Kentler;insanların günlük olarak yaşamlarını geçirdiklerini,ihtiyaçlarını karşıladıkları çok önemli mekanlardır.
İnsanlar çoluk ve çocuklarıyla yaşadıkları yuvalarına yani evlerine/konutlarına ve arabalarına önem verdikleri gibi kentlere de önem vermek zorundadırlar.
Kent yaşamında kaliteyi artırmak için buna ihtiyaç vardır.
Kentler , onları var eden evler ve diğer yapılar.
Bunlar bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır.
Biri mutlu ise diğeri de mutludur.
O nedenle biz kent yazılarını ve ona dair düşünceleri çok önemsiyoruz.
Çünkü kentin işlevsel durumu, o kentte yaşayan insanların ilişkilerini doğrudan etki yapmaktadır.
Kentleri işlevsel kılan durum kendilerine özgü ortaya koydukları modeldir.
Model ;bir kentin fonksiyonlarını,gücü ve kudretinin anlaşılmasına yardımcı olur.
Aynı zamanda o kentin dinamizmini sürekli canlı kılar.
Bu ne demektir?
Planlı ve programlı olarak hareket etmek demektir.
İçinde yaşadığımız kent Karabük’ün gelişmeye ve insanları mutlu yapmaya dair öngörüleri nelerdir?
Bugün herhalde kentte cevap verilemeyecek soruların başında bu husus gelmektedir.
Bu çok düşündürücü bir durumdur.
Kentlerin ve insanların yarınlarla ilgili bir öngörüye sahip olamamaları gerçekten çok düşündürücüdür.
İyi de bir kentte ileriye dönük mesajları kimler verebilir?
Tabii ki o kentin sahipleri,yetkilileri…
Kentimizin ileriye dönük sloganı nedir.?
Öngörüsü nedir.?
Planladığı gelişme düzeyi nedir.?
Sloganlar kitleleri motive eder.
İnsanlara bakış açısı kazandırır.
Geleceğe güvenle bakmaya zorlar.
Hayata olan bağlılığı artırır.
Yaşayanlara güven verir.
İş yapma isteğini,hırsını tetikler.
Bizim Karabük’e yeni kimlik kazandırma noktasında böyle ateşleyici sloganlara ve özendirici/teşvik edici açıklamalara ihtiyacımız var.
Gerçekten sloganların,moral değerleri yükseltmeye yönelik olarak kent yaşamı üzerinde çok önemli etkileri var.
İşte onlardan biri…
“Direne direne kazanacağız.”
Mevcut ortamda zorlukları yenebileceğimize dair işaretleri ve heyecanı içinde taşımaktadır.
İşte böyle bir şey…
Uykuda mıyız,uyanık mıyız yoksa uyurgezer miyiz bunu hiçbirimiz bilmiyoruz.
Bildiğimiz tek şey varsa o da şudur?
Hürriyet Caddesine sıkıştırılmış Karabük ekonomisi ve sosyal yaşantısı kalite açısından can sıkmaya devam ediyor.
Birileri buna büyüyen/gelişen /göç alan “Yeni Karabük “ diyor.
Ancak bütün bu olup bitenlere rağmen…
“Her şey değişiyor ancak Karabük kendini kuran anlayıştan farklı bir anlayışla bu duruma ayak uydurmaya çalışıyor”
Karabük’te iş trafiğine bakın…
Hürriyet caddesi bu trafiğinin oluştuğu meşhur mekan…
Bakın orada kimler var…
Bankacılar/kuyumcular/esnaflar…
Ve dar bir muhitte soluk almaya çalışan Karabük halkı…!
Dahası…