Ozon tabakasındaki incelme 2020’den bu yana devam ediyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 16.09.2024 20:22
A+ A-

İSTANBUL (AA) – BİRİZ ÖZBAKIR – Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Tayanç, ozon tabakasında 2020 yılından itibaren her yıl incelme gözlemlendiğini ve bu incelmenin en çok Güney Kutbu'nda ve Antarktika'da görüldüğünü bildirdi.

İnsan sağlığı için zararlı ultraviyole ışınların yüzde 99'unu emme özelliği dolayısıyla hayati önem taşıyan ozon tabakasında incelme olduğundan şüphelenen bilim insanları, araştırmaları sonucunda 1985 yılında ozon deliğini keşfetti. Bu keşiften iki yıl sonra bir araya gelen devlet ve hükümet başkanları 1987'de “Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü”nü imzaladı. Protokolle, ozon tabakasında incelmeye neden olan kloroflorokarbon (CFC) adlı kimyasalın kullanımı yasaklandı.

Birleşmiş Milletlerin 1994'te aldığı kararla, protokolün imzalandığı gün olan 16 Eylül, “Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü” olarak kabul edildi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Tayanç, ozon tabakasının ultraviyole ışınlarını filtreleyen, görünen dalga boylarını geçiren ve bu şekilde yaşamı destekleyen bir unsur olduğunu söyledi.

Ozon tabakası olmasaydı bugün insanlarda erken cilt yaşlanması, melanom gibi kanser türleri, bağışıklık sisteminde bozukluklar, erken yaşta katarakt rahatsızlığı, bitkilerde ise fotosentez sürecinin bozulması gibi olumsuzluklar görülebileceğini belirten Tayanç, ozon tabakasının incelmesine neden olan 3 ana faktör bulunduğunu, bunların kloroflorokarbon gazları, partikül madde ve güneş ışığı olduğunu aktardı.

Kloroflorokarbonun 1970'li ve 80'li yıllarda buzdolabı ve soğutucu imalatında, klima, sprey ürünler, çözücüler ve köpük gibi bazı ambalaj maddelerinde yaygın olarak kullanıldığını anlatan Tayanç, bu maddelerin 80'li yıllardan sonra yasaklanmalarına rağmen uzun ömürlü olmaları nedeniyle atmosferde kalıcılıklarının 100 yılı bulabildiği bilgisini paylaştı.

Tayanç, Türkiye'nin de imzaladığı Montreal Protokolü’yle ozon tabakasının incelmesine neden olan çok sayıda maddenin üretiminin aşamalı olarak ortadan kaldırıldığını hatırlatarak, “İlk Montreal Protokolü hazırlandığında 1999 yılına kadar ozonu seyrelten, incelten kimyasalların yüzde 50 oranında azaltılması öngörülüyordu. Sonra bu değiştirildi. Londra protokolü 1990 yılında imzalanarak 2000 yılına kadar ozonu incelten tüm gazların yasaklanması öngörüldü. Emisyonlarda ciddi azalışlar olmasına rağmen günümüzde halen az da olsa kullanılabiliyorlar.” dedi.

– “Ozon deliği 10 milyon kilometrekarelik bir alandan daha büyük durumda”

Ozon tabakasındaki incelmenin en çok Güney Kutbu'nda gözlemlendiğinden bahseden Tayanç, tabakanın son durumu hakkında şu tespitleri paylaştı:

“Maalesef burada olumlu haberler veremeyeceğim. Ozon tabakasında güney yarım kürede her yıl bahar aylarında yani eylül, ekim, kasımda bu periyodik incelme devam ediyor. Bazı yıllar biraz daha az, bazı yıllar biraz daha fazla olabiliyor. Bu, stratosferdeki ısınma ve soğumayla alakalı. Özellikle stratosferin soğuk olduğu yıllar, polar stratosferik bulutlar olarak tanımladığımız partiküllerin ve buz kristallerinin oluşumunu tetikliyor ve bunun en soğuk olduğu yer Antarktika stratosferi olduğu için soğuk geçen stratosferik dönemlerde ozondaki bu azalma meydana geliyor.”

Ozon deliğinin geçen yılın eylül ayında 26 milyon kilometrekarelik rekor bir büyüklüğe ulaştığına değinen Tayanç, bu alanın Brezilya'nın yaklaşık 3, Antarktika kıtasının 1,5 ila 2 katı, Türkiye'nin yüz ölçümünün ise yaklaşık 32-33 katına denk geldiğine dikkati çekti.

Tayanç “Mesela 2019 yılı stratosfer açısından sıcak geçen bir yıl. O yıl stratosferdeki ozonda incelme minimuma indi ve bilim insanları 'Kloroflorokarbon emisyonlarını ciddi şekilde azalttık, artık etkilerini görüyoruz.' dediler ama 2020, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında gördük, şimdi yine görüyoruz ki incelme ciddi şekilde devam ediyor. Total ozon değerleri aşağıya iniyor, eylül ayındayız ve incelen alan büyüyor. 9 Eylül 2024 itibarıyla ozon deliği 10 milyon kilometrekarelik bir alandan daha büyük durumda.” diye konuştu.

– “Türkiye üzerindeki tabakada yüzde 3 ile 5 arasında bir azalma görülüyor”

Ozon tabakasını tehdit eden kimyasallara alternatif olarak florlu bileşikler olan hidroflorokarbonlar kullanıldığını fakat bu bileşiklerin de atmosferde sera etkisine yol açtığının ve atmosferi ısıttığının tespit edildiğini ve kullanımlarının engellenmesi üzerine çalışmalar yapıldığını vurgulayan Tayanç, gelecek döneme dair şu öngörülerde bulundu:

“Önümüzdeki yıllarda da biz bu ozon incelmesini görmeye devam edeceğiz ama dediğim gibi esas oluştuğu yer Antarktika üzerinde, Güney Kutbu'nda. Diğer yerlerde ve Türkiye'de de bir azalma mevcut mu derseniz yüzde 3 ile 5 mertebesinde bir azalma trend olarak var. Ülkemizdeki ölçümlere göre total ozon, ortalama 320 Dobson biriminin üzerindeyken şimdi 315'lere inmiş durumda. Yani bizi çok fazla tehdit etmiyor şu anda.”

Ozon tabakasındaki incelmenin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine işaret eden Tayanç, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Yaz aylarında güneş açısının en dik olduğu zamanlarda, yani haziran, temmuz, hatta ağustos öğle vakitlerinde güneşe çıkarsanız ultraviyole radyasyona mutlaka maruz kalacaksınız demektir ki bu da istenmeyen etkiler oluşturabilir. Mümkün mertebe o saatlerde güneş altına çıkmamamız lazım. Çıkıyorsak da 30 koruma faktörlü gibi koruyucu kremler var, onlardan kullanmamız lazım. Beyaz ve hassas ciltler için 50 veya daha yüksek koruma faktörlü olanlar mevcut. Ancak ultraviyole ışınım gözlerimizi de tehdit ediyor ve katarakt oluşturabiliyor. Normalde yaşlı insanlarda görüyoruz, katarakt ameliyatı oluyorlar. Sebebi ultraviyole radyasyon. Ultraviyole radyasyona ne kadar çok maruz kalırsanız katarakt oluşum sürecini o kadar kısaltmış oluyorsunuz.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Vestel ve Vidaa’dan stratejik ortaklık

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.09.2024 04:15
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Vestel, akıllı televizyon platformlarından Vidaa'ya ortak oldu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre Vestel, televizyon sektöründe tüketici tercihlerinin önemli kriteri haline gelen platform dünyasında rekabet gücünü artırmak için bir ilke imza attı. Vidaa International Holdings BV'nin yüzde 4,64 hissesini satın almak için iyi niyet anlaşması imzalayan Vestel, televizyon platform porföyünü zenginleştiriyor.

Vestel, Vidaa'nın ortakları arasına katılarak sadece küresel televizyon platform portföyünü kalıcı şekilde zenginleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda platformun sağladığı düzenli reklam gelirinden de pay alma hakkı elde edecek.

Dünyanın önde gelen teknoloji araştırma ve danışmanlık şirketlerinden Omdia'nın verilerine göre, dünya genelinde akıllı televizyon reklam gelirleri 2023 itibarıyla 31,5 milyar dolara ulaştı, 2025'te ise 49 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Vestel, Vidaa'nın yenilikçi arayüz ve zengin içerikleri sayesinde küresel televizyon pazarına yönelik yeni ürün gamları oluşturabilecek ve televizyon satışlarını artıracak stratejiler geliştirebilecek.

Ayrıca, Vestel bu işbirliği sayesinde küresel pazarlarda Vidaa işletim sistemi kullanan markalar ve perakendecilerle de yeni işbirliklerine adım atma fırsatına sahip olacak. Bu ortaklık, Vestel'in global büyüme stratejisine paralel olarak geniş bir yelpazede iş fırsatları sunuyor.

Vestel'in Vidaa anlaşması zengin TV platform portföyünü kalıcı olarak zenginleştirmesini sağlıyor. “Platformların platformu” olma vizyonu ile hareket eden Vestel'in işbirliği yaptığı pek çok marka, özellikle Avrupa pazarındaki büyüme stratejilerinde Vestel'le ilerlemeyi tercih ediyor.

Vestel'in portföyünde Vidaa'nın yanı sıra, Powered by TiVo, Fire TV, Android TV, Google TV gibi farklı segmentlere ve kullanıcı profillerine hitap eden özel platformlar bulunuyor.

Vestel'in ayrıca kendi işletim sistemi için Netflix, Prime Video, YouTube, Disney+ ve Tiktok gibi global içerik sağlayıcılarıyla doğrudan anlaşmaları mevcut. Vestel, global içeriklerin yanında, Tabii, Blu TV, Exxen gibi yerli platformları da destekliyor.

– “İki şirketin sinerjisiyle global pazarlarda çok daha güçlü adımlar atacağız”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Vestel Üst Yöneticisi (CEO) Ergün Güler, bu ortaklığın Vestel'in global vizyonuna uygun bir adım olduğunu belirtti.

Güler, “TV platformları dünyasında böylesine önemli bir adım atan ilk Türk şirketi olarak, Vestel'in global arenadaki büyüme stratejisi doğrultusunda büyük bir başarıya imza attık. Dünyanın ikinci büyük TV platformu Vidaa'nın ortağı olarak global hedeflerimize bir adım daha yaklaştık.” değerlendirmesinde bulundu.

Çoğunluk hissesi dünyanın ikinci, Çin'in en büyük TV üreticisi olan ve 160'tan fazla ülkeye ihracat yapan Hisense'in elinde bulunan Vidaa International Holdings BV ile kurdukları ortaklık sayesinde küresel televizyon platform ekosisteminde önemli bir yer edineceklerinin altını çizen Güler, Hisense'nin, sadece televizyon üretimiyle değil, yenilikçi teknolojileri ve güçlü küresel satış ağıyla da dikkati çeken bir dünya devi olduğunu aktardı.

Güler, “Bu ortaklık sayesinde, bu yıl Eurocup 2024'ün ana sponsoru olan Hisense ile yakın işbirliği içinde olacağız. Böylece, iki şirketin sinerjisiyle global pazarlarda çok daha güçlü adımlar atacağız.” ifadelerini kullandı.

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331