Hedefi 2024 Olimpiyatlarında Rekor Kırmak

Hedefi 2024 Olimpiyatlarında Rekor Kırmak

Yayın: 22.10.2020 22:51
Paylaş:
A+ A-

İstanbul’da düzenlenen U-16 Türkiye Salon Atletizm Şampiyonası’nda 60 metre ve 200 metre branşında Türkiye Şampiyonu olan Karabüklü Milli Sporcu Taha Özal, hedefinin 2024 olimpiyatlarında rekor kırmak olduğunu söyledi.
Atatürk Ortaokulu Gençlikspor Kulübü sporcusu olan 16 yaşındaki Taha Özal, 2024 olimpiyatları için çalışmalarını Safranbolu İlçe Stadyumu’nda aralıksız sürdürüyor. Antrenör Mustafa Toygar tarafından keşfedilen Özal’ın hedefi Balkan ve Avrupa Şampiyonluğu’nun ardından 2024 yılında düzenlenecek olan olimpiyatlarda rekor kırarak İstiklal Marşı’nı okutmak.
Milli sporcu Taha Özal, İstanbul’da düzenlenen U-16 Türkiye Salon Atletizm Şampiyonası’nda 60 metre ve 200 metre branşında Türkiye Şampiyonu olduğunu belirterek, “Yaptığım derecelerle Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkez’ine kaldım. Eğer pandemi araya girmeseydi Dünya Gençler Şampiyonası vardı. Orada hedefimiz ülkemizi temsil etmekti. Pandemi araya girdiği için bir şey yapamadık. Şu an her şey yolunda, iyi gidiyor” diye konuştu.

“2024 olimpiyatlarında rekor kırmak en büyük hedeflerimden”
İlk hedefinin bu yıl yapılacak olan Türkiye Şampiyonası’nda çok iyi bir derece koşup yine şampiyon olmak olduğunu ifade eden Özal, “Milli formamızı terletmek. Sonrasında Balkan Şampiyonası’nda ülkemi en iyi şekilde temsil edip Balkan Şampiyonu olmak en büyük hedeflerimden biri. Ondan sonra Avrupa Şampiyonluğu ve 2024 yılında yapılacak olimpiyatlarda hem milli marşımızı orada dinletmek hem de rekor kırmak en büyük hedeflerimden biri” dedi.
Özal, Karabük Çamlık’ta düzenlenen 2 bin metrelik koşu yarışında Mustafa Toygar tarafından keşfedildiğini söyledi.
Fenerbahçe gibi büyük kulüplerden teklif aldığını açıklayan Özal, hayalindeki kulüp olan ENKA’yı seçtiğini kaydetti.
Umut Uysal gibi kendi branşında olan sporcuları örnek aldığını dile getiren Özal, Olimpiyat Atleti olan Usain Bolt’un videolarını izlediğini ve takip ettiğini belirtti.
Karabük ilinde atletizm alanında ilkleri gerçekleştirmek istediklerini söyleyen Atatürk Ortaokulu GSK Başkanı Gökhan Berat, “Bu anlamda Taha ilk örneğimiz oldu. Türkiye dereceleri var. Kulüp olarak gençlere yönelmeyi hedefliyoruz. Kötü alışkanlıklardan uzaklaştıralım gençlerimizi. Bizlerle bir gelecekleri varsa ortaya çıkaralım diyoruz. İnşallah Taha gibi diğer sporcularımızı güzel bir gelecek doğrultusunda yönlendirmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordulu çift söküntü ip getirenlere Kabataş kilimi dokuyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

ORDU (AA) – EYÜP ELEVLİ – Ordu'nun Kabataş ilçesinde 46 yaşındaki Fatma Öztok, eskiyen örgü işlerin sökülmesiyle elde edilen iplerle Kabataş kilimi dokuyarak kazanç sağlıyor.

Öztok, Kabataş ilçesinde evlendikten sonra el tezgahında dokumacılık yapan kayınvalidesi Kadriye Öztok'tan işin inceliklerini öğrendi.

Kayınvalidesinin sağlığı elvermediği için işi bırakmasının ardından Fatma Öztok, 2000 yılından itibaren evlerinin alt katında oluşturdukları atölyede mesleği sürdürüyor.

Dört yıl önce emekli olan Aziz Öztok da eşiyle atölyede mesai harcıyor.

İki çocuk annesi Fatma Öztok, AA muhabirine, kayınvalidesinin rahatsızlanması sonucu mesleği devam ettirdiğini söyledi.

Kayınvalidesinin kilimleri elinde dokuduğunu ancak kendisinin bu şekilde sürdüremediğini anlatan Öztok, adlıkları eski tip makinelerle yıllardır Kabataş kiliminin üretimini yaptıklarını ifade etti.

Öztok, Kabataş kilimine ilgi olduğunu dile getirerek, “Burada 7 kişi, 10 kişi çalıştırdığım da oldu. Ama çalışanlar fındık zamanı gelince işi bırakıyor. Siparişi de aldığımız için sıkıntıya düştüm. O yüzden siparişleri azalttım. Şimdi yapabileceğim kadar alıyorum.” dedi.

Eşiyle çalışmanın önemine işaret eden Öztok, “Eşimle çalışmak daha rahat, çok güzel. Ben eve çıksam, buraya müşteri geliyor. En azından burada müşteriye bakabilecek birisi oluyor. Öbür türlü eve çık, dükkana in şeklinde zor oluyor. O yüzden eşim geldikten sonra rahatladım. İşin getirisi de iyi oldu çok şükür.” diye konuştu.

Örgüleri söküp getirenlerin israfı da önlemiş olduğunu anlatan Öztok, şöyle devam etti:

“İsraf olmasın, 'yazıktır, günahtır' diyerek dokutturuyor. 'Benden sonraki nesillere kalsın.' gibi düşüncelerle yaptırıyorlar, en çok ondan geliyor. Çöpe atma durumu olsa bu devam etmeyecek ama eskilerimiz asla çöpe atmayı istemiyor. Sökemezse kesiyor, kesemezse dikiyor. Yine de onu dokutturuyor. Çöpe atmaktansa onu kenara koyuyor.”

Öztok, çevrelerinde kendilerinden başka bu işi yapan olmadığını, tozlu iş olması nedeniyle pek de kimsenin benimsemediğini anlattı.

İşinden keyif aldığını ve bu nedenle devam ettiğini belirten Öztok, “Yoksa bağ bahçe, evin temizliğine zaman kalmıyor. Evde temizlik için işçi tutuyorum, buradan aldığımı oraya veriyorum. Ama bana keyifli geliyor. 60 sene olmuş. 30-40 sene kaynanam, 20-25 sene de ben devam ettirdim. 5 sene daha ancak dayanırız. Sadece kilime odaklanırsam günde 80-100 metre dokuma yaparım.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz”

51 yaşındaki Aziz Öztok ise ilk etapta eşinin siparişleri elde yetiştirememesi üzerine araştırmalar yaptıklarını anlattı.

Gaziantep'ten makine aldıklarını belirten Öztok, “İlk önce bir makineyle başladık. Sonra bir, iki derken çözgü makinesi, sarma makinesiyle beraber işi çoğalttık. Daha seri bir şekilde çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yörede bu mesleği yapan bir tek kendilerinin kaldığına dikkati çeken Öztok, “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz. Çocuklar yanaşmıyorlar. Kimisi üniversitede okuyor, kimisi çalışıyor. Biz de hanımla beraber yapabildiğimiz kadar bu şekilde yapmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Zaman zaman yurt dışına da ürün gönderdiklerine işaret eden Öztok, şunları kaydetti:

“Bize eski sökülmüş kazaklar geliyor. Onları belli bir aşamadan geçirdikten sonra dokuyoruz. Hem de katma değer oluyor. Rağbet de var. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'ya mal gönderdiğimiz oluyor. Bu şekilde isteyenler, sipariş verenler oluyor. Yani güzel bir şey. Hem yöremiz için hem de otantik bir havası var. Yazları buralarda halıları kaldırıyoruz, sadece kilim seriyoruz.”

Öztok çifti, Kabataş kiliminin metresini 40 liraya örüyor.