MÜSİAD Karabük Şubesi’nde yaşanan istifalar yankı bulmaya devam ediyor. İstifa eden isimlere bakıldığında az –buz insanlar değil, hepsi Karabük’te kendi iş alanlarında aktör konumunda olan insanlar.
Remzi Özçelik – Orhan Esen – Ziya Yalçın – Yusuf Duyku ve Uygar As noter kanalıyla MÜSİAD Karabük Şube Yönetiminden istifa eden isimler. Bu isimlerin her biri iş – istihdam – üretim – ihracat yapan alanlarında önemli rolleri olan kişiler.
Üstüne, Genç MÜSİAD’dan da 11 kişi istifa etmiş.
Gelen yorumlar da; MÜSİAD’ın belkemiği yöneticileriydi bunlar, gelinen süreçte istifa ettiler. MÜSİAD’ın zaten toplam kaç üyesi vardı. En temel yönetim kurulu üyeleri istifa etti. MÜSİAD’da artık zamana oynama, konuyu zamana yayarak geçiştirme yöntemi 3 ay sonra gideceğim, 5 ay sonra gideceğim taktiklerine başvurulmamalı. Kendi yönetimini koruyamayan Başkan derhal istifa etmeli, MÜSİAD’ın önünü tıkamamalı, hemen istifa ederek MÜSİAD’ın önünü açmalı, diyorlar.
Vali Yavuz’un Öncülüğünde İnovasyon ve Öğrenme Seferberliği
Karabük Valisi Mustafa Yavuz, göreve başladığı günden bu yana gerçekleştirdiği başarılı projeler, halkla kurduğu samimi ilişkiler ve toplumun her kesimine gösterdiği sevgi dolu yaklaşımıyla büyük beğeni topluyor. Zarafeti, nezaketi, bilgi birikimi ve tecrübesiyle güven veren Valimiz, kısa sürede gönüllerde taht kurarak sevgi ve saygıyla anılan bir isim haline geldi zaten.
Valimizin ilim ve bilime verdiği önemin bir simgesi olan Karabük’ün İLK BİLİM ŞENLİĞİ, büyük bir coşkuyla gerçekleştirilmişti. Bu şenlikte, deneyler, etkileşimli sergiler ve atölyelerle bilim, halkımıza keyifli ve ilgi çekici bir şekilde tanıtılmıştı.
Ayrıca, eğitime olan derin bağlılığıyla tanınan Valimiz, EĞİTİM KENTİ KARABÜK projesi ve OKUYORUM ÖĞRENİYORUM ETKİNLİKLERİ kapsamında onbinlerce kitabı öğrencilerle buluşturmuştu. Bu projeler, Karabük’te bilgiye ve öğrenmeye olan ilgiyi artırarak Valimizin öncülüğünde anlam kazandı, vesselam.
MÜSİAD’ı Yönetemeyen Ak Parti’yi Nasıl Yönetecek, Görüşleri
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti’nin kongre sürecine ilişkin “Ekim 2024 ile Ocak 2025 arasında belde ve ilçe kongrelerinin yapılması, Aralık 2024 ile Mart 2025 arasında il kongrelerinin yapılması, bütün bu takvimin mart ayı sonuna doğru yetiştirilmesi bekleniyor.” Şeklinde açıklama yapmıştı.
Ak Parti Karabük İl Başkanlığı’na aday olduğu söylenilen MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Cengiz Ünal’a yönelik bu konuda da ciddi eleştiriler yapılıyor.
MÜSİAD Şube de yaşanan son gelişmeler ışığında, MÜSİAD’ın ciddi bir yönetim krizi ve güven bunalımının tam olarak içinde olduğunu ifade eden çevrelere BAZI AK PARTİLİLER de eklendi.
“Karabük iş dünyasının güçlü bir temsilcisi olması gereken derneğin, gerekçesiz ihraç süreci, ve ardından gelen istifalarla, yaşadığı güven bunalımı, ortak akıl – istişare kültürünün yok sayılması durumu orta da. YK. Üyelerine sıradan işleyiş için imza attıkları zannıyla ihraca bilmeden imza attırılması ( sonradan o imzaları atan 4 kişi de imzaları geri çekip/karaladığı biliniyor) en baştan kendi YK üyelerine ardından gerekçesiz ihraç yapılan iş insanına saygısızlık yapılması, ve istifalarla birlikte kendi yönetimiyle istişareden uzak bir yönetim sergileyen, kendi yönetimindeki istifaları bile engelleyemeyen biri, 50 kişilik MÜSİAD’ı yönetemeyen biri Ak Parti İl Başkanlığına aday olup Karabük’ü, Ak Parti’yi nasıl yönetecekmiş.” Diyorlar.
Özetle; MÜSİAD’I YÖNETEMEYEN AK PARTİ’Yİ YÖNETMEYE TALİP OLUYOR. BU NASIL BİR İŞ, AMAÇ NEDİR anlamıyoruz, diyorlar.
Neyse artık. Süreç sanırım anlaşıldı, eleştiriler dile getirildi. Artık, süreci kendi haline bırakmanın zamanı da geldi, herhalde…
Karabük’ün Geleceği Mesleki Eğitimle Şekilleniyor
Karabük, sanayi geçmişi ve demir-çelik sektörüyle özdeşleşmiş bir şehir olarak, sanayi- eğitim işbirliğine dayalı projelerle geleceğini yeniden şekillendirme yolunda önemli bir adım atıyor. Geçtiğimiz günlerde KARABÜK VALİLİĞİ’NİN KOORDİNESİNDE İMZALANAN MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ, sadece eğitim alanında değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik kalkınmasında da belirleyici rol oynayacak.
Sanayi ve Eğitim İşbirliği: Geleceğin Anahtarı
Vali Mustafa Yavuz’un da altını çizdiği gibi, mesleki ve teknik eğitim, sanayinin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünün yetiştirilmesi için hayati öneme sahip. Karabük gibi sanayi odaklı bir şehirde, eğitimle sanayi arasında köprü kurmak, hem öğrencilerin geleceği hem de bölgenin sürdürülebilir kalkınması için kritik. Karabük Valililiği koordinasyonuyla Milli Eğitim Müdürlüğü-KARDEMİR ve TSO arasında geçtiğimiz hafta imzalanan Mesleki ve Teknik İşbirliği Protokolü çok önemli. Bu protokol sayesinde, öğrenciler yalnızca teorik bilgiyle donatılmakla kalmayacak, aynı zamanda sanayi sahasında pratik deneyim kazanarak iş dünyasına daha hazır bir şekilde mezun olacaklar.
KARDEMİR’in Katkılarıyla Eğitimde Modernleşme
KARDEMİR TARAFINDAN KARABÜK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ BİNASI, ATÖLYELERİ VE LABORATUVARLARININ YENİLENMESİ VE TEKNOLOJİK ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ konusunda da destek sağlanacağının kararlaştırılması, eğitimde kaliteyi artırma yönünde atılmış önemli bir adım olarak görülmeli. Bu yatırım, sadece okulun fiziki koşullarını iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda öğrencilerin çağın gereklerine uygun bir eğitim almalarını sağlayacak.
Protokolün Uzun Vadeli Etkileri
Bu işbirliği protokolü, Karabük’ün mesleki eğitimde Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olma hedefine doğru atılmış önemli bir adım. Uzun vadede, bu tür projelerin, şehrin ekonomik yapısını güçlendirecek ve genç nüfusun işsizlik sorununa çözüm getirecek bir etki yaratması bekleniyor. Şehrin kalkınması, sadece büyük yatırımlarla değil, insan kaynağının doğru şekilde yetiştirilmesiyle de mümkün çünkü.
Sonuç: Karabük İçin Birlikte Daha Güçlü
Sonuç olarak, bu işbirliği protokolü, Karabük için büyük bir fırsat sunuyor. Valimiz Mustafa Yavuz’un da belirttiği gibi, Karabük Valiliği bu sürecin yakın takipçisi olacak ve şehrin eğitim altyapısını güçlendirmek için elinden geleni yapacaktır. Karabük’ün kalkınma yolculuğunda, bu tür adımların artarak devam etmesi, bölgenin ekonomik ve sosyal refahını da artıracağına olan inancımın tam olduğunu da belirtmek isterim.
Medyanın Sorumluluğu Önemli…
Hep söylüyorum sadece Karabük’ün değil ülkenin genel bir sorunu var. Medya kuruluşları, demokratik toplumların temel taşlarından biri olarak halkın doğru ve tarafsız bilgiye ulaşmasında kilit bir rol oynar bir kere, bu kısmı tartışmasız. Ama ne yazık ki, ülkemiz de bazı medya organlarının gerçeği araştırmak yerine sansasyon peşinde koştuğunu ve halkı bilgilendirmek yerine karalama kampanyalarına alet olduğunu görmekteyiz. Bu durum, medyanın itibarını zedelerken, toplumun doğru bilgiye olan güvenini de sarsıyor. Sarsıyor da gerçeklere dayanmayan yayınlar daha çok mu desteklenip, daha çok mu sahipleniyor acaba ?
Gerçek Habercilik: Desteği Hak Eden Bir Değer
Medyanın asıl amacı, doğru ve dürüst habercilik olmalıdır; yalan ve spekülasyonlarla insanların itibarını zedelemek değil. Ancak, DÜRÜST VE SORUMLU HABERCİLİK YAPAN MEDYA KURULUŞLARI DESTEKLENİYOR MU YA DA YETERİNCE DESTEKLENİYOR MU ? Bence hayır ! Bu durum, ETİK HABERCİLİĞİN toplumda, iş dünyasında ve bazı yöneticiler nezdinde HAK ETTİĞİ DEĞERİ görmediğini ortaya koyuyor.
Samimi destek somut hale getirilmeli. Bu desteğin yalnızca medya kuruluşlarının ayakta kalmasını değil, AYNI ZAMANDA TOPLUMUN DAHA BİLİNÇLİ VE AYDINLATILMIŞ BİR HALE GELMESİNİ DE SAĞLAMIŞ OLACAĞI iyi kavranmalı. Yalan haberlerin ve spekülasyonların önüne geçmek, doğru bilgilendirmeyi teşvik etmek İŞ DÜNYASININ VE YÖNETİCİLERİN etik haber yapan kuruluşlara destek olmasını da gerektirir, değil mi ?
Medyanın bu önemli sorumluluğu, kamuoyunun desteğiyle güçlendirilmeli; bu nokta da etik haberciliği desteklemek toplumun doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için kritik önem taşıdığı anlaşılmalı.
(Çeşitli basın kuruluşlarına destek veren İş Dünyasının bazı insanlarına ve bazı yöneticilere de teşekkür ediyoruz.)
Etik ve doğru habercilik yapan, gerçeği savunan ve toplumu aydınlatan medya organlarının yaşaması, ayakta kalması da “Sen dürüstsün, sen doğrusun, sen şusun – sen busun gibi HOŞ VE BOŞ Temennilerle olmuyor/olamaz, bunun anlaşılması lazım, vesselam…
Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız: