Öğretim görevlisi kadın “dokumacılık koleksiyonu” oluşturdu

Öğretim görevlisi kadın “dokumacılık koleksiyonu” oluşturdu

Yayın: 10.03.2024 15:01
Paylaş:
A+ A-

Kayseri’de dokumacılık üzerine yöre araştırmaları yapan Öğretim Görevlisi Dr. Zahide Şahin, kentin ilçelerinden topladığı kirkit, kirman (ip eğirmede kullanılan alet), halı bıçağı, kırkım makası gibi dokuma ve büküm aletleriyle koleksiyon oluşturdu.

Kayseri Üniversitesi Mustafa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Şahin, alanı gereği, halılarıyla tanınan Yahyalı ve Bünyan ile Sarız, İncesu, Hacılar ve Develi ilçelerde yaptığı araştırmalar sırasında bir araya getirdiği aletleri yok olmaktan koruyor.

Şahin, el emeği olan pek çoğu da artık bulunmayan aletleri “dokuma müzesi” çatısı altında yaşatmayı ya da kendi adına açacağı kültür evinde sergilemeyi planlıyor.

 

AA muhabirine konuşan Şahin, Kayseri’nin dokumalarıyla ilgilendiğini, kentin dokuma yönünden çok zengin olduğunu, ilçelerde farklı teknikte dokunmuş ürünlere rastlanabildiğini söyledi.

İnsanoğlu var olduğu günden itibaren dokumacılığın da var olduğunu belirten Şahin, “İnsanlar doğduğunda kundağa sarılılar, sarıldıkları kundak dokumadır. Çadırlar, kullandıkları kilimler, çuvallar, heybeler yani temel ihtiyaç duydukları malzemeler dokumadan yapılmıştır. Kıyafetleri dokumadır. Ölürken de insanlar kefene sarılır, bu da dokumadır.” dedi.

 

Kayseri denilince akla Yahyalı ve Bünyan halıları geldiğini vurgulayan Şahin, “Aynı zamanda Sarız ilçesi, çok iyi düz dokuma dediğimiz cicim, kilim, zili, sumak yöresidir. Kayseri’de hemen her yörede çarpana ve kolon dokumalara rastlarız. Mesela Hacılar yöresinin kumaş dokumaları çok önemli. Sultan Sazlığı’na yakın Sindelhöyük Mahallesi hasır dokumalarıyla ünlü.” diye konuştu.

Şahin, bu kadar dokuma zengini olan yörede “avadanlık” adı verilen dokumada kullanılan yardımcı malzemeler kirkit, halı bıçağı, makas ile iplik yapımında kullanılan kırkı makası, yün yıkanan tokuç, yün tarağı, kirman, çıkrık, tekçe gibi aletlerin eski olduğuna dikkati çekti.

Araçların hepsi sanat eseri niteliğinde
Yörelere göre kullanılan avadanlıkların özelliklerinin değişebildiğini anlatan Şahin, “Avadanlık olmadan dokuma olmaz. Bünyan tarafında halı makası ayarlıdır, düğüm uçlarındaki mesafeyi belirler. Yahyalı yöresinin halı makaslarının ayarı yoktur ama kendisine göre açısı vardır. Araştırmalarımıza göre Yahyalı’da o kadar çok halı dokunmuş ki kirkit yapan ustalar var. Genellikle de armut ağacı kullanmışlardır, armut ağacı hem sağlamdır hem yontulmaya elverişlidir. Bunların hepsi sanat eseri aslında.” ifadelerini kullandı.

 

Sarız, Yahyalı, Develi, Bünyan, İncesu, Hacılar ilçelerinde yöre araştırmaları yaptığını belirten Şahin, şöyle devam etti:

“Kayseri’nin çok fazla gurbetçisi var. Gurbetçilerle konuştuğumuzda ‘Bu avadanlıkları yurt dışındaki komşularımız istedi, onlara hediye götüreceğiz’ dediklerine şahit oldum. Bu benim çok ilgimi çekti, bu bizim kültürümüz ve dokumacılığımızın temel malzemeleri. Hepsi ayrı ayrı işçilik, hepsinin gerçekten sanatsal boyutu var. Araçların üzerinde motifler, el işçiliği var, damgası var. Bu kültür yok olmamalı, yurt dışına gitmemeli. Antikacılar sürekli yöreleri dolaşıyor, malzemeleri topluyorlar ama kayıt yok, nereye götürüyorlar belli değil. Kimisini satın almaya çalıştım, bazılarını yöre halkı hediye etti, bazılarını da öğrencilerim getirdi. Çok sevdiğimi bildikleri için komşularım, halı esnafı arkadaşlarım getirip veriyor. Sanıyorum 300 parçayı geçti. 25 yıldır yörelerden toplayabildiklerim, satın alabildiklerim ya da yöre halkının hediye ettikleri ya da öğrencilerimin getirdikleriyle bu koleksiyon oluştu.”

“Dokuma müzesi”ne hibe etmeye hazır
Dokumacılık kültürünün yok olmaması gerektiğine dikkati çeken Şahin, insanların genelde dokunmaların yapıldığı malzemeyi göz ardı ettiğini, dokumacılığın azalmasıyla çoğu tezgahın ya yakıldığını ya da bahçelere duvar yapıldığını söyledi.

 

Bu avadanlıkları gelecek nesillere aktarmak istediğini ifade eden Şahin, “Toplayabildiklerimi zaman zaman sergiliyorum, yayınlarımda kullanıyorum. Kişisel sergilerimde mutlaka bunlara yer veriyorum. Mesela tasarım sergisi açsam bile bunları fon olarak kullanıyorum. Bu avadanlıkları görenler, ‘Hocam bizde de kirman var, anneannemden kalmış, babaannemden kalmış, ben de saklıyorum, hatırası var.’ diyor. İnsanların bu bilince ulaşması beni çok mutlu ediyor.” diye konuştu.

Kayseri’de dokuma müzesi bulunmamasına üzüldüğünü ifade eden Şahin, sözlerini, “Kayseri’ye bir dokuma müzesi yapılırsa ben bunları hibe etmeye hazırım. Dokuma müzesi olmazsa adıma kültür evi kurabilirim.” diye tamamladı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Turkcell 30. yılını iş ortaklarıyla kutladı

Anadolu Ajansı
Yayın: 18.05.2024 12:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, Turkcell'in sadece bir ses ve data operatörü olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin dijital dönüşümünün lokomotifi ve dönüştürücü gücü olduğunu belirtti.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Turkcell, 30'uncu kuruluş yıl dönümünde iş ortaklarıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bir araya geldi. “Bir Olmak Tek Olmak” temasıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Turkcell'in 616 iş ortağı katıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Turkcell Genel Müdürü Koç, Turkcell'in iş ortaklarıyla 30 yıldır tek ve bir olarak hareket ettiğini belirtti.

Turkcell'in başarısının formülünün tek vücut olmak, birlikte aynı duyguları hissetmek ve aynı hedefe hep beraber koşmak olduğunu kaydeden Koç, en büyük kazançlarının mağazalarına gelen 41 milyon müşterisiyle 30 yıldır kurdukları gönül bağı olduğunun altını çizdi.

Ekosistemlerinde değerli şirketler barındırdıklarını paylaşan Koç, şu değerlendirmede bulundu:

“Turkcell bugün sadece bir ses ve data operatörü değil, aynı zamanda Türkiye'nin dijital dönüşümünün lokomotifi ve dönüştürücü gücü. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz.

Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell'in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell'le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor. Önümüzdeki dönemde yapay zeka teknolojileri, siber güvenlik, veri ve enerji alanlarında müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmaya devam edeceğiz. En önemli hedefimiz Turkcell'den en az bir Turkcell daha çıkarmak. Bu hedefe de tüm paydaşlarımızla birlikte ulaşacağız. Türkiye'nin Turkcell'i olarak küresel rekabetin iddialı oyuncusu olmaya devam edeceğiz.”

Toplantının kapanış konuşmasında iş ortaklarına seslenen Turkcell Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal da, gelecek yıllarda yapay zeka, nesnelerin interneti, akıllı ev, 5G/6G, kurumsal teknolojiler, data gücü, siber güvenlik ve yenilenebilir enerji gibi teknolojilerin daha çok yer alacağına dikkati çekti.

Özdal, Bugün nasıl su içip yemek yiyorsak, sosyal medyada dolaşıyorsak, yarının dünyasında da bir yapay zeka içerikli robotla sohbet etmek, evinizi başka bir kıtadan yönetmek yeni normal olacak. Biz Turkcell olarak yatırımlarımızı geleceğin teknolojilerine yapıyor ve iş ortaklarımızla birlikte takım olarak sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.