MEB, sınıf geçmede Türkçe baraj puanının 70’e çıkarılmasının gerekçelerini açıkladı

MEB, sınıf geçmede Türkçe baraj puanının 70’e çıkarılmasının gerekçelerini açıkladı

Yayın: 18.10.2023 21:40
Paylaş:
A+ A-

MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Seçer, sınıf geçme baraj puanının Türkçe dersinde 70’e yükseltilmesi kararına ilişkin, “Araştırma sonuçlarımız, Türkçe dersi ile ilgili aldığımız önlemlerin bir ihtiyaç, bir gereklilik olduğunu ortaya koydu.” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Zarife Seçer, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ne yansıyan ve ortaokullarda 45 olan sınıf geçme puanının Türkçe dersi için 70’e, diğer dersler için 50’ye yükseltilmesi yönündeki karara ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in öncülüğünde eğitimde Türkçe’yi odağa alan bir yaklaşımla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Seçer, akademik çalışma sonuçlarının, Türkçe dil becerisi yeterince gelişemeyen çocukların dönem derslerinde ve ikinci dili öğrenmede zorluklar yaşadığını gösterdiğine işaret etti.

Seçer, temel eğitimde öncelikle Türkçe dil eğitimine yönelik önlemleri hayata geçirdiklerini söyledi.

Bu kapsamda, ilkokullarda sınav değil süreç odaklı ölçme sistemini getirdiklerini, çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavlara son vererek dinleme, konuşma, okuma ve yazma olmak üzere 4 dil becerisinin destekleneceğini ve ortaokuldaki sınavları da buna göre şekillendirdiklerini anlatan Seçer, bu kapsamda müfredatı da ihtiyaçlar çerçevesinde güncellediklerini belirtti.

“Rastgele aldığımız bir karar değil”

Seçer, aldıkları tüm kararları, akademisyenler, uzmanlar, sahadaki öğretmenler ve diğer paydaşlarla işbirliği yaparak hayata geçirdiklerini bildirdi.

İlkokullarda ve ortaokullarda çocukların dil becerilerini ölçmeye yönelik araştırmalar yaptıklarını belirten Seçer, şu bilgileri verdi:

“Kovid-19 salgını sürecinde tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de dijitalleşme büyük bir hız kazandı ve bu durum öğrencilerimizin erken yaşlardan itibaren teknolojiyle çok daha fazla vakit geçirmelerine neden oldu. Ailelerin bu süreçte çocuklarının dil becerisini geliştirmeye yönelik verebilecekleri destek ne yazık ki sınırlı oldu. Özellikle uzaktan öğretim sürecinin öğrencilerimiz üzerindeki etkisini ölçtük. Konuyu çok geniş kapsamlı araştırma yöntemlerini kullanarak ortaya koyduk.

Öğrencilerin son 5 yıla ilişkin Türkçe dersindeki verilerini, sahadan idarecilerin ve öğretmenlerin görüşlerine de başvurarak masaya yatırdık. Çok güçlü veri sağlayan araştırma sonuçlarımız, Türkçe dersi ile ilgili aldığımız önlemlerin bir ihtiyaç, bir gereklilik olduğunu ortaya koydu. Türkçe dersleri bundan sonra üzerinde en çok durduğumuz konuların başında gelecek.”

Araştırmaların, Türkçe dilinde ifade becerisi yüksek öğrencilerin diğer derslerde de yüksek başarı elde ettiğini gösterdiğini vurgulayan Seçer, “Türkçe için arzuladığımız başarı seviyesi, rastgele aldığımız bir karar değil. Bu konuyla ilgili hedefimiz, ileride öğrencilerimizin öğrenim hayatına sirayet eden öğrenme kayıplarını en aza indirgemek.” diye konuştu.

“3-6 yaş arasındaki Türkçe söz dağarcığını araştırıyoruz”

Zarife Seçer, Türkçe dil becerisi ile ilgili aldıkları diğer çalışmalarla ilgili de bilgi vererek, özellikle 3-6 yaş grubundaki çocukların dil becerilerini desteklemeye yönelik Türkçe Söz Varlığı Projesi’ni yürüttüklerini bildirdi.

Bir grup akademisyenle bu yaş grubundaki çocukların kelime dağarcıklarını araştırdıklarını anlatan Seçer, “Bu yaş grubunda ilk kez dil becerilerine ilişkin bir araştırmaya başladık. Dil öğretiminde ‘sihirli yıllar’, okul öncesi dönemdir. 36 aylıktan itibaren çocukları okul öncesi eğitim kurumlarına kabul ettiğimizden 3-6 yaş aralığını araştırıyoruz. Teknolojinin yanlış kullanımının bu yaş grubunda da olumsuz etkiler yarattığını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Seçer, tüm kademelerde müfredat güncelleme çalışmaları da yürüttüklerini ve bu araştırma sonuçlarına uygun şekilde programlarda güncelleme yapacaklarını sözlerine ekledi. (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sağlık-Sen üye sayısıyla en yakın sendikayı ikiye katladı

Yayın: 17.05.2024 17:11
Paylaş:
A+ A-

Bu yılda gelenek bozulmadı. Yeni yapılan atamalarla çalışma hayatına başlayan genç memurlarında üye olup, yoğun ilgi göstererek destek verdiği Sağlık Sen 1175 üye ile Karabük İl ve İlçelerinde güven tazeleyerek yine ve yeniden yetkili sendika oldu.

Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanları yetkiyi Sağlık Sen’e verdi. Karabük İl genelinde memur sendikalarının  bazı kurum ve kuruluşlarda yetkiyi aldığını iddia etmesi çalışanlar arasında bilgi kirliliğine yol açarak yanlış algıya sebep olmuştu. Bugün Karabük İl Genelinde yapılan yetkili sendika üye sayısı tespit toplantısında gerçek gün yüzüne çıktı.  Karabük Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Karabük İl Genelinde yetki ile sendika belirleme işlemi sona erdi. Ülke genelinde olduğu gibi Karabük İl Genelinde de Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları yine yeniden Sağlık Sen dedi.

Yeni yapılan atamalarla memuriyet hayatına başlayan genç memurlarında üye olup, yoğun ilgi göstererek destek verdiği Sağlık Sen 1175 üye ile Karabük İl ve İlçelerinde güven tazeleyerek yine ve yeniden yetkili sendika oldu

Geçtiğimiz yıl mayıs ayında da en yakın sendikaya iki katına yakın fark atarak Karabük İl ve İlçelerinde ki Kurum ve Kuruluşlarda yetkili sendika olan Sağlık Sen bu senede aynı azim ve kararlılıkla yine yetkili sendika olarak ismini yazdırdı. Toplamda 1175 üye ile üye sayısında en yakın sendikadan iki katı fazla üyesiyle geleneği bozmayan Sağlık Sen Karabük İl ve İlçelerinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının güvencesi oldu.

Konuyla ilgili haber merkezimize bir açıklama yapan Sağlık Sen Karabük Şubesi Başkanı Sezgin Aydoğmuş şunları söyledi; “Sahada üyelerimizin haklarını korumak için var gücümüzle ter dökerken yalan ve yanlış bilgilerle çalışanlarımız üzerinde algı operasyonu yapmaya çalışanlarla da kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelemiz bugün meyvesini verdi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının güvencesi olarak 1175 üyemizin temsilcisi, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sözcüsüyüz.

Çalışanlarımızın desteği ve teveccühü ile;

Karabük İl Sağlık Müdürlüğü ve 112 ASH İstasyonları,

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü kurum ve kuruluşları,

Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi

Safranbolu İlçe Devlet Hastanesi,

Yenice İlçe Devlet Hastanesi,

Eskipazar İlçe Devlet Hastanesi,

Eflani İlçe Devlet Hastanesi,

Ovacık Entegre Sağlık Merkezi,

Toplum Sağlığı Merkezleri olmak üzere il genelinde yine yeniden yetki Sağlık Sen’de.

Üyelerimiz ve tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanları bilsin ki her platformda doğru bildiğimizi söylemekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz.  Onların sesi olduk ve olmaya devam edeceğiz. Sahada çalışanların herhangi bir hak kaybına tahammülümüz olmadığı gibi bu hak kayıplarını gidermek için mücadele edecek güç, azim ve kararlılıkla hem yetkili hem de etkili sendikacılığa 7/24 devam edeceğiz.

Bizlere güç veren tüm üyelerimize, yönetim kurulumuza, İlçe ve İşyeri Temsilcisi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”