Özçelik-İş AK Parti’yi destekliyor

Özçelik-İş AK Parti’yi destekliyor

Yayın: 03.05.2023 15:59
Paylaş:
A+ A-

14 Mayıs seçimlerine kısa bir süre kala Özçelik-İş Sendikası’ndan AK Parti lehine flaş bir hamle geldi. Genel Başkan Değirmenci, şube yönetimi ile Hak-İş’e bağlı sendikaların başkan ve temsilcilerinin katıldığı açık hava basın toplantısında AK Parti iktidarının devamı için çalışacaklarını söyledi

Özçelik-iş Sendikası Genel Başkanı Değirmenci, Karabük Şubesinde düzenlediği açık hava basın toplantısında 14 Mayıs’taki seçimlerde AK Parti’den yana tavır aldıklarını açıkladı.
Şube yönetimi, işyeri temsilcileri, Hak-İş’e bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri, AK Parti adayları Av. Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Hüseyin Gündoğdu ile AK Parti Teşkilat kademelerinin katılım sağladığı toplantıda konuşan Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başlanı Değirmenci, “Bizim tarafımız istikrardan yanadır” dedi.
Değirmenci konuşmasında şunları kaydetti; “Her ne kadar Kayserili olsam da, her ne kadar Ankara’da yaşasam da, sendikal mücadelem vesilesiyle yapmış olduğum hizmetlerden dolayı, ikinci memleketimi Karabük olarak görüyorum.

Buradaki arkadaşlarımızın da, beni, tıpkı kendileri gibi, Karabüklü olarak gördüklerini, çok iyi biliyorum.

O yüzden Karabük’ün bir evladı ve sevdalısı olarak, her birinizi Sendikam Özçelik-İş adına sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Değerli Misafirler,
Kıymetli Basın Mensupları,
Ülkemizdeki ve bölgemizdeki gelişmeleri ele almak, Sayın Cumhurbaşkanımızın KARDEMİR’e 600 işçi alınacağı yönündeki müjdesine dair değerlendirmelerde bulunmak ve 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde, sendikamızın duruşunu ve görüşünü açıklamak üzere, bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Hepinizin bilgi üzere, birkaç gün önce, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hepimizi mutlu eden, heyecanlandıran KARDEMİR’e dair bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanımız, KARDEMİR’e 600 işçi alınacağının müjdesini, kamuoyuyla paylaştı.

Öncelikle verilen bu müjde dolayısıyla, Cumhurbaşkanımıza ve bu konuda da birlikte çalıştığımız KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.
KARDEMİR’de personel azlığı nedeniyle, yoğun bir mesai içerisindeki üyelerimizden işçi alımıyla ilgili, bir beklenti ve istek vardı.

Ayrıca Karabük halkından da, KARDEMİR’e işçi alımı yapılması yönünde, yoğun bir talep vardı.

Bu işçi alımı sayesinde, şuanda KARDEMİR’de alınteri akıtan üyelerimizin hem bir nebze de olsa yükü azalacak, hem de bölgedeki insanlarımızın evlatları, gençlerimiz iş sahibi olup, evine ekmek götürebilecek.

Bu açıdan bakıldığında Cumhurbaşkanımızın müjdesi, bizleri daha da mutlu etmektedir.

Diğer taraftan geçtiğimiz Mart ayında imzaladığımız toplu iş sözleşme görüşmelerinde ve öncesinde, her zaman dile getirdiğimiz, bir konuya da dikkat çekmek istiyorum.

Bizler Özçelik-İş olarak, KARDEMİR’in nimetlerinden, Karabük insanının daha fazla faydalanması gerektiğine inanıyoruz.

Cumhurbaşkanımız tarafından verilen bu işçi alımı müjdesinin üzerine, ikinci bir müjdeli haberi de KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Alparslan Bayraktar’dan beklediğimizi, ifade etmek istiyorum.
KARDEMİR Toplu iş sözleşme sürecinde Sayın Bayraktar ile birlikte üzerinde kafa yorduğumuz ‘KARDEMİR’de çalışan üyelerimizin emekli olmaları halinde çocuklarının üyelerimizin yerine işe başlatılması’ konusunda da ikinci bir müjde bekliyoruz.

Bu uygulamanın da, 600 işçi alımıyla birlikte hayata geçirilmesini umut ediyoruz.

Ayrıca Vagon boşaltmada, Kok seramikte, nakliyat demiryollarında yıllardır çalışan bu taşeron emekçilerinin de, mağduriyetlerinin giderilmesi talebimizi bir kez daha yineliyoruz.

Kimse kusura bakmasın;

Burada Karabük milliyetçiliği yapmayı, kendimde bir hak olarak görüyorum.

Çünkü KARDEMİR’i KARDEMİR yapan, bu bölgenin insanıdır, emekçisidir.

KARDEMİR’e her zaman sahip çıkan Karabük insanına da, KARDEMİR’in kol kanat germesi gerektiğine inanıyorum.

İnşallah önümüzdeki süreçte, emekli olacak arkadaşlarımızın çocuklarının KARDEMİR’de işe başlatılması için, çalışmalarımızı ve girişimlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Sonuç alana kadar da, bu talebimizi dillendirmeyi sürdüreceğiz.

Değerli Basın Mensupları,

Üyelerimizin merakla beklediği bir başka mesele de, maaş promosyonu konusu olduğunu biliyoruz.

Bankalarla olan maaş promosyonu anlaşmasına her ne kadar 6 aylık bir süre kalmış olsa da, sürenin azlığından dolayı bir sonuca gidememiş olsak da, yılbaşından itibaren bu konuyla ilgili işverenliğimizle görüşmelerimizi sıklaştırıp, üyelerimizi memnun edecek banka promosyonunu çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz.

Değerli Milletvekili Adaylarımız,
Kıymetli üyelerimiz,
Saygıdeğer Basın mensuplarımız,

Millet olarak, yoğun bir ülke ve çalışma hayatı gündeminden geçerken, kritik bir seçimin de arifesine gelmiş bulunmaktayız.

Önümüzde tarihi bir seçim, kritik bir viraj var.

Böyle bir ortamda, emekçileri temsil eden bir sivil toplum kuruluşu olmamız, doğruya doğru, yanlışa yanlış dememizin önünde asla engel değildir.

Konuşmamın hemen başında belirtmek isterim ki;

Bizim tarafımız, istikrardan, vatan ve milletten yanadır.

Biz biliyoruz ki;

Ekonomi, istikrarı sever.
Biz biliyoruz ki;

Milletimiz, huzur ve güven ister.

İktidar, geçmişte de pek çok gördüğümüz gibi, koalisyonu kaldıramaz.

Bizim tarafımız, istikrardan yanadır.

Bizim tarafımız, terörün belini kıranların yanıdır.

Bizim yanımız, etkileri bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zulmünü bitirenlerin yanıdır.

Bizim tarafımız, başörtüsüne bez parçası diyenlerin tarafı değildir.

Afrika’da, Balkanlarda, Türki Cumhuriyetlerde, hatta Kudüs’te bizim ne işimiz var diyenlerin aksine, dünyanın neresinde olursa olsun, mağdur ve mazlumun gözünden akan yaşları dindirmek için mücadele edenlerin yanıdır bizim yerimiz.

Bizim tarafımız, Müslüman taklidi yaptıklarını itiraf eden bazı kesimlerin değil, ‘Ezan, Kuran, Bayrak, Vatan, Millet’ gibi değerlerimiz için, canını dişine takanların yanıdır.

Değerli Misafirler,

Cumhurbaşkanımız da dahil herkes hayat pahalılığı olduğunu kabul ediyor.

Bu hayat pahalılığını da, inanıyorum ki, bir geçiş süreci, geçici bir dönem olarak görüyoruz.

Yaşadığımız hayat pahalılığına rağmen, bu dönemde milletimizin hayat pahalılığından etkilenmemesi için yapılanları da, inkar edecek değiliz.
İşçi-emekçi adına ne zaman başımız sıkışsa, soluğu Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında aldık.
Milyonlarca taşeron işçiye kadro istedik, verdi.
EYT dedik, alın size erken emeklilik dedi.
İşçi zor durumda, asgari ücrete zam dedik, alın size yüzde 55 zam dedi.
“Pandemi yüzünden işçi işinden olacak, kısa çalışma ödeneği verin” dedik, aylarca milyonlarca emekçinin maaşlarının yarısını ödendi.
-Pandemi döneminde işçi çıkarılması yasaklansın dedik, yasaklandı.

-Çalışanların ücretlerinden asgari ücrete kadar olan vergileri kaldırın dedik, bu uygulama da hayata geçirildi.

-Bizler için çok değerli ve anlamlı olan 1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmî tatil yapın dedik. 1 Mayıs tatil ilan edildi.

-İş istiyoruz dedik, son 20 yıl İŞKUR aracılığıyla 12 milyon kişi işe yerleştirildi.
-Kamuda başörtüsü yasağını kaldırın dedik, kaldırıldı.

Diğer taraftan bizler de, Cumhurbaşkanımızın ‘zor zamanlardan geçiriyoruz, çok çalışacağız’ demesine karşılık, salgında bile fabrikaların bacalarını tüttürüp, çarkları çevirdik.

Bizim derdimiz, emekçinin önce iş bulmasıdır.

Bizim derdimiz, emekçinin bulduğu işte hakkını ve alınterinin karşılığını almasıdır.

Bizim derdimiz, emekçinin ve ailesinin, huzurlu bir vatan toprağında, hayat sürmesidir.

Yine bölgemiz ve KARDEMİR özelinde baktığımızda;

KARDEMİR, Yük, yolcu, hafif raylı sistem ve lokomotif tekeri üretiminde dünyanın sayılı üreticilerinden biri haline geldi.
Türkiye’nin ilk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında KARDEMİR 24. sıraya çıkarıldı.

KARDEMİR, gururla söylüyorum ki, demiryolu rayında Türkiye’nin tek milli markası oldu.

Ürün çeşitliliği genişleterek, ülkemizin ihtiyaç duyduğu ürünlerin ithalatı azaltıldı.

150 bin ton üretim yapan bir KARDEMİR’den, bugün 3 buçuk milyon ton üretimi hedefleyen bir KARDEMİR’e gelindi.

Hal böyle iken, istikrarı istemek, en tabi hakkımızdır diye düşünüyorum.

Hal böyle iken, macera aramak doğru değildir diyorum.

Değerli Misafirler,
Kıymetli Teşkilatım,
Sevgili Basın Mensupları,

Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesini, İHA’ları, SİHA’ları, Kızılelma’yı, Atak helikopterini, Altay tankını, yerli ve milli ilk gözlem uydusu İMECE’yi saymıyorum bile.
Anadolu Uçak Gemimizi, TOGG’u, çıkardığımız Karadeniz gazını, devasa şehir hastanelerimizi, kıtaları birbirine bağlayan köprülerimizi saymıyorum bile.
Kudüs davamıza sahip çıkışımızı, Taksim ve Çamlıca camilerimizi, sınır güvenliğimiz için Suriye’de, Irak’ta operasyon yapmamızı, PKK’ya ve FETÖ’ye soluk aldırmayışımızı, Yunan’ın tahriklerine karşı dimdik duruşumuzu, Amerika’nın tehditlerine karşı asla taviz vermeyişimizi, Türk cumhuriyetleri ve mazlum Müslüman ülkelerdeki kardeşlerimizle kurduğumuz gönül bağını, saymıyorum bile.

Bu vatan, bu Karabük, bu KARDEMİR ve diğer tüm örgütlü işyerlerimiz, bizler için kıymetlidir.

Bizim meselemiz, vatan ve millet meselesidir.

Milletimiz refahı, ülkemizin bekası ve bağımsızlığı bizim meselemizdir.

Bizim davamız, bayrak, ezan, kuran meselesidir.

Bizim hedefimiz, işçinin-emekçinin ve ailesinin yüzünü güldürme meselesidir.

Gerisi teferruattır.

Bu duygu ve düşüncelerle, bizi yalnız bırakmayan üyelerimize ve basın mensuplarına teşekkür ediyorum.

Karabük’te seçim yarışına giren bütün milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.”
Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz’ın sunum yaptığı toplantıda Ak Parti Karabük Milletvekili Cumhur Ünal ile adaylar adına ilk sıra adayı Av. Cem Şahin de işçilere hitap etti.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Doğu Karadeniz’den 4 ayda 9 ülkeye bal ihracatı

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Doğu Karadeniz'den ocak-nisan döneminde ABD başta olmak üzere 9 ülkeye bal satıldı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, bölgeden 4 ayda 218 ton bal ihraç edildiğini söyledi.

Dış satımdan 894 milyon 471 bin dolar kazanç sağlandığına dikkati çeken Kalyoncu, “ABD, 462 bin 563 dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. ABD'yi 198 bin 750 dolarla Almanya, 96 bin 216 dolarla Suudi Arabistan takip etti. Bölgeden söz konusu dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Umman, Azerbaycan, Belçika ile Birleşik Krallık'a da bu dönem bal satıldı.” diye konuştu.

Kalyoncu, ihracatı artırmaya yönelik çalışmaları önemsediklerini vurgulayarak, bal ihracatının, organik, coğrafi işaretli ve markalı ürün ihracatıyla daha da artırılabileceğini ifade etti.

Bal üretimi açısından bu yıl hava şartlarının iyi geçtiğini, bunun da rekolteyi artıracağını dile getiren Kalyoncu, “Türk balını dünya piyasalarında kalitesiyle marka haline getirmemiz gerekiyor. Kaliteli ve en üst ambalajlarda Türk balının üretimi için ilgili kurumların etkin denetimler yaparak, asla ödün verilmemesi önem arz ediyor.” değerlendirmesini yaptı.