“Karabük Söylemleri” başlığı altında bir çalışma/araştırma yapılsa acaba karşımıza neler çıkar hiç düşündünüz mü?
Hemen belirteyim.….
Ayağı yere basmayan boş sözler demeti ile karşılaşırdınız.
Bunların en önemli özelliği isekulağa hoş gelen açıklamalardan oluşmasıdır.
Ve hepsi
“Ver coşkuyu “ kamuoyu oyalansın cinsinden olmasıdır.
Sayın Gölbek’in dünkü yazısında gündeme getirdiği…
Orman Bölge Müdürlüğünün Karabük’e kurulması meselesi bunun en güzel örneğidir.
Yıllardan beri üzerinde durulur.
Konuşulur….
Üzerinden siyaset yapılır.
Ancak sözde kalır.
Orman Bölge Müdürlüğü bir türlü kurulamaz.
İşin bu noktada en ilginç yanı…
81 il içinde en çok orman varlığına sahipkentin Karabük olmasıdır.
Bundan daha da ilginci…
Karabük’te bu zenginliği üretip işleyecek bir mobilya fabrikasının yokluğudur.
Ne acı bir gerçek değil mi?
En son söylemlerden biri de…
Eskipazar/İsmet Paşa’nın Serbest Endüstri Bölgesi kurulması meselesidir.
Karabük’ün kurtarıcısı olarak görülmüştür.
Üzerinden bayağı siyaset yapılmıştır.
Ancak şimdilerde…
Kimsenin “gıkı” çıkmamaktadır.
Daha önce de Filyos Liman projesi bu düşünceye alet ediliyordu.
Ancak beklenen yararın elde edilemeyeceği anlaşıldı.
Direksiyon ani bir manevra ile Eskipazar/İsmet Paşa yönüne kıvrıldı…
Bilindiği gibi Filyos projesinin 100 yıllık geçmişi bulunmaktadır.
Yani ilk kez II.Abdülhamit döneminde (1876-1909) düşünülmüştür.
Bu bakımdan Eskipazar/İsmet Paşa Serbest Endüstri bölgesi projesinin gerçekleşmesi içinde herhalde bir asır beklemek gerekecektir.
Sonra…
Son söylemde dillendirildiğigibi Karabük bir “Dünya Kenti” olacaktır.
Ne hoş bir söylem değil mi?
Kendini maziden atiye taşıyacak.
Bir müzesi dahi olmayan Karabük …
Sis/pus ve duman içinde…!
Nasıl…
DÜNYA KENTİ olacaktır.?