Mimar Sinan ustalık mührünü bıraktığı Edirne’de dualarla yad ediliyor

Mimar Sinan ustalık mührünü bıraktığı Edirne’de dualarla yad ediliyor

Yayın: 08.04.2023 15:25
Paylaş:
A+ A-

Osmanlı coğrafyasında pek çok diyarda sayısız eserler bırakan cihan devletinin başmimarı Mimar Sinan, eski payitaht Edirne’yi de başta Selimiye olmak üzere birbirinden muhteşem eserlerle süsledi.

Ağırnaslı Mimar Sinan, eserleriyle imzasını attığı kadim şehir Edirne’de hem asırlık eserleri hem de dualarla anılıyor.

Tevazuda “fakir”, alçak gönüllülükte “hakir” olduğunu gösteren, kitabelere adı yerine “El fakir-ül hakir” ya da güçsüz karınca manasındaki “mur-ı natuvan” mahlaslarını kullanan Mimar Sinan, sanatının yanı sıra karakteriyle de gönüllerin asırlardır başmimarı oldu.

​​​​​​​Döneminin imkanları düşünüldüğünde bir deha olarak anılan, tüm eserlerindeki mimari ustalık bir yana, “şaheser” kelimesinin anlatmaya yetmediği Selimiye Camisi ile asırlardır kendine hayran bırakan, nice mühendise, mimara dudak ısırtan Osmanlı’nın başmimarı Sinan’ın adı, Edirne’de imzasını attığı 13 eserle asırlardır yaşıyor.

Anadolu’nun dört bir yanı hariç Mekke, Medine, Sofya, Halep, Budin’de de sanatını konuşturan Mimar Sinan, mütevazılığın da başmimarı olarak biliniyor.

Eser kitabelerinde kibirden uzak, adı yerine kendince mahlaslarını yazdıran Mimar Sinan’ın bu yönü de sanatı kadar gönüllere işliyor.

Edirne’deki Selimiye, Taşlık, Defterdar Mustafa Paşa camileri, Adalet Kasrı, Yalnızgöz ve Kanuni köprüleri, Rüstem Paşa Kervansarayı, Selimiye Külliyesi, Ali Paşa Çarşısı, Sokullu Hamamı, 2. Selim Darülhadisi, Darülkurra, Taşlımüsellim Su yollarındaki mührü ile yüzyıllardır hayır ve duayla anılmasına vesile oluyor.

Edirne sınırları içinde 13 eser

Selimiye Cami: Mimarlık biliminin çözmekte güçlük çektiği 8 sütuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi’deki Kutb-Minar’dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkar mahfili, mermer kaplı minberi, çinileriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı çoklu pencere sistemiyle de birçok camiden mimari anlamda ayrılıyor. Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde “imkansız” denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide detaylar da dikkati çekiyor.

Tek kubbeli olmasının Allah’ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam’ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor. İnşasına 1568’de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi’nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.

Havsa Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi: Sokullu Mehmet Paşa tarafından ölen oğlu Kasım Paşa adına 1577 yılında yaptırıldı. Külliyeden günümüze cami, hamam, kervansarayın bir bölümü ile arasta dua kubbesi kaldı.

Defterdar Mustafa Cami: Talatpaşa Caddesi’ndeki cami 1576 yılında tek kubbeli olarak taş ve tuğladan inşa edildi. 16. yüzyıldaki büyük depremde hasar gören cami 1960’lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünce ihya edildi.

Rüstem Paşa Kervansarayı: Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan kervansaray koza satışı yapıldığı dönemlerde Koza Han olarak da anıldı. Otel olarak hizmet veren kervansaray mimari açıdan Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı.

Ali Paşa Çarşısı: Kapalı Çarşı’nın bir benzeri olarak kabul edilen çarşı, 1569 yılında yapıldı. Savaşlar döneminde ticaretin döndüğü çarşı önemini yitirdi. 1950’ler sonrası tekrar canlılık kazanan çarşı 1992 yılında büyük bir yangında tamamen kül oldu. 1997 yılındaki restore sonrası açılan çarşı ticari canlılığı elinde bulunduran lokasyonlar arasında sayılıyor.

Yalnızgöz Köprüsü: Tunca Nehri üzerindeki köprü 1567 yılında yapıldı. Şehir merkezi ile Yeni İmaret Mahallesi arasındaki bağlantıyı kuran köprü II. Bayezid Köprüsü’ne ek olarak yapıldı. Tek kemerli olması nedeniyle Yalnızgöz olarak adlandırıldı.

Sokullu Mehmet Paşa Hamamı: Üç Şerefeli Camisi yanındaki hamam, 1569 yılında yaptırıldı. Deprem ve yangınlarda çeşitli onarımlar gördü.1970 yılından bu yana şahıslar tarafından kiralanıp işletiliyor.

Adalet Kasrı: Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 1561 yılında yaptırıldı. Edirne Sarayı’nın bulunduğu alandadır. Üst üste üç odadan oluşan kare plan kule yapının üst katında havuzlu padişah kasrı yer alıyor.

Kanuni Köprüsü: Dört gözlü ve sarayı şehre bağlamasıyla Saray Köprüsü olarak da anılmıştır. 1554 yılında Kanuni tarafından Mimar Sinan’a yaptırıldı.

Sultan Selim Külliyesi, Sultan II. Selim Darülhadisi, Sultan II. Selim Darülkurrası, Sultan II. Selim Mektebi de Mimar Sinan eserleri arasında yer alıyor. (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

INVAMED Başkanı Dinç’ten 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı mesajı

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.05.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – INVAMED Başkanı Raşit Dinç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

Dinç, mesajında, INVAMED ailesi olarak, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı minnet, gurur ve geleceğe olan inançlarıyla kutladıklarını belirtti.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının 105 yıl önce, milletin birliği, beraberliği ve bağımsızlığı uğruna vereceği mücadeleyi başlatmak için Samsun'a çıktığını aktaran Dinç, “INVAMED olarak, Atatürk'ün, 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.' sözünü parola alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Dinç, o günlerde memleketin her bölgesinin işgal altında olduğunu belirterek, mesajında şunları kaydetti:

“Milleti ayağa kaldırmak ve sömürgecileri topraklarımızdan kovmak için Samsun gemisine binenlerin büyük bir cesareti, kararlılığı ve inancı vardı. Samsun'da işaret fişeğini yakarak başlayan, İzmir'de düşmanı denize dökmeye ve oradan da Cumhuriyet'in ilanına kadar giden uzun yol bizlere anlamlı bir miras bırakmıştır. Bugün 19 Mayıs'ın 105. yılında INVAMED ailesi olarak bu inanç ve kararlılık ile ülkemiz için çalışıyoruz.

'Üreten Bir Gelecek' vizyonuyla sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan bilim, teknoloji ve inovasyona sağlık için yatırım yaparak, Türkiye'yi daha müreffeh yarınlara taşıma kararlılığı içindeyiz. Dün Samsun'a adım atılırken bilim yol gösteriyordu. Bugün de yolumuzu bilim aydınlatıyor. Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 105. yıl dönümünü kutlar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Cumhuriyetimiz uğruna mücadele eden herkesi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.”