilenebilir enerji kaynaklarının rolünün önemli olduğunu dile getirdi.

Erdinç, şöyle devam etti:

“Elektrik enerjisi arz ve talebi sürekli dengede olmalıdır. Ancak hava koşullarının değişmesi, örneğin bulutlanma ya da rüzgarın azalması gibi durumlar, rüzgar ve güneş enerjisi üretimini etkileyebilir. Bu değişkenlik, elektrik şebekeleri için bir sorun oluşturur. Temiz enerji kaynaklarından elde edilen elektrik gücünde meydana gelebilecek doğal düşüşlere karşı, konvansiyonel santrallerin hızlı bir şekilde devreye girmesi önemlidir. Bu durum yüzde 100 yenilenebilir enerji hedefine ulaşmayı zorlaştırabilir.”

Yenilenebilir enerji kaynaklarının politik süreçleri etkileyecek şekilde konvansiyonel kaynaklara olan bağımlılığı azalttığına ve karbon salımını düşürdüğüne dikkati çeken Erdinç, nükleer enerjinin de dışa bağımlılığı azaltma ve sanayinin baz yükünü karşılama potansiyeli nedeniyle önemli bir kaynak olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Şişecam’ın eurobond ihraçlarına 5 milyar dolara yakın talep geldi

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Şişecam, Türkiye dışı kurumsal yatırımcıdan gelen yüksek talep sonrası tahvil ihracını 1,5 milyar dolara çıkarırken, şirketin eurobonduna uluslararası kuruluşlardan 5 milyar dolara yakın talep geldi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, nisanda gerçekleştirdiği 1,1 milyar dolarlık eurobond ihracına gelen toplamda 3,5 milyar doların üzerindeki taleple Cumhuriyet tarihinin en büyük şirket tahvil ihracına imza atan Şişecam, rekorunu yeniledi.

Türkiye dışı kurumsal yatırımcıdan gelen yüksek talep sonrası tahvil ihracını 1,5 milyar dolara çıkaran Şişecam'ın eurobonduna uluslararası kuruluşlardan 5 milyar dolara yakın talep geldi.

Mayıs ayı başında ihraç edilen ve piyasada işlem gören mevcut eurobond getirilerinin altında bir oranla borçlanılmasına rağmen gösterilen ilgi, global finansal piyasaların Şişecam'a duyduğu güveni bir kez daha teyit etti.

Tahvil ihracını İngiltere'deki iştiraki “Sisecam UK PLC” üzerinden gerçekleştiren Şişecam, toplamda 5 yıl vadeli 675 milyon dolarlık, 8 yıl vadeli 825 milyon dolarlık tahvil ihracı gerçekleştirdi.

Dört kıtaya yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satışlarıyla küresel büyümesini sürdüren Şişecam'ın, Citigroup Global Markets Limited, HSBC Bank plc, J.P. Morgan Securities plc ve Merrill Lynch International'ı yetkilendirdiği iki ihraçta kupon faizleri aynı seviyede olup, tahvil getirilerinin ağırlıklı ortalamaları sırasıyla yüzde 8,056 ve yüzde 8,455 uygulandı.

Yoğun talep gören tahvillerin yüzde 37'si İngiltere, yüzde 36'sı ABD, yüzde 15'i Avrupa, yüzde 12'si ise Hong Kong başta olmak üzere Asya ve Orta Doğu menşeli fon ve finans kuruluşları tarafından satın alındı.