MİLLİ MÜCADELE VE SAFRANBOLU(2)*

MİLLİ MÜCADELE VE SAFRANBOLU(2)*

Yayın: 31.12.2021 06:01
Paylaş:
A+ A-

Milli Mücadelede bilenen bu gerçekliğin içinde “Safranbolu Yardımlarının” anlamı nedir?
Bunun belirtilmesi/açıklanması gerçeklerin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Bilindiği gibi Safranbolu Bizans döneminden beri çok önemli bir yerleşim alanı durumundaydı.
Tarih içinde Safranbolu ;Selçuklu-Bizans,Çobanoğulları-Moğol(İlhanlılar),Osmanoğulları-Candaroğulları gibi siyasi güçlerin çatışma alanı olarak dikkat çekmiştir.
Tarihçilerin kutbu ,merhumProf.Dr.Halil İnalcık, Osmanoğullarının Kastamonu/Safranbolu Türkmenlerinden destek alarak bu muhteşem devleti kurduklarını söyler…
Bizanslılardan beri tarihi bir öneme sahip olan Safranbolu, Osmanlılar zamanında bir iktisat şehri olmuştur:
Gerede’den başlayıp Sinop’a giden ipek ticaret yolunun buradan geçmesi,17.yüzyılda bu ticareti belli bir merkezde yoğunlaştıracak Cinci Hanının yapılması, yabancı/yerli tüccarların Safranbolu’nun Cinci Hanında acente açmaları, pazaryeri anlamında çeşitli üretim kollarında Safranbolu Çarşısının oluşumuna katkıda bulunmuştur.
Safranbolu iktisat kentidir dedik…
İyi ama Safranbolu’nun iktisadi başarısı nereden kaynaklanmaktadır?
Bunun yanıtı şu biçimde verilebilir.:
Birincisi İstanbul ve Avrupa ülkeleriyle doğrudan ticaret yapabilme başarısını gösterme.
İkincisi en çok üretim yaptığı dericilik sektörünün Avrupa endüstri üretiminden en az etkilen alan olması.
Safranbolu literatüre deri şehri olarak geçen Manisa’dan daha ünlüdür.
Bu ün araştırmalarla ortaya konmadığı için Manisa anılırken Safranbolu’da deri üretiminin kıymeti gözlerden kaçırılmaktadır.
19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle 1877’lerden başlayan süreçte hem iç piyasa açısından hem de Rusya, Avusturya ve Fransa’ya, Bartın ve Amasra limanlarından gerçekleştirilen deri ihracatı çok büyük yekun tutmaktadır.
Buradan nereye gelmek istiyorum:
Bugün muhteşem evleri tanınan ve bu yönüyle 1994 tarihinde beri dünya kentleri listesinde yer alan Safranbolu, Milli Mücadele yıllarında Türk Ordusunun ihtiyaçlarını giderme noktasında gösterdiği başarı ile önemsenmesi gereken bir şehir durumundadır.
Keşke bugün aramızda…
ARASTA’ da Kurtuluş Savaşı’nda askerlerimize 1921’li yıllarda topuksuz tulumba tipi yemeni üretmiş 44 ustamız burada olsalar da,24 saat ,3 vardiya Safranbolu tabakhanesinde, işlenmiş deri kalmayıncaya kadar geceli/gündüzlü nasıl çalıştıklarını bizlere anlatabilselerdi…
Tekalif-i Milliye emirleri gereğince Safranbolu’ya gelen ustaların, İspanyol usulü eyer üretmeleri Sakarya muharebesinde subayların büyük ilgisini çekmiştir.
Ben burada üretime katkı yapan bütün ustalarımızı saygı ve rahmet ve minnetle anılıyorum.
Milli Mücadele bu üretim ve üretici gücün desteği ile kazanılmıştır.
Son söz mü?
Üretmeyen toplumların tarihte bağımsız kalmaları söz konusu değildir.

*Geniş bilgi için “Tarih İçinde Safranbolu” adlı kitabımıza bakılabilir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı: “Yeşil çeliğe mutlaka damga vurmamız gerekiyor”

Anadolu Ajansı
Yayın: 11.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, demir-çelik sektörünün yeşil dönüşüm sürecinin en önemli aktörlerinden olacağını belirterek, “Yeşil çeliğe Türkiye olarak mutlaka damga vurmamız gerekiyor.” dedi.

Çelik sanayisinin yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlarla yeşil dönüşümündeki yol haritalarını tartışmak amacıyla Tosyalı Holding ana sponsorluğunda düzenlenen “Yeşil Çelik Zirvesi – Green Steel Summit 2024”, İstanbul'da gerçekleştirildi.

SteelData organizasyonuyla düzenlenen zirvenin “altın sponsoru” Tatçelik ve Huawei Smart PV Türkiye olurken, Energy Nova AŞ Güneş Enerjisi Sistemleri “enerji sponsoru”, Ağır Haddecilik AŞ ve Metsims Sustainability Consulting şirketleri ise “bronz sponsoru” oldu.

Yeşil Çelik Zirvesi kapsamında,”ETS, CBAM Uyum Süreci, Uygulamalar, Mevzuat ve Beklentiler” ve “Karbonsuzlaşma Yöntemleri, Hammaddeler ve Teknolojiler” başlıklı paneller düzenlendi.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, sürdürülebilirliğin artık zorunluluk olduğunu söyledi.

Tosyalı, “Avrupa Yeşil Mutabakatı bir fırsat. Yeşil ekonomiye geçiş sürecini ekonomik ve endüstriyel bir fırsata çevirme imkanı. Demir-çelik sektörü de bu yeşil dönüşüm sürecinin en önemli aktörü olmaya aday. Çünkü çelik hayatımızın her noktasında bizimle.” ifadelerini kullandı.

– “Çelik sektörü kendi öz kaynaklarıyla yatırım ve yeşil dönüşümlerini gerçekleştirdi”

Daha büyük bir değişimin eşiğinde olduklarını dile getiren Tosyalı, “Yeşil çeliğe Türkiye olarak mutlaka damga vurmamız gerekiyor. Endüstriyel üretim için mutlaka yeni enerji kaynakları lazım bunun da hidrojen olduğu görülüyor” diye konuştu.

Türkiye'nin dünya çelik üretiminde üst sıralarda yer aldığını hatırlatan Tosyalı, kadar çelik sektörünün kendi öz kaynaklarıyla yatırım ve yeşil dönüşümlerini gerçekleştirdiğine işaret etti.

Avrupalı rakiplerinin kamusal destekle beslendiğinden söz eden Tosyalı, çelik sektörünün bütün oyuncularının bu değişimi yapmaya gücünün yeteceğini kaydetti.

Yenilenebilir enerji, hidrojen, rüzgar ve elektrikli araçlar ve birbiriyle ilintili sektörlerin hepsinin çeliğe bağlı olduğunu ifade eden Tosyalı, şu şekilde konuştu:

“Net Sıfır çağı başlayacaksa bunun yolu demir-çelik sektörünün dönüşümüyle açılacak. Bu dönüşümün temel birkaç ayağı var. Üretimde temiz enerji kaynaklarının kullanılması en önemli gündem maddesi. Çünkü şu anda küresel çelik üretiminde fosil yakıtlar yüzde 75'lik bir paya sahip. Yoğunluk kömürde. O yüzden temiz enerji yatırımları sektörümüz için en kritik konu.”

– “5 yıl içinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketi arasında olma doğrultusunda ilerliyoruz”

Fuat Tosyalı, sektörde yeşil çelik üretimi için tüm koşulların mevcut olduğunu söyledi.

Tosyalı Holding olarak yeşil dönüşüm konusunda ilk aksiyon alan demir çelik şirketi olduklarını belirten Tosyalı, şunları kaydetti:

“Bizim işimizin sadece bir parçası değil, tamamı sürdürülebilirlik. Öyle ki Cezayir'de devam eden yatırımlarımız, Türkiye'deki yeni devreye aldığımız Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisi tamamen sürdürülebilirlik odaklı. Üretimin sürdürülebilirliği için Endüstri 4.0 yatırımlarına ağırlık veriyoruz. Yapay zeka algoritmalarına ve iş süreçlerinin takibi için dijital teknolojilere önemli yatırımlar yapıyoruz. Bu sayede hem üretimin devamlılığı ve verimliliğini hem de enerji tasarrufunu sağlıyoruz, aynı zamanda emisyonlarımızı da düşürüyoruz. Örneğin İskenderun İkinci Organize Sanayi Bölgesi'nde hayata geçirdiğimiz ve üretime başladığımız Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisi'nde Quantum Furnace teknolojisini kullanıyoruz ve bu Türkiye'de bir ilk.”

Kömür bazlı enerjiye yaslanmak yerine her zaman dünyanın geleceğini düşünerek dikkatli adımlar attıklarını, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiklerini vurgulayan Tosyalı, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Uzun süredir güneş enerjisine ciddi yatırımlar yapıyoruz. Biz Tosyalı olarak 5 yıl içinde dünyanın en büyük 20 çelik şirketi arasında yer alma hedefi doğrultusunda ilerliyoruz. Bunu da sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarla başaracağımıza inanıyoruz. Dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri olarak anılmak, bizim için en büyük ödül olacaktır.”