Karabük Kent Meydanı- Selatin Cami- Adliye Binası- Millet Bahçesi

Karabüklülerin yapıldığından beri beton yığını olarak niteleyip eleştirdiği, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin ise sürekli bir şekilde dünyadaki meydanlardan örnek verdiği Karabük Kent Meydanında gelinen süreçte  Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Eski Valilik Binasının yıkılı olduğu alana Selatin Camisi yapılacağı ,Adliye binasının yıkılacağını ve Meydanın önemli bir kısmının Millet Bahçesi olacağını açıklamıştı.

Kent Meydanının daha aktif ve içinde  yeşil alanlar, ağaçlar ve oturma yerleriyle Millet Bahçesi yapılması fikri genel olarak kabul görmüştü denilebilir. Haziran’da proje hazırlanacaktı diye hazırlanıyoruz biz.  2 ay kaldı şura da, Proje hazırlandı mı acaba? Haziranda düğmeye basılacak mı ?

Adliye binasının yıkılması sorunu henüz orta yerde duruyor. Yeni Adliye binası nereye yapılır, kaç yıl da yapılır, o süre de adalet mekanizması nerede , nasıl işler gibi bir çok soru da şimdilik orta da duruyor. Bakalım Haziran’a az kaldı proje bir başlasın ne zaman biteceği de ortaya çıkar…

Karabük’te Yöneticiler Ve Basın Birlik İçinde Olmalı.

Pandemi döneminde sağlık gerekçeleriyle bir çok toplantı basına kapalı yapıldı haliyle.  O zor süreçler de sağlık tedbirleri anlamında  gayet normaldi  tabi.

Kurum ve kuruluşlarımızın pandemi dönemindeki haberlerini, Karabük basını olarak o kurumlardan elektronik posta ile  gelen bilgi notları üzerinden yaptık, doğal olarak o süreçte.

Çok şükür pandeminin o zorlu, korkulu süreçlerini geride bıraktık. Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle  pandemi tedbirleri de resmi olarak kaldırıldı.

Şimdi artık kurum ve kuruluşlarımız yaptıkları toplantılara ve etkinliklere basın mensuplarını da davet ediyorlar. Hatta davet edilmeyen toplantı olursa o nokta da basının bir kısmı ya da çoğunluğu diyeyim o haberi kullanmıyor, yayımlamıyor.

Ben hep söylüyorum. Kentin yöneticileri/idarecileri/siyasetçileri ile Karabük basını aslında ortak  görev yapıyor. Onun için basınla yöneticilerin işbirliği içinde olmasının her zaman Karabük’e faydası var.

     Cumhur İttifakı Birlik İftarı

Ak Parti ve MHP Karabük Teşkilatları iftar yemeği düzenlemiş. AK Parti- MHP İl Başkanları, Ak Parti Karabük Milletvekilleri, Karabük Belediye Başkanı, İl Genel Meclis Başkanı, Yenice – Eskipazar – Eflani – Ovacık – Yortan Belediye Başkanları ve partilerin teşkilatları katılmış.

İftar da birlik beraberlik vurgusu yapılmış. Karabük basınının davet edilmediği bu iftar haber yapılsın diye de mail atılmış. Oradan gördüm ben de.

Karabük basınının en çok haber yaptığı  belki en çok görüştüğü 2 siyasi partinin  basını davet etmemesi bence tuhaf.

Karabük’ü Bu Kadar Ucuz- Basit  Sanmayın 2

Dün biraz yazmıştım. Ankara’da Türk Siyasetçi, Üst Düzey Yönetici, İş İnsanı vb. etiket basıyor kendine.

Aday adaylığı  var, adaylığı yok. Kendine ait  işletmesi vs. yok, kayıtlı 1 tane sigortalı işçi yok.

Karabüklüler  temiz, iyi niyetli insanlardır. Bir Karabük’lünün Ankara’da ya da başka bir yer de kendini yetiştirip büyük iş insanı falan olması Karabüklüleri sevindirir. Hem onları Ankara’da ya da başka yerlerde  etkili / yetkili konumda olmalarını gönülden destekler.

Bu vatandaşta madem bu kadar üst düzey, iş insanı ve siyasetçi, bulunduğu yerde  İl Genel Meclisine, Belediye Meclisine  ve hatta siyaset yaptığı Partinin Genel Merkez Yöneticiliğine falan girip göstersin kendini değil mi ? Karabüklüler olarak bizler de gurur duyalım, değil mi ?

Hayret! böyle önemli bir şahsiyet bugüne kadar neden yukarıda yazdığım yerlerde kendine yer bulamadı acaba ? Girsin, bulunduğu yerden Milletvekili adayı olsun mesela. Biz Karabük’ten doğru bile destekleriz. Hem Ankara’da ya da başka yerler de artı olarak Karabüklü milletvekilimiz olur fena mı ?

Parti İftarları Tercih Ettiğim İftarlar Değil.

Basın mensuplarının tamamı için de geçerli olabilir bilmiyorum ama ben kendi adıma şunu söyleyeyim. Aslında siyasi partilerin toplu iftarlarında bulunmak sıkıntılı bir durum. Çünkü toplu iftarlar da yemeğin servis edilmesini beklemek bir dert, eğer iftar sonrası açıklama yapılacaksa ki mutlaka yapılır (kimi 30-40 dakika sürebilir)açıklamayı çekmek, görüntülemek, fotoğraflamak sonra haber yapmak ayrı bir dert.

Yani, parti iftarlarında olmak yerine evinde çoluğunla-çocuğunla, yemek servisi beklemeden, yemek sonrası çekim- haber yapma derdi olmadan orucunu açmak en güzeli.

Ama davet edildiğinde bir engelin yoksa mecburen, görev gereği, istesen de istemesen de gidiyorsun, katılıyorsun. Yani parti iftarları çok tercih ettiğim  iftar değil ama, içinde bulunduğumuz çağ da yöneticisiz kent olamayacağı gibi, içinde basının olmadığı bir Karabük’te olamaz.

Yani görevimiz gereği evdeki sıcak ortamı bırakıp gittiğimiz  parti iftarları keşke hiç yapılamasa, (bazı programlar da basın seçenler var, neye göre ise  bazı gazetecileri çağırıp- bazılarını çağırmayanlar  oluyor) basın çağrılmasa,  hangi parti ise kendi partilileriyle bir ara da iftarını açıp kendi partililerine konuşma yapsa,  Karabük’ün genelini ilgilendiren bir durum olmadığı için hiçbirinin de haberi yapılmasa, böyle daha güzel olur herhalde ,değil mi ?