İzmir’de 22. Hipertansiyon ve Kardiyovasküler Hastalıklar Kongresi yapıldı

İzmir’de 22. Hipertansiyon ve Kardiyovasküler Hastalıklar Kongresi yapıldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 07.05.2024 00:12
Paylaş:
A+ A-

İZMİR (AA) – Bu yıl 22'ncisi düzenlenen Hipertansiyon ve Kardiyovasküler Hastalıklar Kongresi, İzmir'in Çeşme ilçesinde gerçekleştirildi.

Onlive Otel'de 3 Mayıs Cuma günü “Görüntüleme Oturumu” ile başlayan ve 3 gün süren kongre, yerli ve yabancı 265 akademisyenin katılım ile yapıldı.

Hipertansiyon, lipit ve ateroskleroz, girişimsel kardiyoloji, kalp yetmezliği, aritmi ve kapak hastalıklarını içeren kardiyovasküler hastalıkların tümünün değerlendirildiği kongrede Avrupa Hipertansiyon Derneği (ESH) ve Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneği (UKHD) ortaklığında uluslararası hipertansiyon kursu da düzenlendi.​​​​​​​

Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneği Başkanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, yaptığı açıklamada, meslektaşlarıyla kongrelerde bir araya gelmenin çok önemli olduğunu belirterek, “Diğer ülkelerden meslektaşlarımız kendi tecrübelerini burada paylaşım imkanı buluyor. Bu da bilgi dağarcığımızın gelişimini sağlıyor. Hipertansiyona veya diğer kardiyovasküler hastalıklarla ilgili konulara daha güncel şekilde yaklaşmamıza, hastayı daha multidisiplinler şekilde değerlendirmemize olanak sağlıyor.” dedi.

Tengiz, hipertansiyonun dünya genelinde arttığına dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Her üç yetişkinden biri hipertansif. Aynı zamanda toplumdaki farkındalık, tedavi alma oranları ve gerçek kontrol sağlama oranları da oldukça düşük. Bu bakımdan herkesin aslında hipertansif olabileceğini ya da fıtratımızda yaşlanmayla birlikte var olduğu gerçeğinin bilinmesi gerekiyor. Bu şekilde bilinçli olarak hastayı ve toplumu da hipertansiyon tedavisine katabilirsek o zaman hekimler olarak çok daha iyi yol alabileceğiz.”

– “İzmir'deki kongre bir fırsat”

Avrupa Hipertansiyon Derneği Başkanı Guido Grassi, ESH'nin 30 yılı aşkın geçmişi olduğunu dile getirerek, topluluğun ana misyonunun eğitim programı alanında sertifika sağlamak ve artan hipertansiyona karşı aktiviteler düzenlemek olduğunu aktardı. Bu konuda geçen yıl Avrupa'da kılavuzlar hazırlandığını kaydeden Grassi, bir ay içinde Berlin'de yeni kılavuzların açıklanacağını, tüm bu yayınların yüksek tansiyonla mücadele edebilmek ve hipertansif hastaların hasta yolculuğunu iyileştirmek için kullanılacağını söyledi.

Grassi, İzmir'deki kongrenin araştırmacılar için büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi.

– “Türkiye'de her 3 kişiden 1'i hipertansiyon hastası”

Sanofi Türkiye Temel İlaçlar İş Birim Direktörü Berk Tümen de 90 ülkede 91 bin çalışanlarıyla insanların sağlıklı yolculuklarında yanlarında olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Dünyada her yıl hipertansiyona bağlı olarak yaklaşık 9 milyon 400 bin kişinin hayatını kaybettiğine işaret eden Tümen, şöyle konuştu:

“Türkiye'ye baktığımız zaman her üç kişiden bir tanesi, yani nüfusun yaklaşık yüzde 32'si, hipertansiyon hastalığıyla mücadele ediyor. Bizim bugün burada olmamızın sebebi Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneğiyle birlikte hipertansiyonun toplumumuza olan etkilerini mümkün mertebe azaltabilmek ve bu alana bilimsel katkımızı sunmak. Biz bu kongrenin yaklaşık 5 yıldır sponsoru olmaktan çok büyük gurur duyuyoruz ve Türkiye genelinde kardiyovasküler hastalıkların etkilerini azaltmak anlamında çabamızı sürdürüyoruz. Sanofi'de genel ilaçlar, özellikli tedaviler, aşılar ve tüketici sağlığı ürünlerimizle beraber yaklaşık 220 ürünümüzle faaliyet gösteriyoruz. Ve tedavilerimizin yanı sıra uzmanlık alanlarımızda hasta ihtiyaçlarına çözüm bulmayı hedefleyen, katma değer yaratacak bilimsel proje ve çalışmaları destekliyoruz.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da özel izinle yetiştirilen salep orkidesi üreticisine gelir kapısı oldu

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 12:00
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – İLYAS GÜN – Tarım ve Orman Bakanlığından alınan özel izinle Samsun'da dikimi yapılan salep orkidesinin hasadına başlandı.

Ekonomik değerinin yüksek olması ve yumrularının toz haline getirilerek içecek, dondurma, pastacılık ve kimya sektörlerinde kullanılması dolayısıyla talep gören salep orkidesinin Samsun'daki üretim alanı her geçen yıl artıyor.

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde ekimine 2016'da 6 dönüm arazide başlanan salep orkidesinin üretim alanı bu yıl 120 dönüme, üretici sayısı da 500'e çıktı.

Ekolojik Üreticiler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EKOMDER) Başkan Yardımcısı Cihan Fatih Yıldırım, AA muhabirine, salebin küçük alanda büyük getirisi olan bir ürün olduğunu söyledi.

Bir dönüm araziden ortalama 1 ton yaş salep hasadı yapılabildiğini anlatan Yıldırım, “Toplanan salep orkidesinin yumruları alındıktan sonra yeniden dikilme işlemi yapılıyor ve gerisi üreticiye kar olarak kalıyor. Salep üretiminde gübre kullanmayız, ilaç kullanmayız, çapa yapmayız, sulama yapmayız. Yani sulama sistemlerine, traktöre gerek yok, mazot gideri yok. Sadece el işçiliğiyle söküm ve dikim işlemi yapılır.” dedi.

Yıldırım, bu yıl başlayan hasat döneminin haziran sonuna kadar süreceğine değinerek, şunları kaydetti:

“Saleplerimizi topraktan çıkardığımız zaman eğer kurutma işlemi yapmak istersek onları önce yıkıyoruz. Sonra sıcak suda haşlıyoruz 10 dakika, ardından bizim kurutma tesisimiz olduğu için kurutma tesisimizde kurutabiliyoruz. Kurutma tesisi olmayanlar bunu ipe dizip de kurutabilirler. Kurutma işlemi 15-20 gün civarında sürmektedir. Kurutulmuş salebin fiyatı da kalitesine ve berraklığına göre değişiklik göstermektedir.”

– Türkiye'de üretimi yaygınlaşacak

Tarım ve Orman Bakanlığı ile salep üretimin Türkiye'de yaygınlaştırılması projesi yaptıklarını anlatan Yıldırım, “Şimdi Türkiye'nin hemen hemen bütün illerine salep tohumu gönderiyoruz. Salep ufak alanda getirisi yüksek bir ürün. Bir aile, 200-300 metrekarelik bir alana yetiştirdiği saleple yıllık geçimini rahatça sağlayabilir.” ifadesini kullandı.

Yıldırım, üreticiye salep alım garantisi de verdiklerini dile getirerek, salebin doğadan izinsiz toplanmasının yasak ve cezasının da 370 bin lira olduğunu sözlerine ekledi.