KANIKSANMIŞ YAŞAMIMIZ…!

KANIKSANMIŞ YAŞAMIMIZ…!

Yayın: 28.12.2021 18:40
Paylaş:
A+ A-

Günümüzün en önemli sorunlarından birisi hızlı kentleşmedir.
Köylerden kente göçlerin hızlanması bu durumun doğal sonucudur.
Kentler bugün büyük bir sorunla karşı karşıya.
Habere bir öz atar mısınız?
“Cinnet geçiren adam karısı ile birlikte kendini ve çocuklarını öldürdü.”
Bu acıklı ölümlerin bir nedeni olmalı.
Ama hiç kimse bunun derdinde değil.
Olup bitenleri olağan karşılıyoruz.
Böylesine o kadar çok haber var ki…
“Hangisine çare olalım” anlayışı hakim.
Kanıksama had safhada…!
Felsefemiz belli…
Her zaman olduğu gibi..
“Ölenler olur kalan sağlar bizimdir.”
Mantık bu…
Bu acıklı sahneleri ne kadar seyredeceğiz…
O’nu ancak Allah bilir…
Ama bildiğimiz bir gerçek var.
O da bir ülkede insan kaynakların plansızlık, programsızlık nedeniyle heba edilmesi…
Esas bizi üzen husus bu..
Bu durum;
Kentlerde sosyo-ekonomik dengelerinin bozuyor.
Mekanlar mutsuzluk hormonu üreten alanlar haline dönüşüyor.
Çevremizde birçok insan kara kara düşünüyor.
Soru şu…
Sonumuz ne olacak.?
Bugün çevrenizde nereye bakarsanız bakın…
Bu hızlı göçün ve misafir diye kucak açtığımız sığınmacıların çaresizliğini görüyoruz.
Gerçekten kentlerde anlaşılması zor akıldışı olaylar oluyor.
Şizofroni giderek yaygınlaşıyor.
Açlığın, işsizliğin ve yoksulluğun yıldırdığı kitleler kentleri tehdit ediyorlar.

Dizilerde görülen ütopik kent yaşamı nerde.?
Vatandaş onu hayal ediyor…!
Sanal gerçeklikte yaşıyor.
Kentlerde yeşil alanların miktarı giderek azalıyor.
Taşlaşma ve betonlaşma şizofroniyi besleyen kaynakların başında geliyor.
Hızlı kentleşme ile birlikte ortaya çıkan yeni durumda insanlar giderek özgürlüklerini kaybediyorlar.
Kentler ;insanlar düşünülerek yapılandırılmıyor.
Rantiyecilik kişilerin yaşamına neredeyse ipotek koymuş durumda.
İnsan ister istemez geçmişi özlüyor.
Kentler adeta vahşi kapitalizmin çöplüğüne dönüşmüş.
Küreselleşmenin ne olduğunu/bedelini insanlar yaşayarak ödüyorlar.
Ne büyük bir dram…!
Eski zamanlarda kentlerin sokaklarında çocuklar neşe içinde bağırarak, çağırarak oyunlarını oynarlardı.
Her mahallenin kendine göre bir özelliği vardı.
Çocuklar ile sokaklar özdeşleşmişti.
Caddeler ve sokaklar onların bağırtıları, kavgaları ve koşuşturmaları ile kimlik kazanırdı.
Şimdilerde bunların hepsini rant seli aldı.
Dereye sürükledi…
Oradan da bu güzellikler denizlere karışarak dibe çöktü.

Sonra siteler ortaya çıktı.
Bahçeli evler yok edildi.
Çok katlı apartmanlar sardı etrafı.
Çocuklar daralan sokaklarda arabaların park ettiği mekanlarda oynayamaz oldular.
Mahalle kültürü ve dayanışması böylece tarihe karıştı.
Bu yapılarda meskun insanlar selamlaşmayı bile kendilerine çok gördüler.
Hal ve hatır sorma tarih oldu.
İnsanlar birbirinden bakışlarını kaçırır oldu.
Çocuklarda oyun heyecanı kalmadı.
Hepsi dijitalleşti…
Elektronik aletlerin esiri oldular.

Hızlı kentleşme…
Asıl sorun burada yatıyor.
Ve giderek herkesi üzen/üzmeye devam edecek başka meselelere sebebiyet veriyor.
Tüketim çılgınlığı…
Şiddet…
Hırsızlık…
Darp…
Ve daha niceleri…
Yani…
Kentlerde yaşam alarm veriyor…

2 kişi görüş bildirdi

  1. Anonim

    yaz abi çiçek böcek sosyal hayat size her yer amerika nasıl olsa. hiç kimseyi eleştirme lafı ortaya at gitsin. kimse ile kötü olmaya ne gerek var.

  2. cengiz ünal isci emeklisi

    yorumun başına isci diye yazdım isim benzerliginden sayin safranbolu tso baskani olmadigimin anlaşılması için.
    şahsım ve sayin chp eski il baskani bayram bey ve sayin celik is genel merkez yöneticisi recep akyel ve 57 karabük çocuğu 3308 sayılı çıraklık kanunun bize tanıdığı hakla sınavla eski adı karabük demir celik fabrikaları bünyesinde ara eleman sıkıntısını gidermek amacıyla 3 nisan 1990 yılında çıraklık okuluna kabul edildik kalfa olduk usta olduk usta öğretici olan arkadaşlarımız oldu. aramızdan bayram ve recep arkadaşlarımız farklı idi siyasi görüşleri vardı oysaki ben 15 yasinda hic siyasetten anlamazdim..onlar benden 1 veya 2 yaş buyuktuler lakin kader arkadaşıydık. hepimizin ailesi o zamanların deyimi ile orta direkti bu vesile ile rahmetli özal beyede rahmet dilerim sahsinin takdirleri ve emri ile açılmış bir sistem kamu üzerinde uygulanmıştı. sayin sencer imer beyin uzerimizdeki emeklerinide unutamayiz.. üzerimize çok düştüler tesis icinde okul yaptılar üniversite mezunu işçileri usta öğretici olarak öğretmen atadilar cumayani sanayi sitesindeki çıraklık okuluna vardiya otobüsleri ile taşıdılar. kimimiz 4 kimimiz 5 yil… hem okuduk hem tesis icinde çalıştık ustalarimiz bizi kendi çocukları gibi sevdi…
    recep bey ülkü ocaklarının neferi idi özü bir sözü bir artı güreş tutardı federasyona bağlı çok severdik onu..
    birde bayram bey vardi sol görüşlü atatürkçü özü sözü bir yardimsever bu abiler hep beraber takilirdi biri sağcı biri solcu ama ikiside aynı gemide kurek cekerdi görüşleri ayrı olsada en çok birbirlerini severleri. çünkü ikiside çok zeki insanlardı su an bile aralarına kimse giremez onların.. bayram bey hayatını siyaseten yönlendirdi genc yasta chp genel merkez genclik kollari baskanligi ziyadesinde il ilce örgütlerinde görev almis ve il başkanlığı yapmistir. recep bey de siyaseti hic bırakmadan ulkum işçiler derneği karabük kuruculugu ve başkanlığı yapmış nihayetinde o zamanlar celik is olan ozcelik is sendikasi tarafindan kesfedilip atama ile temsilci yapilip surec icerisinde tirnaklari ile kaziyarak önce şube sonra genel merkez yöneticiliğine layık görülmüştür.
    bu iki insan karabukun bagrindan yetisen dumanini isini cigerinde tasiyan dun neyse bu günde ayni olan çarşı içinde göğsünü gere gere gezebilen halk cocuklaridir. sayın akyelin ankarada pozizyonu icabı calmadigi girmediği müsteşar bakan hatta ve hatta reisicumhur kapısı yoktur.. bu iki insanın dünleri belli bu günleri belli her ikisinin de boğazından haram lokma geçtiğine şahit olmadım tek korkulari allah korkusudur.
    bu ikili bir jenerasyondan yetişmiş iki farklı siyasi görüşlü tek vatan sevdalısı yarendir. elimizde bir fırsat var değerlendirelim karabuklu hemserilerim bu ikili memlekete hizmet eder çünkü ikisi arkadaş aralarında siyaset yok hizmet aşkı var..
    ne kaybederiz yesinler birbirlerini sen cok hizmet ettin ben cok hizmet ettim diye.. malum biz karabukluler severiz çekişmeyi hizmet için çekisirler ama celismezler.
    gazi tbmm de örnek ikili olup karabukun sorunlarına akılcı ve sürdürülebilir siyasal çözümler geliştirecek alt yapısı olan hemserilerimizdir ….
    abdala malum olur derler ama inşaallah diyelim.. bu ikili rüştünü ispat etmiş insanlar hizmet aşkı ile yanan adamlar karabük halkı olarak bize düşen onları desteklemektir diye düşünüyorum….

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Esnaf Odaları Birliği Kılıç’a emanet

Yayın: 12.05.2024 12:03
Paylaş:
A+ A-

Karabük Esnaf Odaları Birliği’nin dün yapılan olağanüstü kongresinden değişim kararı çıktı. Nurettin Tümen’in yaklaşık 22 yıldır başkanlığını yürüttüğü bünyesinde ilçelerle birlikte 15 oda ve 117 delegesi bulunan Karabük Esnaf Odaları Birliği’nin yeni başkanı Hüseyin Kılıç oldu.

YILLAR SONRA 6 OYLA BAŞKANLIK GİTTİ

Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi’nde Türkiye Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı Ahmet Aydan’ın Divan başkanlığını yaptığı tek gündemli olağanüstü kongrede 112 oy kullanıldı. 5 delegenin katılmadığı seçimlerde mevcut başkan Nurettin Tümen’in 53 oyuna karşılık 59 oy alan Karabük Umum Servis Araçları Odası Başkanı Hüseyin Kılıç 22 yıl sonra gerçekleşen tarihi değişimde yeni döneme adını yazdırdı.

KILIÇ’IN EKİBİNDE KİMLER VAR?

Karabük Esnaf Odaları Birliği’nin yeni başkanı Kılıç’ın yönetiminde Cuma Kara, Sedat Çakıl, Mehmet Deniz ve Aydın Gündüz yer alırken, Yasin Özçelik, Mustafa Tekelioğlu ve Yasin Kaplan Denetim Kuruluna, Rahmi Eren, Ümit Uludağ ve Erhan Yaman da Disiplin kuruluna seçildiler.

KILIÇ’TAN TEŞEKKÜR MESAJI

Daha önce bir Birlik kongresi iki de esnaf kredi kefalet kooperatif kongresi olmak üzere 3 defa karşı karşıya geldiği Tümen’i 4. rauntta deviren Kılıç kongre sonrası taptığı teşekkür konuşmasında 20 ay sonraki olağan kongrede yeniden aday olmayacağını hatırlatarak, “Ekibimizle birlikte tüm varlığımızla esnaf ve sanatkarımızın yanında olacağız. Büyük bir olgunluk ve demokrasi şöleni şeklinde tamamlanan olağanüstü kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyor, oy veren vermeyen tüm esnaf odası başkan ve yönetici kardeşlerime teşekkür ediyorum” dedi.

TÜMEN’DEN DEVAM MESAJI

Esnaf Odaları Birliği başkanlığını olağanüstü kongre ile kaybeden Karabük-2 Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Nurettin Tümen ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda esnaf ve sanatkarların hizmetine kooperatif bünyesinde devam edeceğini söyledi. Tümen şunları söyledi;

Sevgili esnaf ve sanatkarlarımız,

Olağanüstü olarak yaptığımız genel kurul sonucunda esnaf odalarımızın yöneticilerinin teveccühü sonucunda 22 seneyi aşkındır görev yaptığım Esnaf Odaları Birliği Başkanlığı görevim az bir farkla da olsa son bulmuştur. Bu seçimde yanımda olan değerli oda başkanlarımıza ve yöneticilerine bana inandıkları ve yanımda yürüdükleri için çok teşekkür ediyorum. Şahsıma yapılan haksızlığın peşine daha rahat düşebilmem için nasibimiz böyleymiş diyorum. Kredi Kefalet başkanlığım dolayısıyla siz değerli esnaflarımıza hizmet etmeye devam edeceğim ve bu benim için en büyük teselli olacaktır.”