Kentteki Keyifsizlik Üzerine…!

Kentteki Keyifsizlik Üzerine…!

Yayın: 09.05.2015 08:29
Paylaş:
A+ A-

Gazete arşivlerine baktığınızda Karabük’e sahip çıkma noktasında dikkate değer yoğunlukta çok sayıda yazı karşınıza çıkar.
Bu durum kuşkusuz kentte yaşayan bizleri sevindirir.
Kente verdiğimiz değerin kanıtı olan bu yazıların her biri önemli bir konuya temas eder.
Ortak aklın bulunmasına yardımcı olurlar.
Farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına,tartışılmasına ortam hazırlarlar.
Kente düşünsel açıdan bir dinamizm getirir…
Her şey buraya kadar çok güzeldir.
Ya sonrası…
Sonrasını sormayın.
Hem de hiç sormayın.
Neden…
O kadar söylenen sözlere rağmen kentte iş üretme/eyleme geçirme noktasında yol almak mümkün olmaz.
Bunun nedeni nedir acaba diye insanın aklına bir soru takılır.
Herkes kendine düşeni yerine getirse,sorumluluklarının çerçevesinde iş yapmayı kafasına koysa ve bunları eyleme dönüştürse durum böyle mi olur acaba ?

Söylenen gerçekleşmiş olsa…
Karabük ihya olurdu..
Günümüzde sıkıntı yaratan birçok sorun daha önce çözümlenirdi.
Karabük’te yaşam kalitesi artardı.
Sosyo-ekonomik dengeler korunurdu.
Karabük pek çok fırsatı kaçırmazdı.
Kentte şimdilerde bir keyifsizlik var.
Bunun nedenlerini ;birikmiş ,çözümü ertelenmiş sorunlarda aramak gerekir.
Yoksa…
Kent olarak siyasi olarak yapılan vaatler hayata geçirilmiş olsa….
Herkes gerekeni yapsa…
Çıkar yarışı kentin önüne geçmemiş olsa.
Bugünkü durumumuzdan çok daha farklı konumda olurduk.
Şimdi şöyle durumumuzu bir sorgulayalım.
Etrafımıza bakalım.
Bayır mahalle halkı isyanlarda.
Devlet hastanesi yeniden açılsın diyorlar.
Ya 40 bin nüfusa sahip Beşbinevler ahalisi.
O’nun durumu da Bayır mahalle halkından farklı değil.
Ancak Beşbinevler gençleri 4000 kişi üyeye sahip sivil bir platform kurmuşlar.
Kapanan Doğumevi hastanesinin açılmasını istiyorlar.
İlginç ve etkileyici bir de slogan bulmuşlar.
“Mahallenin sakini değil sahibi ol”
Sakinlik bir fayda getirmiyor.
İstemesini de bilmek gerekir.
Hele hele seçimler de yaklaşıyor ki…
Sormayın gitsin.
Bu yakınlarda Beşbinevler’e gittiniz mi bilmiyorum.
Beledi hizmetler açısından da sıkıntılı bir durumda.
Sanki ihmal edilmiş gibi bir hali var.
O nedenle gençlerden kurulu bu sivil platformu çok önemsiyorum,
Bizlere demokrasi dersi veriyorlar.
Dediğim gibi…
Bu kentte gerçekten adını koymakta zorlandığım bir keyifsizlik var.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’taki Sebastapolis Antik Kenti depremlerde zarar görmedi

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, depremlerde zarar görmedi.

İlçede yaşanan 4,7 ve 5,6 şiddetindeki depremlerin ardından Sebastapolis Antik Kenti, Anadolu Ajansı tarafından dron ile görüntülendi.

Antik kentin depremlerde zarar görmediği belirlendi.

Tokat kent merkezine 69 kilometre uzaklıktaki Sulusaray ilçesinin altında yer alan antik kentin ortaya çıkarılması için Tokat Müze Müdürlüğünce 1986'da sondaj kazılarıyla başlayan çalışmalar, sonraki yıllarda kurtarma kazısı şeklinde devam etti. 1991'de ara verilen çalışmalara 2013 yılında tekrar başlandı. Antik kentteki kazı çalışmaları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür'ün danışmanlığında sürüyor.

– Sebastapolis Antik Kenti

Antik kentin bazı kaynaklarda M.Ö 1. yüzyılda kurulduğu ifade ediliyor.

Roma İmparatoru Trajan zamanında M.S 98-117 yıllarında Pontus Galatius ve Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kapadokya eyaletine dahil edilen antik kentin 2 bin yıl önce Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olduğu belirtiliyor.

Döneminde çok az şehrin sahip olduğu, zenginliğin göstergesi olarak para basma yetkisi bulunan Sebastapolis'in büyük savaşlar, yıkımlar, afetler ile geçiş yollarının değişmesi sonucu eski önemini kaybettiği, zamanla da unutulduğu kaydediliyor.