JANDARMA’NIN DEĞİŞİMİ VE GELİŞİMİ SAFRANBOLU’DA SERGİLENDİ

JANDARMA’NIN DEĞİŞİMİ VE GELİŞİMİ SAFRANBOLU’DA SERGİLENDİ

Yayın: 27.10.2023 12:45 |Güncelleme: 27.12.2023 16:40
Paylaş:
A+ A-

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’ncü yılı etkinlikleri kapsamında sergi açılışları devam ediyor. Bu anlamlı yılda, Safranbolu Jandarma Komando Eğitim Merkez Komutanlığı tarafından düzenlenen “Son Yüzyılda Jandarma’nın Değişimi ve Gelişimi” adlı sergi Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda bugün açıldı. Saat 17.00’ye kadar açık kalacak sergide, günümüz teknolojisiyle oluşturulan bir de atış performans geliştirme cihazı yer aldı.

Jandarma Genel Komutanlığı, Safranbolu Jandarma Komando Eğitim Merkez Komutanlığı’nın son yüzyılını konu alan siyah beyaz fotoğraf sergisi açıldı. Sergide, Jandarmanın Türkiye’de il ve ilçe belediye sınırları dışında kalan veya polis teşkilatı bulunmayan yerler ile sahil güvenlik bulunmayan bölgelerde görev yapan silahlı kolluk kuvveti olduğu fotoğraflar yer aldı. Safranbolu Jandarma Komando Eğitim Merkez Komutanlığı personelleri, sabahın erken saatlerinde sergi alanına gelen vatandaşlara tek tek bilgi verdi ve ilgilendi. Yerli ve yabancı üretimli silahlar standı oluşturuldu. Özellikle kadınların ve gençlerin atış geliştirme cihazıyla sergiledikleri yüksek atış performansları dikkat çekti.

JANDARMA, YERLİ TEKNOLOJİYLE EĞİTİM VERİYOR

Jandarma Eğitim Personelleri, MantisX adlı cihazın ateşli ve gazlı silah sensörü ile kişisel atış performansını geliştiren bir uygulama olarak kullanıldığını ve mühimmattan tasarruf sağladığı için daha fazla tercih edildiğini kaydetti.  Akıllı telefon veya tablet ile kullanılabilen uygulama, sensör aracılığıyla silahla eşleştirilerek bluetooth bağlantısı kuruyor. Uygulama, özel bir alana veya zamana ihtiyaç duymadan kolayca çalıştırılıyor. Jandarma yetkilileri, MantisX’in atıcının ve silahın tüm hareketlerini izleyebildiğini, aynı zamanda silahların iç aksamlarının da gözlemlenebildiğini belirtti. Uygulama, doğru duruş, tetik çekme hızı ve el titremesi gibi faktörleri takip ederek atıcılara rehberlik hizmeti sunuyor. Ayrıca, rehine kurtarma, anlık atışlar ve şarjör değiştirme gibi durumlar için kişisel gelişimi takip edebilme imkânı sağlıyor. Bu uygulama sayesinde özel bir alana ihtiyaç duyulmadan, mühimmat harcamadan keskin nişancı eğitimi alınabilmesi de mümkün hale geliyor.

Jandarma Genel Komutanlığı, Safranbolu Jandarma Komando Eğitim Merkezi Komutanlığı tarafından Safranbolu’da düzenlenen siyah beyaz fotoğraf sergisi, Jandarmanın kritik rolünü ve görevlerini gösteren etkileyici bir sergi oldu. Sergide yer alan Türkiye üretimli silahlar ve tüfekler sergiye katılan ziyaretçilerin gururunu okşadı. Yerli üretime sahip silahların ateşlemeleri ve üretim tarihleriyle ilgili bilgiler verilmesi hayranlıkla izlendi. (Esra Oğuzkağan Özkan)

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu “Gazze” tablosuna izin vermeyince sokak sergisi iptal edildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 18.05.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – ENES TAHA ERSEN – Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Fransız Kültür Merkezi tarafından organize edilen sokak sanatı sergisindeki Türk grafiti sanatçısının Gazze konulu çalışmasına sansür uygulayınca sergi iptal oldu.

Fransız Kültür Merkezi, bugün yapılması planlanan “Olimpiyat Oyunları” temalı sokak sanatı sergisinin iptal olduğunu davetlilere attığı maille duyururken, iptal nedenini kamuoyuna açıklamadı.

AA muhabirinin iptale ilişkin sorularını yanıtlamaktan kaçınan kültür merkezinin, Fransız Başkonsolosluğunun Gazze konulu tablonun sergilenmesine izin vermediği için sergiyi iptal etmek zorunda kaldığı öğrenildi.

Çalışması sansüre maruz kalan ve diğer sanatçılar tarafından da sansüre karşı desteklenen grafiti sanatçısı Muhammed Emin Türkmen, yaşananlarını AA'ya anlattı.

MET takma adıyla tanınan Türkmen, Gazze konulu çalışmasına sansür uygulanmasına diğer sanatçıların da tepki gösterdiğini ve serginin Başkonsolosluğun ısrarıyla iptal edilmek zorunda kaldığını dile getirdi.

– Gazze'yle ilgili eser aylar önce görüşüldü

Yaklaşık 3 ay kadar önce Fransız Kültür Merkezinin kendisi ile iletişime geçerek olimpiyat oyunları temalı sokak sergisine davet ettiğini ve kendisinin de bu davete olumlu yanıt verdiğini söyleyen Türkmen, Gazze ve olimpiyatları birleştiren bir konuya sahip eser ile sergiye katılacağını, bunun için herhangi bir problem olup olmadığını aylar öncesinden ilgililerle görüştüklerini ifade etti.

Dünyanın bir ucunda insanlar katledilirken sadece olimpiyatları konu alan bir sergi yapmanın doğru olmayacağını, bu insanlara ses olmamanın komik, gerçeklikten uzak ve vicdanen rahatsız edici olacağını Fransız Kültür Merkezi yetkilileri ile yaptıkları görüşmede dile getirdiğini kaydeden Türkmen, şunları anlattı:

“Fransız Kültür yetkilileri ve diğer sanatçı arkadaşlar bu talebime olumlu yaklaştılar. Ancak bu süreçte, benden eserimde, herhangi bir hakaret unsurunun bulunmamasını rica ettiler. 'Fransa sanat ve fikir konusunda özgürlükler ülkesidir.' dediler ve bu yaklaşım ile açıkçası önce beni mutlu ettiler. Ben zaten hakareti, ifade özgürlüğü olarak kabul eden bir sanatçı değilim. Ancak sonrası konuştuğumuz gibi ilerlemedi.”

– “İnsanların acısını dile getiremeyeceksem bu sergide olmamın da bir anlamı yok”

Fransız Kültür Merkezi yetkililerinin serginin açılmasına 2 gün kala acil bir toplantı düzenlenmesini talep ettiklerini ve sonrasında eserinin sergide gösterilemeyeceğinin kendisine beyan edildiğini belirten Türkmen, şu ifadeleri kullandı:

“Serginin açılışına 2 gün kala bana bir telefon geldi. Küratörümüz bir toplantı yapmamız gerektiğini belirtti. Toplantıda bana bu sergide bu tema içerisinde eserlerimi sergileyemeyeceğim beyan edildi. Ben de diğer sanatçı arkadaşlarımızın emeğini ziyan etmemek için uğraş verdim. Ancak onlar, alınan bu kararın Fransız Başkonsolosluğunun kararı olduğunu bana ilettiler. Ben eserimde düzeltme yapabileceğimi belirtmeme rağmen konsolosluğun Filistin ile alakalı bir eseri bu sergide görmek istemediklerini belirttiler.”

Türkmen, kendisi ile birlikte sergide eserleri sergilenecek 5 sanatçının emeğinin boşa gitmemesi adına süreci yapıcı bir şekilde çözüme kavuşturmaya çalıştığını, ancak Başkonsolosluk kararının kesin olması nedeniyle programda hazırladığı tablonun sergilenemeyeceği, sadece farklı bir çalışma hazırlaması durumunda programa katılım sağlayabileceğinin kendisine söylendiğini aktardı.

Türkmen, şöyle devam etti:

“Başka bir temaya dönüştüremeyeceksem eserimin sergilenemeyeceği bana iletildi. Ben bu motivasyon ile sergiye katıldım ve en başında çalışacağım konuyu zaten kendilerine iletmiştim. Nitekim en başında bu konuyla ilgili bir problem olmamış, kendileri de bunu kabul etmişti. Fakat bu tutum Başkonsolosluğun kararı ile değişti. 'Eğer ben oradaki insanların acısını dile getiremeyeceksem zaten benim bu sergide olmamın da bir anlamı yok.' diyerek çekilme kararı aldım.”

Türkmen ayrıca Fransız Başkonsolosluğunun kararının ardından sergiye katılan diğer 5 sanatçı ve küratörün de “Sen yoksan ve sana bir sansür uygulanacaksa bizim de burada bulunmamızın bir anlamı yok.” diyerek programdan çekildiklerini, bunun üzerine serginin iptal edildiğini açıkladı.

– “Eserimde 'Olimpiyatlar Filistin'de olsa nasıl olurdu' konusunu anlatmaya çalıştım”

Sergide gösterilmek üzere hazırladığı tablo ile ilgili bilgiler veren Türkmen, şunları söyledi:

“Bu çalışmada konumuz olimpiyatlar olduğu için eserimde, 'Olimpiyatlar Fransa'da değil de Filistin’de olsaydı nasıl olurdu?' konusunu anlatmaya çalıştım. Bir an oradaki çocukların kaçışmaları, düşen bombalar canlandı. Bu tablo aslında bize şunu anlatıyor: 2040 olimpiyatlarına katılma ihtimali olan 15 bin çocuk İsrail tarafından öldürüldü. Eserin ismi: Gerçek Olimpiyatlardı (Real Olympics) Bu gerçek olimpiyatlarda bu çocuklara, yarışı kazanması durumunda sadece yaşama hakkı tanınıyor. Yani ikinci olma şansları yok çünkü ölüyorlar. Ben burada bunu anlatmak istedim.”

Hazırladığı tablonun yanı sıra Fransız Kültür Merkezi'nde kendine ayrılan bölümde evrensel barış mesajları, Gazze'de yaşananlar ile dünyanın bakış açısını gösteren ifadelerin yer aldığını belirten Türkmen, hiçbir hakaret unsuruna yer vermemesine rağmen eserine sansür uygulandığını kaydetti. Türkmen, şunları aktardı:

“Bu aslında tek başına bir tablo değildi. Bu tabloların asıldığı bir sokak duvarı oluşturmuştum enstitü içerisinde. O duvara bu tabloları asacaktım. Duvarda Filistin ile ilgili evrensel mesajlar yer alıyordu sevgi, barış ve özgürlük üzerine. Ben bu tabloları o mesajların yer aldığı duvar üzerine asacaktım ancak Başkonsolosluk kararı buna engel oldu, maalesef eserimin sergilenmesine müsaade edilmedi.”

Gazze'de süren katliama karşı sanatı ile Filistinlilere ses olmaya devam edeceğini belirten Türkmen, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“7 Ekim'den bu yana çok ciddi bir sivil katliamı var Filistin’de. Ben anlam veremiyorum, bütün dünya buna seyirci kalıyor. Ben bu süreç başladığından beri her akşam 'Bu insanlar için acaba ne yapabilirim?' diye düşünüyor, elimden geldiğince sanatımla oradaki insanlara, çocuklara ses olmak için çabalıyorum. Ben öbür dünyaya inanan bir insanım ve orada katledilen çocukların bir gün benim karşıma çıkıp 'Biz orada katledilirken sen ne yapıyordun?' diye soracaklarına inanıyorum. Benim orada onlara verebilecek bir cevabımın olması lazım. Bunu sanatımla yapmaya çalışıyorum. Onlar için yaptıklarım bir işe yarıyor mu bilmiyorum ancak elimden geldiği kadarıyla onlara ses olmaya çalışıyorum, olmaya devam edeceğim.”