Keltepe Kayak Merkezi’nde Ziyaretçi Yoğunluğu

Keltepe Kayak Merkezi’nde Ziyaretçi Yoğunluğu

Yayın: 03.02.2020 20:21
Paylaş:
A+ A-

Sömestr tatilinde vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaşan Türkiye’nin 53. kayak merkezi olan Keltepe Kayak Merkezi’ni bir aylık gibi sürede 25 bin kişi ziyaret etti.
Zonguldak, Bartın ve Karabük’ün yer aldığı Batı Karadeniz Bölgesi’nde tek kayak merkezi olma özelliği taşıyan Keltepe Kayak Merkezi sömestr tatilinde vatandaşların uğrak mekanı oldu. Açıldığı günden itibaren vatandaşların beğenisini kazanan, 2 bin 200 metre uzunlukta pistin yer aldığı ve 61 sandalyeli 873 metre uzunluğunda telesiyejin yer aldığı kayak merkezini son 1 aylık sürede 25 bin kişi ziyaret etti. Okulların yarıyıl tatiline girmesinin ardından yoğunluğun arttığı kayak merkezinde tatilin son iki gününde 2 bin 500 kişi telesiyeji kullanarak manzaranın keyfini çıkardı.
Karabük Valisi Fuat Gürel, Karabük’ün Kış Turizm Merkezi olan Keltepe Kayak Merkezi’nin sömestr tatilinin son gününde çevre illerden gelen vatandaşların yoğun teveccühü ile karşılaştığını ve parlamaya devam ettiğini söyledi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordulu çift söküntü ip getirenlere Kabataş kilimi dokuyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

ORDU (AA) – EYÜP ELEVLİ – Ordu'nun Kabataş ilçesinde 46 yaşındaki Fatma Öztok, eskiyen örgü işlerin sökülmesiyle elde edilen iplerle Kabataş kilimi dokuyarak kazanç sağlıyor.

Öztok, Kabataş ilçesinde evlendikten sonra el tezgahında dokumacılık yapan kayınvalidesi Kadriye Öztok'tan işin inceliklerini öğrendi.

Kayınvalidesinin sağlığı elvermediği için işi bırakmasının ardından Fatma Öztok, 2000 yılından itibaren evlerinin alt katında oluşturdukları atölyede mesleği sürdürüyor.

Dört yıl önce emekli olan Aziz Öztok da eşiyle atölyede mesai harcıyor.

İki çocuk annesi Fatma Öztok, AA muhabirine, kayınvalidesinin rahatsızlanması sonucu mesleği devam ettirdiğini söyledi.

Kayınvalidesinin kilimleri elinde dokuduğunu ancak kendisinin bu şekilde sürdüremediğini anlatan Öztok, adlıkları eski tip makinelerle yıllardır Kabataş kiliminin üretimini yaptıklarını ifade etti.

Öztok, Kabataş kilimine ilgi olduğunu dile getirerek, “Burada 7 kişi, 10 kişi çalıştırdığım da oldu. Ama çalışanlar fındık zamanı gelince işi bırakıyor. Siparişi de aldığımız için sıkıntıya düştüm. O yüzden siparişleri azalttım. Şimdi yapabileceğim kadar alıyorum.” dedi.

Eşiyle çalışmanın önemine işaret eden Öztok, “Eşimle çalışmak daha rahat, çok güzel. Ben eve çıksam, buraya müşteri geliyor. En azından burada müşteriye bakabilecek birisi oluyor. Öbür türlü eve çık, dükkana in şeklinde zor oluyor. O yüzden eşim geldikten sonra rahatladım. İşin getirisi de iyi oldu çok şükür.” diye konuştu.

Örgüleri söküp getirenlerin israfı da önlemiş olduğunu anlatan Öztok, şöyle devam etti:

“İsraf olmasın, 'yazıktır, günahtır' diyerek dokutturuyor. 'Benden sonraki nesillere kalsın.' gibi düşüncelerle yaptırıyorlar, en çok ondan geliyor. Çöpe atma durumu olsa bu devam etmeyecek ama eskilerimiz asla çöpe atmayı istemiyor. Sökemezse kesiyor, kesemezse dikiyor. Yine de onu dokutturuyor. Çöpe atmaktansa onu kenara koyuyor.”

Öztok, çevrelerinde kendilerinden başka bu işi yapan olmadığını, tozlu iş olması nedeniyle pek de kimsenin benimsemediğini anlattı.

İşinden keyif aldığını ve bu nedenle devam ettiğini belirten Öztok, “Yoksa bağ bahçe, evin temizliğine zaman kalmıyor. Evde temizlik için işçi tutuyorum, buradan aldığımı oraya veriyorum. Ama bana keyifli geliyor. 60 sene olmuş. 30-40 sene kaynanam, 20-25 sene de ben devam ettirdim. 5 sene daha ancak dayanırız. Sadece kilime odaklanırsam günde 80-100 metre dokuma yaparım.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz”

51 yaşındaki Aziz Öztok ise ilk etapta eşinin siparişleri elde yetiştirememesi üzerine araştırmalar yaptıklarını anlattı.

Gaziantep'ten makine aldıklarını belirten Öztok, “İlk önce bir makineyle başladık. Sonra bir, iki derken çözgü makinesi, sarma makinesiyle beraber işi çoğalttık. Daha seri bir şekilde çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yörede bu mesleği yapan bir tek kendilerinin kaldığına dikkati çeken Öztok, “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz. Çocuklar yanaşmıyorlar. Kimisi üniversitede okuyor, kimisi çalışıyor. Biz de hanımla beraber yapabildiğimiz kadar bu şekilde yapmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Zaman zaman yurt dışına da ürün gönderdiklerine işaret eden Öztok, şunları kaydetti:

“Bize eski sökülmüş kazaklar geliyor. Onları belli bir aşamadan geçirdikten sonra dokuyoruz. Hem de katma değer oluyor. Rağbet de var. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'ya mal gönderdiğimiz oluyor. Bu şekilde isteyenler, sipariş verenler oluyor. Yani güzel bir şey. Hem yöremiz için hem de otantik bir havası var. Yazları buralarda halıları kaldırıyoruz, sadece kilim seriyoruz.”

Öztok çifti, Kabataş kiliminin metresini 40 liraya örüyor.