Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Düzce’de temaslarda bulundu:

Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Düzce’de temaslarda bulundu:

Anadolu Ajansı
Yayın: 26.02.2024 08:12
Paylaş:
A+ A-

DÜZCE (AA) – Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Gençlerimizin araştırmacı olmasını istiyoruz. 'Dene yap' atölyelerinde teknolojiye yaklaşmalarını, kodlamayı, teknolojiyi bilmelerini istiyoruz. Buna yönelen gençlerimizin ışığı olmak istiyoruz ama en önemli şey, bu vatanı sevmelerini istiyoruz.” dedi.

Temasları kapsamında Düzce Valiliğini ziyaret eden Osman Aşkın Bak, şeref defterini imzaladıktan sonra Vali Selçuk Aslan'dan kentteki çalışmalar hakkında bilgi aldı, İl Koordinasyon Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.

Bakan Bak, Kiremit Ocağı Mahallesi'ndeki Gençlik Merkezi'nde okçuluk eğitimi alan sporcuların antrenmanını izledi, halı sahadaki çocuklarla futbol oynadı. Down sendromlu çocukların halk oyunları kursuna da giden Bak, özel çocuklarla horon tepti, merkezin yanındaki 5 dönüm alanda inşa edilecek Çok Amaçlı Spor Merkezi'nin proje sahasında incelemelerde bulundu.

– Bak: “Gençlere yapılan yatırımları önemsiyoruz”

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen “Gençlik ve Sporcu Buluşması”na iştirak eden Bak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sporun içinden gelen birisi olduğunu hatırlatarak, gençler için spor kültürünün sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Gençlik merkezlerinde tiyatrodan müziğe, sanattan dil öğrenmeye, teknolojiye kadar pek çok eğitimi talep doğrultusunda gerçekleştirdiklerini anlatan Bak, bunların hem eğitici hem öğretici olduğunu, ayrıca paylaşmayı da sağladığını aktardı.

Bak, en önemli önceliklerinden birisinin bağımlılıkla mücadele olduğunu vurgulayarak, “Yani internet bağımlılığı, uyuşturucu, içki, alkol başta olmak üzere gençlerimizin geleceklerini, toplumumuzun değerlerini tehdit eden pek çok konuda önleyici olarak etkin mücadele yürütüyoruz. O yüzden gençlere yapılan yatırımları önemsiyoruz.” diye konuştu.

Yatırımlar sayesinde güreş, tekvando, halter, jimnastik, okçuluk ve diğer branşlarda madalyalar geldiğine işaret eden Bak, “Gençlerimizin araştırmacı olmasını istiyoruz. 'Dene yap' atölyelerinde teknolojiye yaklaşmalarını, kodlamayı, teknolojiyi bilmelerini istiyoruz. Buna yönelen gençlerimizin ışığı olmak istiyoruz ama en önemli şey, bu vatanı sevmelerini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Türkiye asla Gazze'deki soykırıma, zulme sessiz kalamaz”

Zor bir coğrafyada yaşadıklarını, Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yılını doldurduğunu, Suriye'de ve Gazze'de yaşananları herkesin gördüğünü anlatan Bak, şöyle devam etti:

“Gazze'de yaşananlara sessiz kalmayan bir ülke Türkiye. Tabii bunun lideri de Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Tüm dünyaya orada yaşanan soykırımı anlatmak, dikkatini çekmek için sürekli çaba harcıyor ve bu noktada da etkin politika yürütüyor. Her platformda bulunduk. Orada Brezilya Devlet Başkanı'nın (Lula da Silva) konuşmasını dinledik. Çok baskı yaptılar adama ama o aynı Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi, 'Orada kadınlar ve çocuklar öldürülürken, katledilirken, biz buna sessiz kalamayız, sesimizi yükseltmemiz lazım.' dedi. İşte bu bilinci görmemiz lazım. Yaklaşık 30 binin üzerinde kadın ve çocuk katledildi. Bebekler uyurken sessiz kalınır, çocuklar öldürülürken sessiz kalınmaz. Asla bu ülke, bu ülkenin vatandaşları başta Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere bu tip soykırımlara, bu tip zulme sessiz kalamaz. Bu millet zalimin her zaman karşısında olmuş, zulmü hiçbir zaman desteklememiştir. Kanının son damlasına kadar mücadele etmiştir. Bu ülkenin genleri bu. İşte bu gençlerimizin genleri de bu. Bunlar çok önemli. Sessiz kalamayız. Ne yaparız? Katkıda bulunuruz yardımlarımızla, yapacaklarımızla destek oluruz. İşte milletimizin genlerinde bunlar var. Bu zor günleri dünya aşacak ama bunun için de çok akıllı, araştıran, bilimi teknolojiyi takip eden, sporda da en iyi şekilde ülkesini temsil eden, uluslararası arenada başarı elde eden gençliğe ihtiyacımız var.”

Bak, milli muharip uçak KAAN'ın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini anımsatarak, “İçerideki muhalefet, 'Kalorifer peteğine benziyor.' dedi. Uçtu, 'tekerleği şöyle, böyle oldu' dendi. Barbaros (Demirbaş) Bey uçuşu gerçekleştirdi. Yok efendim motor yerli değilmiş. Yerlisini de yapacağız. Teknolojiyi kazanıyoruz. Bize, 'Bu kadar sürede nasıl yaptınız?' diye soruyorlar. Uçak indikten sonra piste koşan genç mühendislerin o heyecanını gördünüz değil mi? İşte Türkiye bu. O heyecanı yaşayan, başardığı şeyle gurur duyan çılgın Türkler işte bunlar. Hakikaten çok gurur duydum. Büyük bir başarı hikayesi. Arkası gelecek. O yüzden sizlere çok güveniyoruz.” şeklinde konuştu.

Düzce'ye yapılacak yatırımlardan da bahseden Bak, daha sonra gençlerin sorularını yanıtladı.

Bakan Bak'a ziyaretlerinde, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Gençlik ve Spor İl Müdürü İsa Yazıcı, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu da eşlik etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Uzmanından sınav kaygısı için öneriler

Anadolu Ajansı
Yayın: 21.05.2024 12:36
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, öğrencilere sınav öncesi kaygıyı azaltmak için, uygun bir çalışma takvimi planlama, uyku ve yemek düzenini aksatmama, mola vermeyi tembellik olarak görmeme ve spor aktiviteleri yapma önerilerinde bulundu.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Kırıkkanat, sınav kaygısına ilişkin değerlendirme yaptı.

Belli bir düzeye kadar endişenin, kaygı duygusunun çalışma motivasyonunu tetikleyebilecek bir güce sahip olduğunu aktaran Kırıkkanat, “Ama yoğun kaygıya eşlik eden endişe dediğimiz olumsuz düşünceler ve beklentiler, çocuğun konsantrasyonunun bozulmasına, dikkatinin dağılmasına neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Hayalleri için heyecanlanan gençler için ebeveynlere ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü vurgulayan Kırıkkanat, “Sınavı sadece bir araç olarak gören bir genç nesil için, hem ebeveynlerin hem gençlerin hem de öğretmenlerin sınavı, kıyasıya mücadele verilmesi gereken bir süreç olarak yorumlamamaları gerekmektedir.” görüşünü bildirdi.

Kırıkkanat, sınavı, gençlerin kariyer hedeflerine ulaşmasında basamaklardan sadece biri olduğunu göstermenin değerli olduğunu, bu sayede kaygı yönetiminin kolaylaşabileceğini anlattı.

Berke Kırıkkanat, sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin çalışırken ve sınav esnasında atabileceği adımlara ilişkin şunları kaydetti:

“Öğrenci sınavdan önce kaygı yaşıyorsa kendi çalışma stiline uygun bir çalışma takvimi planlamalı, uyku ve yemek düzenini aksatmamalı, mola vermeyi tembellik olarak görmemeli, spor aktiviteleri, beden gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri gibi bedensel egzersizler yapmalı. Sınav esnasında kaygı yaşaması durumunda ise öğrenci kendine sakinleşmesi için birkaç dakika izin vermeli. Diyaframdan nefes alıp vermesi, 'elimden geleni yapacağım, dünyanın sonu değil, mükemmel olmak zorunda değilim' gibi kendiyle olumlu bir içsel diyalog gerçekleştirmesi önemli adımlar arasında sayılabilir.”

Doç. Dr. Kırıkkanat, sınavı tamamlandıktan hemen sonra öğrencinin kendini rahatlatmasını sağlayacak aktivitelerde bulunmasını önerdi.

Ebeveynlerin yapabilecekleri konusunda da Kırıkkanat, “Her şeyden önemlisi, ebeveynlerin her durumda ve koşulda çocuklarının yanlarında olduğunu onlara hissettirmeleri oldukça önemlidir. Ebeveynlerin sınava hayati bir anlam yüklemeden, hayatın olağan akışı içerisinde yaşanan süreçlerden biri olduğu mesajını vererek çocuklarına yaklaşmaları, sınavın aile içinde bir tehdit unsuru olarak görülmesini engelleyebilir.” tavsiyesinde bulundu.

Kırıkkanat, ebeveynlerin ders dışında çocuklarının kendilerine zaman ayırmalarına izin vermeleri gerektiğini vurguladı.

Doç. Dr. Kırıkkanat, sınav kaygısı yaşayan bir gencin bir uzmana başvurma sürecini tetikleyen faktörleri ise şu şekilde sıraladı:

“Öğrenci kaygıdan kaynaklı olarak günlük hayatında eskiden yapabildiği aktiviteleri yapamaz hale geliyorsa, sınava dair olumsuz düşünceler ve beklentiler nedeniyle dikkati dağılıyorsa, çalışmayı erteliyorsa, bu konuda konuşmayı reddediyorsa, karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, baş ağrısı gibi bedensel yakınmalarında bir artış gözlemleniyorsa fiziksel enerjisi düşmüşse, çok çalışmasına rağmen performansında bir düşüş gözlemleniyorsa bir uzmana başvurulmalıdır.”