Karabük Ve Tarih

Karabük Ve Tarih

Yayın: 05.09.2016 08:42
Paylaş:
A+ A-

Bugün canım tarih anlatmak istiyor.
Tabi bu isteğin haklı bir gerekçesi var.
Türkiye’de hiç kimse geçmişe bakıp ders alma ihtiyacı duymuyor.
Varsa da yoksa da bugünü düşünüyor.
Bugünü yaşıyor.
Gerisi bizleri ilgilendirmiyor.
O nedenle gelecek günleri kestirmek güçleşiyor.
Bu durum yaşayanlar için büyük sorunlara kapı aralıyor.
Bu bir eksiklik değil midir.?
Hem de ne eksiklik.
Başımıza bir felaket geldiği zaman kıvranmaya başlıyoruz.
Hemen kurtarıcı aramaya başlıyoruz.
Birdenbire çaresizleşiyoruz.
Adeta baygınlık geçiriyoruz.
Neden.?
Çünkü biz biz yapan geçmiş ve değerlerle ilişkimizi kopartmışız.
Maneviyat penceremiz kapanmış.
Etraf görünmez olmuş.
Böyle bir toplum geleceği kucaklayabilir mi?
Ya da kendine yakışan değerleri üretebilir mi?

Evet
O nedenle geçmişi bilmek önemli.
Nereden geldik…
Neler oldu.?
Bu soruların yanıtları hepimizi yakından ilgilendiriyor.
Şimdi gelelim…
Karabük tarihi ile ilgili bazı mülahazalara
Buna ihtiyacımız var mı?
Elbette var..!

Karabük,ortaya çıkardığı ve geliştirdiği değerler açısından bilimsel ve sosyolojik açılardan araştırılması gereken bir kent konumundadır.
Adeta,Cumhuriyet Türkiye’sinin araştırılmaya değer laboratuarıdır.
Günümüzde yaşadığı talihsizlikler,bu gerçeğin tarafımızdan sürekli tekrarlanmasını engelleyememektedir.
Bugün bu köşeden şimdiye değin hiç kimsenin üzerinde durmadığı ancak Karabük’ün anlaşılması ve tanımlanması açısından bizlere yarar sağlayabilecek bazı tarihsel ve sosyolojik değerlendirmeleri yapmaya çalışacağım.

Karabük’ün bu değerlendirme çerçevesine oturtulabilecek konumu nedir?
.Karabük,köy kültürüne sahip bir toplumsal mekanizmanın kentleşme aşamasına yönelmedeki karakterini yansıtmaktadır.
Aynı zamanda Türklerde kent anlayışının Cumhuriyetle birlikte kazandığı değerleri içinde barındırmaktadır .
Bu düşünceyi ve duyguyu yanı başımızdaki Safranbolu’da hissetme olanağı yoktur.

Çünkü o Osmanlı kültürü ile yoğrulmuş,Osmanlı öncesi kültürleri de içine alan çok yönlü bir komplekstir…
Bu açıdan yaklaşımda bulunulduğunda Karabük, kentleşme ve ona bağlı olarak oluşturulmaya çalışılan endüstri/üretim kültürü açısından Cumhuriyet Türkiye’sinin göz bebeğidir.
Güncel önemi de buradan kaynaklanmaktadır.
Karabük’ün tarihi ve sosyolojik değerlendirmesi ,Cumhuriyet ile birlikte başlamaktadır.
Cumhuriyet tarihinde görülen bütün yükselişlerin ve ekonomik anlamda yaşanan sevinçlerin ve olumsuzlukların seyrini Karabük özelinde takip etme olanağı vardır.

24 Ocak 1980’de alınan ekonomik kararları aslında Karabük tarihinin dönüm noktasının anlaşılmasında bir başlangıç olarak algılamak gerekir.
Arkasından gelen 12 Eylül askeri müdahalesi….
Uygulanmasına karar verilen liberal ekonomi siyaseti ve özelleştirme siyasetinin başlaması.
Özallı yıllarla birlikte devletin ekonomiden elini çekmeye başlaması ve bu siyaseti,toplumsal rahatsızlıklara yol açmasına rağmen sürdürmeyi hükümet politikası haline getiren siyasal iktidarlar…
Karabük,bu tecrübe denemelerini kendi hayatında en acılı ve sancılı bir biçimde yaşadı.
Ancak,kendi özverisiyle ayakta kalmayı bildi.
8 Kasım 1994 direnişi bu açıdan çok önemli bir kent dayanışması oluşturdu.
Karabük Necmettin Şeyhoğlu stadyumunda çokça duyduğumuz ;”Direne direne yeneceğiz” sloganı bugünlerden kalmadır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:
Devletçi,korumacı ekonomi siyasetin izlendiği yıllarda Karabük,Cumhuriyet kültürü içinde muhteşem bir zenginliği, tadını çıkararak doyasıya yaşamıştır.
Oysa günümüzde;küreselci anlayışa sahip,tüketici bir insan kitlesi yetiştirmeye yönelik neo-liberal ekonomi siyaseti uygulanıyor.
Bu tarza göre biçimlenmemiş yada dönüşümünü gerçekleştirememiş,tek sektöre bağımlı olmaktan bir türlü kendini kurtaramamış olan Karabük,kurulan üniversitesi sayesinde bir yerlerde tutunabilmeyi başarmıştır.
Bundan sonra ne yapması gerekmektedir.?
Bunun yanıtını kendi tarihi içinde aranmalıdır.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Rize’de yabancı turizm heyeti tulum eşliğinde karşılandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.04.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

RİZE (AA) – Rize'nin tanıtımı amacıyla yabancı seyahat acentesi temsilcileri ve sosyal medya ünlülerinin de yer aldığı 44 kişilik heyet kente geldi.

Valiliğin daveti üzerine, Orta Doğu Kültür ve Turizm Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Umman'dan Rize-Artvin Havalimanı'na gelen heyeti, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Bayram Yığcı, Rizem Kültür ve Turizm Derneği Başkan Vekili Fatih Kızıltan, Ardeşen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Kuyumcu ile turizm işletmecileri karşıladı.

Tulum çalınan karşılama töreninde, heyet üyelerine Çaykur Rizespor atkısı hediye edildi.

Bayram Yığcı, Rize'de son yıllarda turizmin hızla geliştiğini söyledi.

Turizmin gelişmesinde Orta Doğu ve Körfez Bölgesi'nden gelen seyahat acentelerinin rolünün önemli olduğunu belirten Yığcı, “Turizm potansiyeline son derece katkı sunmaktalar. Orta Doğu pazarı özellikle Karadeniz'de son yıllarda hızla büyüyor. Bunun da artarak devam etmesini diliyoruz.” dedi.

Yığcı, misafirlerin kentin turizm destinasyonlarını gezeceğini sözlerine ekledi.

Oda Başkanı İsmail Kuyumcu da çayın Rize'deki vatandaşların, turizmin ise herkesin paydaşı olduğunu vurguladı.

Heyet, Rize Belediyesi, Türk Hava Yolları, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı sponsorluğundaki program kapsamında 1 Mayıs'a kadar kentin tarihi ve turistik yerlerini ziyaret edecek.