İklim değişikliği kuraklığı, kuraklık iklim değişikliğini tetikliyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 06.06.2024 04:37
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fiziki Coğrafya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İhsan Çiçek, iklim değişikliğiyle etkisini artıran kuraklığın Türkiye'nin birçok bölgesinde son 6 aydır şiddetli şekilde hissedildiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM), çevre sorunları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla, 1972 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen Çevre Konferansı'nda aldığı kararla, 5 Haziran'ı “Dünya Çevre Günü” olarak kabul etti.

Her yıl farklı bir tema ve sloganın seçildiği Dünya Çevre Günü kapsamında bu yılki etkinlikler “Arazi restorasyonu, çölleşme ve kuraklığa dayanıklılık” teması ve “Nesil Restorasyonu” sloganıyla gerçekleştiriliyor.

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresinin (NOAA) verilerine göre, bu yılın ocak ayında Kanada, Meksika, Güney Amerika, Afrika ve Asya'nın güney kesimlerinde kurak koşullar etkili oldu. Avrupa'da ise Akdeniz'in kıyı bölgeleri ve kuzey Avrupa'nın bazı kısımlarında normalden daha kurak, diğer bölgelerde ise normalden daha nemli hava koşulları görüldü.

İklim değişikliğinin El Nino ile birleşerek etkisini daha kuvvetli hissettirdiği şubat ayında da özellikle Kuzey Amerika'nın kuzey ve doğu kısımları, Orta Amerika, Brezilya, Güney Amerika'nın kuzey ve güney kıyıları, güney Afrika'nın büyük bölümü ve kuzey Afrika'nın bazı bölgelerinde kuraklık yaşandı.

Mart ayına gelindiğinde Güney ve Orta Amerika ile Meksika'nın büyük bölümünde kurak koşullar etkisini sürdürdü. Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Avustralya'nın bazı noktalarında belli aralıklarla yağışlar görülse de bu durum aylar hatta yıllar süren yetersiz yağışları telafi etmeye yetmedi. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle buharlaşmanın artması da kuraklığı derinleştirdi.

Nisan ayında etkili olan yağışlar bazı kurak bölgelerde ferahlatıcı etkiye sahip olsa da Afrika, Avustralya, Güney ve Kuzey Amerika, Akdeniz Havzası ve Asya'nın güney kesimleri için bu yağışlar yeterli olmadı.

– “Bizim gibi orta kuşak ülkeler için önemli olan kış kuraklığıdır”

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çiçek, BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'nde, kuraklığın, bir bölgedeki yağışların uzun süre kaydedilen ortalamaların altında seyretmesi şeklinde tanımlandığını bildirdi.

Kuraklığı sadece yağış azlığı şeklinde tarif etmenin eksik bir tanımlama olacağını, bu durumun sıcaklık artışıyla da bağlantılı olduğunu belirten Çiçek, “Kuraklığı iki türlü düşünmek lazım. Bir, bizim gibi ülkelerde yaz aylarında her zaman yaşanan kuraklık. Bu, bizim ekosistemimizde var olan kuraklıktır yani biz hiçbir zaman Türkiye'de yaz aylarında nemli koşullar hakim olsun diye konuşmuyoruz. Bizim gibi orta kuşak ülkeler için önemli olan kuraklık türevi kış kuraklığıdır. Kış kuraklığı, kışın bize nemli ve serin havayı getiren sistemlerin gelememesi durumudur.” dedi.

Kış kuraklığının iklim değişikliği ve iklim oynaklıkları olmak üzere iki sebebi olduğunu, Türkiye'nin Kuzey Atlantik Salınımı'nın pozitif fazına girdiği zaman kış kuraklığı yaşadığını anlatan Çiçek, iklim değişikliğine bağlı olarak da kurak alanların genişlediğini vurguladı.

Geçen yıl yağış ortalamalarının mevsim normallerinin çok altında kaldığını, bu nedenle kuvvetli bir meteorolojik kuraklık yaşandığını ifade eden Çiçek, “6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremler yaşanmasaydı geçen yılın en fazla konuşulan olayı kuraklık olabilirdi.” diye konuştu.

Her yıl 1 Ekim'de başlayıp bir sonraki yıl 30 Eylül'de sona eren su yılı takviminin suyu ve yağışları iyi yönetebilmek için önemli olduğuna değinen Çiçek, şöyle devam etti:

“Şu anda 2023-2024 su yılını düşünürsek Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz'den, Samsun ile Ordu kesiminden başlayıp Antalya, Muğla hattına gelen bir kuşakta, son 6 aydır yoğun bir meteorolojik kuraklık yaşıyoruz. Sadece Türkiye'nin Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Güney Marmara ve Trakya'nın belirli noktaları normaller civarındayken, bunun dışında tüm Türkiye'de yoğun bir meteorolojik kuraklık yaşanıyor.”

Tatlı suyun yüzde 65 ila 70'inin tarımda kullanıldığı Türkiye'de, meteorolojik kuraklığın devam etmesi halinde aşamalı olarak tarımsal kuraklık ve hidrolojik kuraklık ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Çiçek, kuraklığın iklim değişikliğini, iklim değişikliğinin de kuraklığı tetiklediğini kaydetti.

Avrupa'da 2003'te yaşanan yaz kuraklığının sadece yüzlerce can kaybına değil, o dönem bitkilerin kurumasına ve ağaçların fotosentez yapamaması sonucu 500 milyon ton karbon salımına da yol açtığını aktaran Çiçek, “Kuraklık gerçekten çok sinsi süren, yarattığı ekonomik kayıplar bakımından selleri, taşkınları katlayabilecek bir olaydır. Çünkü kuraklığın yarattığı arazi bozulmasının restorasyonu çok daha fazla zaman alır.” değerlendirmesinde bulundu.

– Kuraklığın maliyeti

Çiçek, her yıl kuraklık ve çölleşmeye bağlı olarak 12 milyon hektar arazinin yok olduğuna ve Avrupa'daki zararın yılda 9 milyar euroya ulaştığına, sürdürülebilir bir iklim politikasına geçilmezse bu miktarın yıllık 65 milyar euroya çıkabileceği yönünde tahminler bulunduğuna dikkati çekti.

2100 yılına kadar yağışların yüzde 25 ila 30 arasında azalacağını ve bu durumun Türkiye'nin bulunduğu kuşağa yoğun bir kuraklık riski getireceğini söyleyen Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güneydoğu Asya ve Avustralya da bundan oldukça etkilenen bölgeler. İklim değişikliğine bağlı olarak 2050'de 216 milyon insanın iklim göçmeni olacağı söyleniyor. 216 milyon insanın bir kısmı kendi ülkesi içinde yer değiştirse, 100 milyonu uluslararası göçe katılacaktır. O yüzden iklim değişikliği ve ona bağlı olarak kuraklık gerçekten tüm ülkelerin mücadele etmesi gereken bir sorundur. Bu yüzyılın en büyük sorunudur.”

Topraktaki organik madde varlığında yüzde 1'lik artışın, yaklaşık 11 ton suyun toprakta daha fazla tutulmasına olanak sağladığı bilgisini paylaşan Çiçek, kuraklıkla mücadele için suyun toprakta tutulmasını sağlayacak organik maddelerin artırılması tavsiyesinde bulundu.

Çiçek, alınabilecek diğer önlemleri şöyle sıraladı:

“Şehirlerdeki tatlı su ve temiz su kullanımının çok iyi yönetilmesi lazım. Bizim su bitmeden önlemler almamız lazım. Sürdürülebilir bir su yönetimine geçmemiz gerekiyor. Biz su zengini değiliz, su kıtlığına yakın, su stresi çekebilecek ülkelerdeniz. O yüzden de tarım politikamızı muhakkak değiştirmemiz, kuraklığa dirençli türlere geçmemiz lazım. Antalya'da subtropikal meyveler yetiştiriyoruz ama bunlar bizim ülkemize uygun değil. Bunlar çok su tüketiyor. Bu çok su tüketen meyveleri bizim yetiştirmemiz mümkün değil. Yetiştirmek bize zarar veriyor. O yüzden bizim sürdürülebilir tarıma ihtiyacımız var ve tarımı muhakkak planlamamız gerekiyor.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ford Trucks’ın “Seviye-4 Otoyol Pilotu” teknolojisine sahip kamyonunun test sürüşü gerçekleştirildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 08.09.2024 00:52
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Ford Otosan'ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, otonom sürüşe olanak sağlayacak Seviye-4 Otoyol Pilotu fonksiyonuna sahip kamyonunu test sürüşüne çıkardı.

Test sürüşüne Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun yanı sıra Ford Otosan Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, IC Altyapı Grubu Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, ICA Yavuz Sultan Selim Köprüsü Genel Müdürü Alper Akar da katıldı.

Bakan Uraloğlu'nun gerçekleştirdiği test sürüşü Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ile donatılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Çevre Otoyolu'ndaki trafiğe kapalı alanda yapıldı.

Ford Trucks'tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Ford Otosan olarak ağır ticari araç sektöründe dönüştürücü bir adımı atmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti.

Yenilikçi teknolojiyi test etmelerinin yanı sıra Türkiye'nin mühendislik ve teknoloji alanında ne denli büyük başarılara imza atabileceğini gözler önüne serdiklerini vurgulayan Duman, “Yaklaşık dört yıldır üzerinde çalıştığımız Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisi, bu hedeflere ulaşmak için geliştirdiğimiz en önemli projelerden biri. Otoyol taşımacılığında kullanılmak üzere geliştirdiğimiz bu teknoloji sayesinde, kamyonlarımızın taşımacılık faaliyetlerini tamamen otonom bir şekilde gerçekleştirebilmesini hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Duman, “Ford Otosan olarak, mobilite ekosisteminin geleceğini şekillendiren bu tür yenilikçi çözümlerle, sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

– Seviye-4 Otoyol Pilotu birçok davranışı gerçekleştiriyor

Bu arada şirketten verilen bilgiye göre, test sürüşünde, Ford Trucks'ın Türkiye'de geliştirdiği Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip ilk kamyonu, lojistik merkezler arasındaki taşımacılık faaliyetlerini, güvenlik sürücüsünün gözetiminde otonom olarak gerçekleştirebilme potansiyelini kanıtladı.

Otoyol taşımacılığında kullanılmak üzere geliştirilen Seviye-4 Otoyol Pilotu, şerit takibi, öndeki araca göre hızı ve mesafeyi ayarlama, yan şeritleri kontrol edip gerektiğinde şerit değiştirme ve ardından tekrar şeridine dönme, dur-kalk manevraları gibi kritik sürüş davranışlarını başarıyla gerçekleştiriyor.

Seviye-4 Otoyol Pilotu, çekici üzerindeki ileri teknoloji ürünü sensörlerle çevresini algılıyor, hareketlerini planlıyor ve planlanan rota üzerinde aksiyonlarını gerçekleştiriyor. Fonksiyon, algılama, lokalizasyon, çevre modeli, karar verici, sürüş planlama ile kontrolcü gibi yazılım bloklarından oluşuyor.

Yeni nesil bu teknoloji, verimlilik, güvenlik ve sürdürülebilirlik açısından pek çok avantaj sunuyor. Lojistikte artan talebe bağlı maliyetleri düşürürken, araçların günlük kullanım süresini artırarak daha yüksek verimlilik sağlıyor. Ayrıca operasyonları optimize ederek, insan hatalarından kaynaklanan kazaları en aza indirmeyi ve yakıt tüketimini yüzde 10'lara varan oranda azaltmayı hedefliyor.

Ford Trucks, bu fonksiyon ile ağır ticari araç sürücüsü eksikliğinden kaynaklanan lojistik tedarik sorununa da çözüm getirmeyi amaçlıyor.

– Kamyon sürücüsünün günlük sürüşünün yüzde 90'ını karşılandı

Ford Otosan mühendisleri, geliştirdikleri yapay zeka ve robotik algoritmalarını bütüncül bir yazılım mimarisine entegre ettikten sonra Seviye-4 Otoyol Pilotu geliştirme faaliyetlerini simülasyon ortamında ve trafiğe kapalı otoyolda fiziksel araç üzerinde son bir yıldır test ederek gerekli doğrulamalarını tamamladı.

Bu noktada, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmecisi ICA'nın Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) adını verdiği teknolojisinden de yararlanıldı. Seyahat sürelerinin azaltılması, trafik güvenliğinin arttırılması, mevcut yol kapasitelerinin optimum kullanımı, mobilitenin artırılması” gibi amaçlar doğrultusunda geliştirilen, “kullanıcı-araç-altyapı-merkez” arasında çok yönlü veri alışverişi ile izleme, ölçme, analiz ve kontrol içeren AUS sayesinde Ford Trucks'ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe kapalı alanda tüm testleri başarıyla gerçekleştirdi.

Ford Trucks, geliştirme ve doğrulama çalışmaları sonucunda, bir kamyon sürücüsünün günlük sürüşünün yüzde 90'ını karşılayacak, normal sürüş koşullarında sürücü desteğine ihtiyaç duymadan kendi kendine yol alabilen bir araç teknolojisi geliştirdi.

Sonraki aşamada, Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe açık otoyollarda güvenlik sürücüsü eşliğinde ilk deneme sürüşlerine başlayacak. Bu deneme sürüşleri ile farklı senaryolar tespit edilip analiz edilecek. Ayrıca, emniyet şeridine yanaşma, gece koşullarında sürüş, kötü hava koşullarına uyum sağlama ve acil durum manevraları gibi yeni davranış setlerinin her aşamada geliştirilmesi de hedeflenecek.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331