Giresun’da 50 metreden dökülen şelale doğa tutkunlarının rotasında

Giresun’da 50 metreden dökülen şelale doğa tutkunlarının rotasında

Anadolu Ajansı
Yayın: 22.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

GİRESUN (AA) – GÜLTEKİN YETGİN – Giresun'daki Çağlayan Şelalesi doğaseverler ve fotoğraf tutkunlarının rotasında yer alıyor.

Şebinkarahisar ilçesinin Çağlayan köyü sınırları içindeki şelale 50 metreden dökülüyor.

Ağustosta kuruma noktasına gelen Çağlayan Şelalesi, ilkbaharda kar sularının erimesiyle canlanıyor.

Giresun'un en uzun şelalesi Çağlayan'ın akışı bu aylarda yaz mevsimiyle karşılaştırılınca büyük farklılık gösteriyor.

Suyun artışıyla oluşan güzellik özellikle fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor, dronla da görüntüleniyor. Üst kısmına köyün içinden ulaşılan şelalenin alt kısmındaki alandan da suyun dökülüşü izlenebiliyor.

Doğa kulüplerinin yürüyüş rotasına giren şelale, kente gelen günübirlik ziyaretçilerin gezdiği yerler arasında bulunuyor.

Şelale sayesinde ilçenin turizmden daha fazla pay alması için çalışmalar yürütülüyor. Şebinkarahisar Belediyesi ile Yerel Eylem Grubu Derneğinin desteği ile şelalenin çevresinde ziyaretçiler için dinlenme alanları oluşturuldu.

– Keyifli yürüyüş rotası şelalede son buluyor

Giresun Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ahmet Kılıç, AA muhabirine, bu yıl ilk kez Çağlayan Şelalesi'ne yürüyüş düzenlediklerini söyledi.

İlçenin doğal güzellikleri arasında 33 kişi ile 12 kilometre yürüyerek şelaleye ulaştıklarını anlatan Kılıç, keyifli bir rotanın şelale ile son bulmasının doğaseverler üzerinde harika bir etki yarattığını belirtti.

Kılıç, suyun bu mevsimde coşkulu aktığını ifade ederek, “Şelalenin şu anki coşkusuyla birlikte adrenalin de o kadar yüksek. Adrenalin seven, bu heyecanı yaşamak isteyen arkadaşları Çağlayan Şelalesi'ne bekliyoruz. Bu gibi yerlere yürüyüşler düzenleyerek bilinirliğinin artmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz.” dedi.

Yürüyüşe katılan Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Tuğrul Külünkoğlu ise yükseklik bakımından şelalenin önemli bir özelliğe sahip olduğunu dile getirdi.

Şelalenin alt kısmından geçmenin de heyecan verici olduğunu anlatan Külünkoğlu, “Oradan geçerken farklı duygular yaşadım, görsel açıdan da çok zengin, herkesin gelip görmesini isterim. Altyapı tesisleri gibi çalışmalar yapılarak buranın tüm Türkiye'ye tanıtılması gerekiyor.” diye konuştu.

Enes Aktaş da muazzam bir görüntüye sahip Çağlayan Şelalesi'nin sadece Giresun halkının değil, çevre illerden de ziyaretçilerin görmesi gereken bir yer olduğunu ifade etti.

Doğa yürüyüşü yapan Eren Aydın, özellikle şelalenin altından geçmenin heyecanlı olduğunu belirterek, “Orada su serpintisi ile ıslanmamız, doğayı hissetmemiz bizim için çok güzel bir deneyim oldu.” dedi.

İstanbul'dan memleketi Giresun'a gezmeye gelen Gökhan Dadın, “Yaz aylarında gelmiştik o zaman bu şekilde değildi, şu an karların erimesiyle şelale tam anlamıyla görünüyor. Türkiye'de başka şelaleleri de gezdim ama hiçbirini aratmıyor, muhakkak görülmesi gereken yerlerden biri.” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğu Karadeniz’den 4 ayda 9 ülkeye bal ihracatı

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Doğu Karadeniz'den ocak-nisan döneminde ABD başta olmak üzere 9 ülkeye bal satıldı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, bölgeden 4 ayda 218 ton bal ihraç edildiğini söyledi.

Dış satımdan 894 milyon 471 bin dolar kazanç sağlandığına dikkati çeken Kalyoncu, “ABD, 462 bin 563 dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. ABD'yi 198 bin 750 dolarla Almanya, 96 bin 216 dolarla Suudi Arabistan takip etti. Bölgeden söz konusu dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Umman, Azerbaycan, Belçika ile Birleşik Krallık'a da bu dönem bal satıldı.” diye konuştu.

Kalyoncu, ihracatı artırmaya yönelik çalışmaları önemsediklerini vurgulayarak, bal ihracatının, organik, coğrafi işaretli ve markalı ürün ihracatıyla daha da artırılabileceğini ifade etti.

Bal üretimi açısından bu yıl hava şartlarının iyi geçtiğini, bunun da rekolteyi artıracağını dile getiren Kalyoncu, “Türk balını dünya piyasalarında kalitesiyle marka haline getirmemiz gerekiyor. Kaliteli ve en üst ambalajlarda Türk balının üretimi için ilgili kurumların etkin denetimler yaparak, asla ödün verilmemesi önem arz ediyor.” değerlendirmesini yaptı.