KENDİNİ KARABÜKLÜ ZANNEDENLER.!

KENDİNİ KARABÜKLÜ ZANNEDENLER.!

Yayın: 09.09.2021 23:23
Paylaş:
A+ A-

Karabük adı gibi bahtı kara bir kent midir?

Tabi böyle bir sorunun yanıtı bakış açısına göre değişkenlik kazanır.

Haber sitemizin yorum kısmına yazılanlara bakacak olursak…

Karabük için olumsuz görüş belirtenlerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz.

Böyle bir kanıya nasıl varılabilir.

Ancak Karabük’ün geçmişine bakarak.

Bugünü ile geçmişini kıyaslayarak…

Bir takım sonuçlara ulaşılabilir.

Gerçekten öyle.

Şöyle bir geçmişe bakın.

Tarihin bir döneminde Karabük ,Batı Karadeniz’in en zengin kenti konumunda.

67 vilayet içinde kendisi ilçe olduğu halde 36.sırada.

1959 yılının yerel gazeteleri…

Karabük artık il olmalı haberlerini yapıyor.

Ancak Zonguldak karşısında siyasi iradesini kullanamıyor.

Demir tüccarları ve haddeciler Karabük’ün o yıllarda sermayedar sınıfını oluşturuyorlar.

Birikimleri fevkalade düzeyde…

Bu birikim Karabük içinde nitel patlamaya bir türlü uğrayamıyor.

Neden.?

Bizim burada sorgulamamız gereken asıl soru bu…

Bakın…

Kentin sermayesel birikimi Karabük dışında birçok yerleşim birimini kalkındırmış.

İhya etmiş.

Canlandırmış.

Fakat esas kaynağa,kendi havzasına bir faydası dokunmamış.

Sonra ne mi olmuş?

Kent mazisini belli bir süreçten sonra arar olmuş.

Karabük’ü bu duruma kimler mi getirmiş.?

Bir zamanlar kendini Karabüklüyüm diye takdim edenler.!

………………………………

Bize şunu öğretmişler.

Para kazanmanın duygusallıkla açıklanabilecek bir yanı yok.

Kapitalist zihniyet.

Acımasız…

Dini imanı yok.

Düşünce şu…

Paranın vatanı olmaz.

Nerede kazandırıyorsa orada yatırım yapılır.

Düşünce bu.

Serbest piyasa ekonomisi.

İşte Karabük’ü bugünkü sıkıntıya sürükleyen süreç böylece başlamış.

O zaman bu ne anlama geliyor…

Bir zamanlar Türkiye’de liberal politika yoktu..

Devlet merkezli korumacı politikalar söz konusu idi.

Karabük,Demir Çelik İşletmeleri münasebetiyle bir çekim merkezi haline geldi.

Tüccarı…

Komisyoncusu

Müteahiti.

Haddecisi

Soğuk demircisi…

İşçisi…

Sınıf olmaya başladılar.

…………………..

Sonra ne mi oldu.?

24 Ocak 1980 kararları ile Türkiye kendi içinde kapalı bir kutu olmaktan çıkarılarak dünya ile bütünleşme sürecine sokuldu.

İşte Karabük için geriye gidişin ve sahipsiz kalışın öyküsü bu noktada başladı.

Neo-liberal politikalar uygulanmaya başladı.

Şimdi Karabük bu belirtilen eksende kaybolan tarihini arıyor.

Hani ne derler

Kayabaşı Köprüsünün altından çok sular aktı…!

 

 

 

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Eski ve yeni muhtarın birbirini şikayet ettiği mahallede seçim yenilenecek

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzon'un Çaykara ilçesinde, seçimi kaybeden eski muhtar ve kazanan muhtarın birbirlerini şikayetinin ardından iki kişinin de seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğunun ortaya çıkmasıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilecek.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Yaylaönü Mahallesi muhtar adaylarından Hasan Asan, 137 seçmenin oyunu alarak muhtar seçildi.

Seçimi 26 oy farkla kaybeden mevcut muhtar Yakup Toprak, bu durum üzerine Asan hakkında seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle muhtarlığının iptal edilmesi talebiyle önce İlçe Seçim Kuruluna, itiraz süresinin geçmesi üzerine de Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazda bulundu.

YSK'nin yaptığı değerlendirme sonucunda Asan hakkında Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla 2019'da kaçak yapı, Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasıyla yargılandığı anlaşıldı.

YSK, seçimi kazanan Hasan Asan'ın seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğundan mazbata düzenlenemeyeceğine, muhtarlık mazbatasının seçilme yeterliğine sahip en çok oy almış olan sıradaki adaya düzenlenmesine karar verdi.

Seçimde 111 oy alarak ikinci sırada bulunan Toprak'ın da Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan yargılandığı ve 18 ay hapis cezasının bulunduğunun anlaşılması üzerine, her iki adaya da seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle mazbata verilmemesine hükmeden YSK, üçüncü bir aday olmaması dolayısıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilmesine karar verdi.

Seçime kadar, muhtarlık görevini de seçilen adayın birinci azası Özkan Toprak'ın yürütmesi kararlaştırıldı.

– “İkimiz de aday olamıyoruz”

Muhtar adayı Hasan Asan, AA muhabirine, 31 Mart seçimlerinde, eski muhtar Yakup Toprak'ın karşısında 26 oy farkla muhtarlığı kazandığını söyledi.

Bir önceki dönem aday olup seçimi kaybettiğinde kendisinin herhangi bir itirazının olmadığını belirten Asan, “Seçilmiş olan muhtarın da geçmişe yönelik Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlarından cezasının olduğunu biliyorduk. Bizim bir şikayetimiz olmamıştı.” dedi.

Asan, ilçede yaptığı iş yerinin üçüncü derece sit alanında bulunmasından dolayı Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası bulunduğunu dile getirerek, “YSK'den ikinci bir karar geldi, ikinci aday Yakup Toprak'ın seçileceği yazıyordu. Biz de bu sefer buna itiraz ettik. Yakup Toprak'ın 18 ay hapis cezası çıktığı için o da muhtar olamadı.” diye konuştu.

YSK'nin kararı dolayısıyla aday olamayacaklarını anlatan Asan, “Seçilme haklarımız yeterli değil şu anda. Mazbatamızı alamadık. 2 Haziran'da nasipse tekrar seçime gideceğiz.” ifadelerini kullandı.

Üç dönem görev yapan eski muhtar Yakup Toprak da rakibinin kendisinden fazla oy alarak seçildiğini ancak hukuki yeterliliği olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini söyledi.

Toprak, YSK'nin kendisi için de seçilme yeterliliği bulmayarak adaylığını düşündüğünü belirterek, “Biz de seçilemedik. Bu durumda aday da olamıyoruz.” dedi.

Haziranda yapılacak seçimde aday olamayacaklarını ifade eden Toprak, “İlla ki köy çaresini bulacak, demokrasilerde çare bitmez. Sandıktan çıkacak olana saygı duyacağız.” diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Murat Toprak ise “Fıkra gibi bir seçim oldu. Yaylaönü halkı olarak gerek yok bu şikayetlere.” diye konuştu.