Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, otomotiv pazarını değerlendirdi:

Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, otomotiv pazarını değerlendirdi:

Anadolu Ajansı
Yayın: 02.04.2024 08:00
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, “Tıpkı 2023'te olduğu gibi 2024 yılında da otomotiv pazarını 1 milyon adet ve bir tık üzerinde bekliyoruz. Opel Türkiye olarak ise 70 bin civarında ve üzerinde bir satışımız olacak.” dedi.

Opel’in 2024 yılına dair hedeflerinin ve öngörülerinin paylaşıldığı basın toplantısı, İstanbul'da gerçekleştirildi.

Yiğit Yantaç, toplantıda yaptığı konuşmada, Opel'in dünya çapındaki büyüme ivmesini 2023 yılında da sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin Opel pazarları arasında satış adedi açısından en büyük üçüncü ülke olduğunu dile getiren Yantaç, 2023'ün Opel için rekorlar yılı olduğunu ve 2024'ün de aynı devam edeceğine inandıklarını vurguladı.

Yantaç, elektrikli araç pazarında satış yaptıkları ilk yılda yüzde 5,7 pazar payı aldıklarını kaydederek, “Bu tam performans verdiğimiz bir yıl için, ilk yıl için gerçekten de güzel bir sonuç. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Toplam satış adedimiz 3 bin 745'e ulaştı. Niye bu çok önemli? Çünkü toplam binek satışlarımızın içerisinde yüzde 6,1'lik paya ulaştık ki model ve versiyon olarak çok daha sınırlı olan bir araç gamında bu payı elde etmek gerçekten başarı diyebiliriz.” İfadelerini kullandı.

– “Elektrikli araçlarda 2024'te ilk 5'te yer almak istiyoruz”

Yiğit Yantaç, Türkiye otomotiv pazarında 2024 yılı beklentilerine ve Opel Türkiye’nin 2024 hedeflerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2023'te aldığımız başarılı sonuçları 2024 yılında da üzerine koyarak devam ettirmek istiyoruz. Biz pazar beklentisi noktasında yine iyimser taraftayız. Tıpkı 2023'te olduğu gibi 2024 yılında da pazarı 1 milyon adet ve bir tık üzerinde bekliyoruz. Opel Türkiye olarak ise 70 bin civarında ve üzerinde bir satışımız olacak. Pazar payı olarak yüzde 7'nin üzerinde pazar payına erişmeyi planlıyoruz ve elektrikli araçlarda marka sıralaması olarak 2023'te 6'ncı kapatsak da 2024'te ilk 5'te yer almak istiyoruz.”

– “Elektrikli araç pazar beklentilerimiz bu yıl için 100-120 bin adet civarında”

Opel Türkiye Genel Müdürü Yantaç, Türkiye'de elektrikli araç pazar beklentilerinin bu yıl için 100-120 bin adet civarında olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Opel olarak toplam satışımızın yüzde 15'lik kısmını da elektrikli araçtan gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Yani geçtiğimiz yılın aslında daha da üstüne koyarak neredeyse iki katı bir payı elektrikli araçlarda almak istiyoruz. Önemli bir nokta, elektrikli model sayımızı 7'ye çıkarmayı düşünüyoruz. Şu an 3 modelimiz mevcut. Bu da 2024 yılında 4 model daha getireceğimiz anlamına geliyor.”

– “Opel Frontera Türkiye'de tanıtılacak”

Yiğit Yantaç, Opel'in Frontera modelinin global lansmanının 14 Mayıs'ta Türkiye'de yapılacak olmasının kendileri açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Yantaç, “Sadece bizim için değil, Türkiye adına değil, globalde de dönüp baktığımızda Frontera modeli, Opel markası için 2024‘teki en önemli gelişmelerden bir tanesi. Tabii Opel için bu kadar önemli iken globalde Türkiye’de global lansmanının yapılıyor olması da bizim için çok kıymetli. Sunumun başında ilettiğim gibi üç ana ülkeden, ana pazardan biri olarak seçilmiş olmamız tabii ki de burada yapılacak olan etkinliğin Türkiye’de olması adına bizim için önem teşkil etti.” diye konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu “Gazze” tablosuna izin vermeyince sokak sergisi iptal edildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 18.05.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – ENES TAHA ERSEN – Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Fransız Kültür Merkezi tarafından organize edilen sokak sanatı sergisindeki Türk grafiti sanatçısının Gazze konulu çalışmasına sansür uygulayınca sergi iptal oldu.

Fransız Kültür Merkezi, bugün yapılması planlanan “Olimpiyat Oyunları” temalı sokak sanatı sergisinin iptal olduğunu davetlilere attığı maille duyururken, iptal nedenini kamuoyuna açıklamadı.

AA muhabirinin iptale ilişkin sorularını yanıtlamaktan kaçınan kültür merkezinin, Fransız Başkonsolosluğunun Gazze konulu tablonun sergilenmesine izin vermediği için sergiyi iptal etmek zorunda kaldığı öğrenildi.

Çalışması sansüre maruz kalan ve diğer sanatçılar tarafından da sansüre karşı desteklenen grafiti sanatçısı Muhammed Emin Türkmen, yaşananlarını AA'ya anlattı.

MET takma adıyla tanınan Türkmen, Gazze konulu çalışmasına sansür uygulanmasına diğer sanatçıların da tepki gösterdiğini ve serginin Başkonsolosluğun ısrarıyla iptal edilmek zorunda kaldığını dile getirdi.

– Gazze'yle ilgili eser aylar önce görüşüldü

Yaklaşık 3 ay kadar önce Fransız Kültür Merkezinin kendisi ile iletişime geçerek olimpiyat oyunları temalı sokak sergisine davet ettiğini ve kendisinin de bu davete olumlu yanıt verdiğini söyleyen Türkmen, Gazze ve olimpiyatları birleştiren bir konuya sahip eser ile sergiye katılacağını, bunun için herhangi bir problem olup olmadığını aylar öncesinden ilgililerle görüştüklerini ifade etti.

Dünyanın bir ucunda insanlar katledilirken sadece olimpiyatları konu alan bir sergi yapmanın doğru olmayacağını, bu insanlara ses olmamanın komik, gerçeklikten uzak ve vicdanen rahatsız edici olacağını Fransız Kültür Merkezi yetkilileri ile yaptıkları görüşmede dile getirdiğini kaydeden Türkmen, şunları anlattı:

“Fransız Kültür yetkilileri ve diğer sanatçı arkadaşlar bu talebime olumlu yaklaştılar. Ancak bu süreçte, benden eserimde, herhangi bir hakaret unsurunun bulunmamasını rica ettiler. 'Fransa sanat ve fikir konusunda özgürlükler ülkesidir.' dediler ve bu yaklaşım ile açıkçası önce beni mutlu ettiler. Ben zaten hakareti, ifade özgürlüğü olarak kabul eden bir sanatçı değilim. Ancak sonrası konuştuğumuz gibi ilerlemedi.”

– “İnsanların acısını dile getiremeyeceksem bu sergide olmamın da bir anlamı yok”

Fransız Kültür Merkezi yetkililerinin serginin açılmasına 2 gün kala acil bir toplantı düzenlenmesini talep ettiklerini ve sonrasında eserinin sergide gösterilemeyeceğinin kendisine beyan edildiğini belirten Türkmen, şu ifadeleri kullandı:

“Serginin açılışına 2 gün kala bana bir telefon geldi. Küratörümüz bir toplantı yapmamız gerektiğini belirtti. Toplantıda bana bu sergide bu tema içerisinde eserlerimi sergileyemeyeceğim beyan edildi. Ben de diğer sanatçı arkadaşlarımızın emeğini ziyan etmemek için uğraş verdim. Ancak onlar, alınan bu kararın Fransız Başkonsolosluğunun kararı olduğunu bana ilettiler. Ben eserimde düzeltme yapabileceğimi belirtmeme rağmen konsolosluğun Filistin ile alakalı bir eseri bu sergide görmek istemediklerini belirttiler.”

Türkmen, kendisi ile birlikte sergide eserleri sergilenecek 5 sanatçının emeğinin boşa gitmemesi adına süreci yapıcı bir şekilde çözüme kavuşturmaya çalıştığını, ancak Başkonsolosluk kararının kesin olması nedeniyle programda hazırladığı tablonun sergilenemeyeceği, sadece farklı bir çalışma hazırlaması durumunda programa katılım sağlayabileceğinin kendisine söylendiğini aktardı.

Türkmen, şöyle devam etti:

“Başka bir temaya dönüştüremeyeceksem eserimin sergilenemeyeceği bana iletildi. Ben bu motivasyon ile sergiye katıldım ve en başında çalışacağım konuyu zaten kendilerine iletmiştim. Nitekim en başında bu konuyla ilgili bir problem olmamış, kendileri de bunu kabul etmişti. Fakat bu tutum Başkonsolosluğun kararı ile değişti. 'Eğer ben oradaki insanların acısını dile getiremeyeceksem zaten benim bu sergide olmamın da bir anlamı yok.' diyerek çekilme kararı aldım.”

Türkmen ayrıca Fransız Başkonsolosluğunun kararının ardından sergiye katılan diğer 5 sanatçı ve küratörün de “Sen yoksan ve sana bir sansür uygulanacaksa bizim de burada bulunmamızın bir anlamı yok.” diyerek programdan çekildiklerini, bunun üzerine serginin iptal edildiğini açıkladı.

– “Eserimde 'Olimpiyatlar Filistin'de olsa nasıl olurdu' konusunu anlatmaya çalıştım”

Sergide gösterilmek üzere hazırladığı tablo ile ilgili bilgiler veren Türkmen, şunları söyledi:

“Bu çalışmada konumuz olimpiyatlar olduğu için eserimde, 'Olimpiyatlar Fransa'da değil de Filistin’de olsaydı nasıl olurdu?' konusunu anlatmaya çalıştım. Bir an oradaki çocukların kaçışmaları, düşen bombalar canlandı. Bu tablo aslında bize şunu anlatıyor: 2040 olimpiyatlarına katılma ihtimali olan 15 bin çocuk İsrail tarafından öldürüldü. Eserin ismi: Gerçek Olimpiyatlardı (Real Olympics) Bu gerçek olimpiyatlarda bu çocuklara, yarışı kazanması durumunda sadece yaşama hakkı tanınıyor. Yani ikinci olma şansları yok çünkü ölüyorlar. Ben burada bunu anlatmak istedim.”

Hazırladığı tablonun yanı sıra Fransız Kültür Merkezi'nde kendine ayrılan bölümde evrensel barış mesajları, Gazze'de yaşananlar ile dünyanın bakış açısını gösteren ifadelerin yer aldığını belirten Türkmen, hiçbir hakaret unsuruna yer vermemesine rağmen eserine sansür uygulandığını kaydetti. Türkmen, şunları aktardı:

“Bu aslında tek başına bir tablo değildi. Bu tabloların asıldığı bir sokak duvarı oluşturmuştum enstitü içerisinde. O duvara bu tabloları asacaktım. Duvarda Filistin ile ilgili evrensel mesajlar yer alıyordu sevgi, barış ve özgürlük üzerine. Ben bu tabloları o mesajların yer aldığı duvar üzerine asacaktım ancak Başkonsolosluk kararı buna engel oldu, maalesef eserimin sergilenmesine müsaade edilmedi.”

Gazze'de süren katliama karşı sanatı ile Filistinlilere ses olmaya devam edeceğini belirten Türkmen, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“7 Ekim'den bu yana çok ciddi bir sivil katliamı var Filistin’de. Ben anlam veremiyorum, bütün dünya buna seyirci kalıyor. Ben bu süreç başladığından beri her akşam 'Bu insanlar için acaba ne yapabilirim?' diye düşünüyor, elimden geldiğince sanatımla oradaki insanlara, çocuklara ses olmak için çabalıyorum. Ben öbür dünyaya inanan bir insanım ve orada katledilen çocukların bir gün benim karşıma çıkıp 'Biz orada katledilirken sen ne yapıyordun?' diye soracaklarına inanıyorum. Benim orada onlara verebilecek bir cevabımın olması lazım. Bunu sanatımla yapmaya çalışıyorum. Onlar için yaptıklarım bir işe yarıyor mu bilmiyorum ancak elimden geldiği kadarıyla onlara ses olmaya çalışıyorum, olmaya devam edeceğim.”