Karabük Üniversitesinden Obezite ve Stresin Olumsuz Etkileri Üzerine Bilgilendirme

Karabük Üniversitesinden Obezite ve Stresin Olumsuz Etkileri Üzerine Bilgilendirme

Yayın: 04.11.2023 13:03
Paylaş:
A+ A-

Obezite ve stresin olumsuz etkileri “sanat terapisi”nden yararlanarak azaltılabilir.

Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Öz Çelikbaş:
“Geleceğin en büyük iki olumsuz durumu var. Biri stres, diğeri obezite. Sanat terapisi ilerleyen yıllarda stres bağlamında çokça faydalanacağımız bir alan”
“Sadece sanat terapisi en muhteşem ya da kesinlikle ortadan kaldıracak çözüm tabii ki değil ama disiplinler üstü bağlamda birlikte çalışmamız gerekiyor”

Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Öz Çelikbaş, sanat terapisinden yararlanarak obezite ve stresin olumsuz etkilerini azaltmanın mümkün olabileceğini belirtti.

Doç. Dr. Çelilbaş, AA muhabirine, 2012’den bu yana sanat terapisi alanında çalışma yaptığını söyledi.

Avrupa ülkeleriyle de çalışmalar yürüttüğünü aktaran Çelikbaş, sanat terapisi kavramının 1942’de literatüre girdiğini ifade etti.

Çelikbaş, sanat terapisi kavramının özellikle Avrupa ve ABD’de yayıldığını anlatarak “Geleceğin en büyük iki olumsuz durumu var. Biri stres, diğeri obezite. Avrupa bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor çünkü hazır tüketim çok fazla. Bizde yine organik tüketim daha iyi. Biz her şeyi hazır almıyoruz ama onlar her şeyi hazır aldığı ve refah seviyesi de çok yüksek olduğu için stres ve obeziteden ciddi anlamda etkilenecek Avrupa ve Amerika. Sanat terapisi, ilerleyen yıllarda stres bağlamında çokça faydalanacağımız bir alan.” diye konuştu.

Obezite ve stresin olumsuz etkilerine değinen Çelikbaş şunları kaydetti:

“İnsanlar bazı şeyleri daha hızlı yaşamak istiyor. Teknoloji çok hızlı. Bunlarla ilgili sadece sanat terapisi en muhteşem ya da kesinlikle ortadan kaldıracak çözüm tabii ki değil ama disiplinler üstü bağlamda birlikte çalışmamız gerekiyor. Mesela obezite bağlamında beslenme ve diyetetik alanından arkadaşlarımızla bizlerin birlik olup müfredat hazırlamamız gerekiyor. Bir kere uğraş terapilerinin liseden itibaren müfredata eklenmesi gerekiyor, sanat terapileri de aynı şekilde. Üniversitelerde yetişkin eğitimi ya da hayat boyu öğrenme bölümlerine ağırlık verilmesi gerekiyor.”

– “Stres kaygı yaratıyor, kaygının akabinde de anksiyete oluyor”

Çelikbaş, insanların ne yapması gerektiğini ve gelecekte hangi tehditlerle karşı karşıya kalacaklarını bilmediğine işaret ederek “Öz şefkat dediğimiz; kendi öz bakımları ve kendileriyle baş başa kalma halleri de oldukça yetersiz. Öz şefkati unuttuğumuz anlarda ne yapacağımızı da bilmediğimiz için bu, zaman zaman kendimizle de çatışmamıza sebep oluyor” dedi.

Genel olarak stresin kaygı oluşturduğunu, kaygının akabinde de anksiyete yaşandığını dile getiren Çelikbaş şöyle devam etti:

“Ne yapacağını bilmeme durumu da insanları çaresizliğe sürükleyebiliyor. Bu da duygusal yeme alışkanlığını destekliyor ve obeziteye gidiyor. Mutsuzluk, duygu durumunda değişiklik de doğal olarak stres yaratmış oluyor. Aslında her şey evrensel boyutta birbiriyle bağlantılı. Doğuda da olsa batıda da olsa aslında hepimizin yaşadığı sıkıntılar da bir noktada ortak. O yüzden müfredatlarda sanat terapisine ciddi anlamda yer verilmesi, desteklenmesi gerekiyor. Türkiye’de bu alanda yapılması gerekenler öncelikle lisans, yüksek lisans, doktora eğitiminin açılması.”

Çelikbaş, sanat terapisi alanında dernek faaliyetlerinin yürütülmesi, uluslararası bağlamda Avrupa ve ABD’deki federasyon ve derneklerle bağlantıya geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Üniversitelerde sanat terapisi birimlerinin de kurulması gerektiğini anlatan Çelikbaş, medikososyal ve psikososyal merkezlerin de yaygınlaştırılması gerektiğini sözlerine ekledi. (AA)

Haber Videosu İçin Tıklayınız!

Yorumlar

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğu Karadeniz’den 4 ayda 9 ülkeye bal ihracatı

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Doğu Karadeniz'den ocak-nisan döneminde ABD başta olmak üzere 9 ülkeye bal satıldı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, bölgeden 4 ayda 218 ton bal ihraç edildiğini söyledi.

Dış satımdan 894 milyon 471 bin dolar kazanç sağlandığına dikkati çeken Kalyoncu, “ABD, 462 bin 563 dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. ABD'yi 198 bin 750 dolarla Almanya, 96 bin 216 dolarla Suudi Arabistan takip etti. Bölgeden söz konusu dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Umman, Azerbaycan, Belçika ile Birleşik Krallık'a da bu dönem bal satıldı.” diye konuştu.

Kalyoncu, ihracatı artırmaya yönelik çalışmaları önemsediklerini vurgulayarak, bal ihracatının, organik, coğrafi işaretli ve markalı ürün ihracatıyla daha da artırılabileceğini ifade etti.

Bal üretimi açısından bu yıl hava şartlarının iyi geçtiğini, bunun da rekolteyi artıracağını dile getiren Kalyoncu, “Türk balını dünya piyasalarında kalitesiyle marka haline getirmemiz gerekiyor. Kaliteli ve en üst ambalajlarda Türk balının üretimi için ilgili kurumların etkin denetimler yaparak, asla ödün verilmemesi önem arz ediyor.” değerlendirmesini yaptı.