Hıdırellez Bayramı: İnançlar, Dilekler ve Eğlenceler

Hıdırellez Bayramı: İnançlar, Dilekler ve Eğlenceler

Yayın: 06.05.2024 13:14
Paylaş:
A+ A-

Hıdırellez, Türk kültüründe Orta Asya, Balkanlar ve Anadolu’da Türklerin geleneksel olarak kutladığı bahar bayramı olarak kutlanıyor. UNESCO’nun, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedilen Hıdırellez, yüzyıllardır eğlenceli etkinliklerle insanları bir araya getiriyor.

Hıdırellez, inanışa göre darda kalanların yardımcısı Hızır ile denizlerin hâkimi İlyas Peygamberlerin dünyaya bolluk ve bereket dağıtmak için yeryüzüne inerek buluştukları gün olarak kabul ediliyor. Hızır’ın temiz olan evlere uğrayarak bolluk bereket getireceğine inanıldığından dolayı evler temizlenir, yiyecek ve içecekler hazırlanır, renkli kıyafetler giyinilir, süslenilir, dilekler hazırlanır, yakılan ateşin üzerinden atlanır.

Bir çok sembolik eğlence uygulanır. Sembolik yakılan ateşin üzerinden atlarken dilekler tutulur. Bu yıl ateş yakamayanların, bahçesi olmayanların ya da sokağa çıkamayanların evlerinde küçük bir mum yakıp üzerinden atlayanlarında olduğu görüldü. Vatandaşlar, baharın gelişini sosyal medya hesaplarından kutlama mesajları yazarak yaşattı.

Karabük’te, 5 Mayıs’ta vatandaşların çoğu türbeleri ziyaret etti. Baharın gelmesiyle mezarlıklar temizlendi. Ardından çiçekler ve fidanlar dikildi. Türbelerde, bahçelerde temizlikler yapıldı. Bahar bayramında çocuğu olmayan kadınlar çocuk, sağlık, erkekler sıfır araba, bol kazanç ve bereket diledi, çocuklar da telefon ve tablet çizerek bahar bayramını coşkuyla karşıladı. Sembolik ateşler yakıldı, dilekler tutularak ateşin üzerinden atlandı.

Hazırlanan dilekler kâğıtlara yazıldı ya da toprağa bir çubukla çizildi. Küçük keselere koyulan madeni para, gül ağacının dalına bağlandı. 5 Mayıs gecesi keseye koyulan bozuk parayı gül dalına asıp, sabah keseden çıkararak, cüzdanınıza koyduğunuzda tüm yıl paranızın çoğalacağına inanılır. Bir başka geleneksel eylem de; salıncakta 3 defa sallanmak olarak biliniyor. Böylece devinim başlatabilir, gitmesini istediğimiz şeyle, gelmesini istediğimiz şeyin yer değiştirdiğini düşünerek, hayatınızda memnun olmadığımız bir şeylerden kurtulmaya niyet eder, eğlenceli bir etkinlikte niyetleriniz kadar sallanmaya ya da zıplamaya başlanır. Hıdırellez’in amacı, baharın gelişini kucaklamak, yeni uyanan doğanın içerisinde özellikle çimlerde yuvarlanarak da bir devinim, dönüşüm başlamış olur. Güzelleşmek için; haşlanmış yumurtayı yüzünüze sürmek, her işin hızlı gerçekleşmesi için; ısırgan otunu ayaklara vurmak, sağlıklı kalmak için ise; yedi gün ya da bir yıl boyunca hazırlanan Marteniçka adı verilen bilekliğin bileğe takılması, yapılabilecek eylemler arasında yer alıyor. Sosyal medyadan birçok vatandaşın da kısa videolarla baharın gelişini birbirinden farklı etkinliklerle evde, balkonda kutladığı görüldü. Rengârenk giyinmenin önemine değinen birçok kişi, ip atlama, salıncakta sallanma, mani söyleme gibi çeşitli etkinlikler yaptı. Yakılan ateşlerin üzerinden atlama da kutlama eğlenceleri arasında yer aldı. Baharın habercisi, bitkilere can veren, zorda, darda kalanlara yardım edilen Hıdırellez’de yeryüzünün yeşillendiğine, bolluk ve bereket geldiğine inanılıyor, böylece bayram havasında kutlanıyor. Gazetemiz olarak Hıdırellez’in, dünyaya barış ve geçim kaynaklarında bolluk, bereket getirmesini temenni ederiz. (Esra Oğuzkağan Özkan)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gençler, Atatürk’ün yolunda “Gençlik Marşı”nı seslendirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 08:24
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – İLYAS GÜN – Milli Mücadele'yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, Havza'ya giderken aracın bozulması üzerine yollarına yürüyerek devam ettiği sırada söylediği Gençlik Marşı, 105 yıl sonra aynı yolda gençler tarafından seslendirildi.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadele'yi örgütlemek üzere Samsun'a gelen Mustafa Kemal, kentte 6 gün kaldıktan sonra Havza'ya gitmek üzere silah arkadaşlarıyla yola çıktı.

Eski Ankara yolu (Kurtuluş Yolu) üzerinden Havza'ya giderken ilçeye 13 kilometre kala aracın bozulması üzerine Atatürk ve silah arkadaşları, yollarına yürüyerek devam etti.

Atatürk ve silah arkadaşları, gece konaklayacakları Karageçmiş köyüne doğru giderken, İsveçli şair Gustav Fröding'in yazdığı, “Dağ başını duman almış/ Gümüş dere durmaz akar/ Güneş ufuktan şimdi doğar/ Yürüyelim arkadaşlar/ Sesimizi yer gök su dinlesin/ Sert adımlarla her yer inlesin/ Bu gök, deniz nerede var/ Nerede bu dağlar taşlar/ Bu ağaçlar güzel kuşlar/ Yürüyelim arkadaşlar/ Sesimizi yer gök su dinlesin/ Sert adımlarla her yer inlesin” marşını söyledi.

Karageçmiş köyü yolunda ilk kez Atatürk ve silah arkadaşları tarafından seslendirilen marş, 20 Haziran 1938'de “Gençlik ve Spor Bayramı Marşı (Gençlik Marşı)” olarak kabul edildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) öğrencileri ve akademisyenler, Atatürk ve silah arkadaşlarının 105 yıl önce Kurtuluş Yolu'nda yürürken söylediği Gençlik Marşı'nı aynı yerde aynı şekilde seslendirdi.

– “Çok duygu dolu anlar yaşadık”

OMÜ Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi Oğuz Yılmaz, AA muhabirine, 105 yıl sonra Atatürk ve silah arkadaşlarını anmak için Kurtuluş Yolu'na geldiklerini söyledi.

Dönemin koşullarını kendilerinin de yaşadığını belirten Yılmaz, “Bizim de buraya gelirken aracımız bozuldu. Cumhuriyet'in 100. yılında Atatürk'ün ışığında, Atatürk'ün hedeflerine yönelik eğitimlerimizi devam ettiriyoruz. Burada olduğumuz için çok mutluyuz. Burada Gençlik Marşı'nı seslendirirken biz de o dönemi yaşadık öğrencilerimizle. Çok duygu dolu anlar yaşadık.” dedi.

OMÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Beril Tekeli Yiğit de öğrencilerin desteğiyle Atatürk'ü anmak için etkinliği yaptıklarına işaret ederek, “Gurur duyuyoruz çünkü süreci keyiflendiren gençler ve bu işin tadını bilen Atatürk'ümüz var. Gençlere birçok şeyi bırakmasının sebebi bu olsa gerek. Onların enerjisinden faydalanıyoruz. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı burada kutlamak ve burada yürüyüş yapmak çok anlamlı.” açıklamasında bulundu.

Üniversite öğrencisi Damla Bekdamar da 105 yıl önce Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini başlatmak için gittiği Kurtuluş Yolu'nu ilk kez ziyaret ettiğini dile getirdi.

Atatürk'ün bu yolu kullanarak Havza'ya giderken aracının arızalandığını, arkadaşlarının moralinin bozulmaması için Gençlik Marşı'nı söylediğini anlatan Bekdamar, “Bugünün gençleri ve geleceğin öğretmenleri olarak bugün burada gayemiz, Ata'mızı anmaktır. Çok daha önemlisi, aslında onu anlamaktır. Bu yolda olmaktan onurlu ve gururluyuz. 105 yıl önceki o anı biz de burada gençler olarak yaşadık.” ifadelerini kullandı.