Şahin’den Vergili’ye Cevap

Şahin’den Vergili’ye Cevap

Yayın: 28.09.2015 10:54
Paylaş:
A+ A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili adayı Mehmet Ali Şahin, Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin son günlerde yaptığı açıklamalarla ilgili, “Benim ne Genel Başkanlık nede Başbakanlık gibi hiçbir amacım hedefim yok. Kaldı ki, Ahmet Davutoğlu şuan da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak koltuğunu fazlasıyla dolduran bu göreve layık olan ve Türkiye’nin bu zor döneminde sorumluluğunu üstlenmiş bir hocamızdır” dedi.

Şahin, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin geçtiğimiz günlerde muhtarlara verdiği yemekte benim adaylığım karşısında ‘ Mehmet Ali Şahin Karabük’ten milletvekili adayı oldu amacı Davutoğlu’nun yerine geçmek ve Başbakan olmak” yönündeki açıklamalara cevap verdi.

Mehmet Ali Şahin, “Benim ne Genel Başkanlık nede Başbakanlık gibi hiçbir amacım hedefim yok. Kaldı ki, Ahmet Davutoğlu şuan da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak koltuğunu fazlasıyla dolduran bu göreve layık olan ve Türkiye’nin bu zor döneminde sorumluluğunu üstlenmiş bir hocamızdır. Benden birkaç gömlek üstündür, her bakımdan. Ben onun sadece yardımcısı olmaktan şeref ve onur duyarım. Karabük’ten bir hemşerimiz Başbakan çıkma ihtimali olsa bir Karabüklü olarak bundan üzüntü mü duymak lazım” dedi.

AHMET DAVUTOĞLU BİZİM GENEL BAŞKANIMIZDIR

‘Şimdi benim kendisine kardeşim diye hitap ettiğimi ve onun da bana abi diye hitap ettiğini biliyoruz’ diyen Şahin, “ Şimdi şuradan dışarı çıksak karşılaşsak bana ‘ Selamun Aleyküm abi, nasılsın, bana bir emrin var mı ‘ söyleyeceği budur. Bu ifadeleri niçin kullandı hangi amaçla kullandı kendi takdiridir. Diyelim ki, MHP, olma ihtimali yok ama iktidar alternatif parti haline geldi. Sayın Vergili Genel Başkan Yardımcısı ve Devlet beyin yerine Genel Başkan ve Başbakan olma ihtimali lirdi. Biz sevinç duyarız. Karabüklü bir hemşerimizin Başbakan olmasından sevinç duyarız. Kısmayın, eleştirmeyin. Keşke, Karabük’ten Başbakan çıksa. Niye bunu öyle söylüyorsunuz. Bunu böyle söylerken amacınız nedir, Mehmet Ali Şahin’i yıpratmaya çalışmaksa halkımız beni de seni de tanıyor. Bu tür siyaset Karabük’te takip edeceğimiz, yapacağımız bir siyasi anlayış değil. Bana bir ithamda bulunuyor, Mehmet Ali Şahin’in amacı milletvekili olup Başbakan olarak Ahmet Davutoğlu’nun yerine geçmek. Zinhar böyle bir niyetim olamaz. Ahmet Davutoğlu bizim Genel Başkanımızdır, inşallah Başbakanlığı 1 Kasım’dan sonra da devam edecektir. Onun emrinde, hizmetinde olmak bizim için en büyük onurdur. Ama Karabük’te falan kişi başbakan çıkacak diye üzülmeyin sevinin. Her partiden insan bundan sevinç duyar. O nedenle herkes düşünürken, düşüncelerini açıklarken bu sözünün nereye varacağını biraz değerlendirerek konuşursa çok daha iyi olur diye düşünüyorum” ifadesinde bulundu.

1 KASIM’DA İKİ SEÇENEK VAR

Önlerinde 35 günlük bir süre var bu süreyi çok iyi değerlendirerek halk bütünleşen bir çalışma ortaya koyacaklarını da ifade eden Şahin, “7 Haziran’da koalisyon zorunluluğu doğuran bir tablo ortaya çıktı. Bu milletimizin tercihidir. Şimdi önümüzde 1 Kasım seçimlerinde de iki ihtimal var. Ya yeniden koalisyon yâda tek başına bir siyasi partinin iktidarı çıkacak. Biz siyasi ve ekonomik istikrar için bir siyasi partinin tek başına iktidar olmasını doğru olduğunu düşünüyoruz. Milletimiz tek başına iktidar çıkaracak anlayışla sandığa gitmelidir. Bakın partilere hangisinin tek başına iktidara gelmesi var bunu değerlendirsin. Bizim 18 eksiğimiz var. CHP’nin 150 tane, MHP’nin ise 200’e yakın mevcudun üzerine vekil kazanması lazım. Var mı böyle ihtimalleri. En yakın biziz” diye konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarihi yapılar kadın kalemkarlara emanet

Yayın: 26.04.2024 13:02
Paylaş:
A+ A-

Antalya’da Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde kalemkar olarak görev yapan Eylem Olgun ve Merve Ünsal, kentteki camiler gibi tarihi yapıların restorasyonlarında çalışıyor.

Geleneksel Türk sanatları arasında yer alan “kalem işi”, Uygur Türklerinden bu yana dini ve sivil mimaride kubbe, tavan, duvar süslemesinde kullanılıyor.

Türk göçleri ile Anadolu’ya taşınan bu kadim Türk sanatına, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi mimari eserlerinde sıklıkla rastlanıyor.

Bu resim ve süsleri yapan sanatçılar ise kalemkar olarak adlandırılıyor.

Kalem işi sanatını başarıyla yapan kalemkarlar sayesinde günümüzde camiler başta olmak üzere birçok tarihi yapılarda yer alan süslemelerin restorasyonu titizlikle gerçekleştiriliyor.

Önemli bir Selçuklu kenti olan Antalya’da da bu sanatı Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nde kalemkar olarak görev yapan 39 yaşındaki Eylem Olgun ile 33 yaşındaki Merve Ünsal, kadın titizliğiyle icra ediyor.

Antalya Kaleiçi’nde 1600’lü yıllarda inşa edilen Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nin 4 yıl süren restorasyon çalışmalarında görev yapan kalemkarlar, sanatlarını yeni nesillere öğretmek istiyor.

Olgun ve Ünsal, bugünlerde Antalya Olgunlaşma Enstitüsü binasının koridorlarında bulunan Antalya’nın mimari eserlerinden uyarlanan kalem işlerinin tamiri ve yenileme çalışmalarını yürütüyor.

“Desen hazırlıklarını yaptıktan sonra motifleri zemine aktarıyoruz”

Eylem Olgun, AA muhabirine, 15 yıldır kalemkarlık yaptığını söyledi.

Geleneksel Türk sanatlarına ilgisinden dolayı hayalinde olan kalemkarlığı severek yaptığını ifade eden Olgun, Antalya’daki eserlerin yanı sıra İstanbul’daki Aziz Mahmut Hüdayi Türbesi, Yıldız Sarayı gibi özel köşk ve yalılarda da kalem işi yaptığını kaydetti.

Kalem işinin zorlu bir süreç olduğunu anlatan Olgun, “Kalem işi ahşap üzerindeyse ahşabın, duvar üzerindeyse sıvanın tamiratıyla başlıyoruz. Desen hazırlıklarını yaptıktan sonra motifleri zemine aktarıyoruz. Motifler ve zemin boyandıktan sonra tahrir adı verilen motif kenarlarındaki sınır çizgilerini çekerek işlemlerimizi tamamlıyoruz. Bizi tarihi camilerde görenler şaşırıyor. ‘Yine o kızlar çalışıyor’ diyenler oluyor. Erkeklerin işlerini ellerinden almışız gibi değerlendirenler de oluyor. Kalem işi, kadın titizliği ile daha güvenli yürüyen bir sanat.” dedi.

Tarihi yapılarda çalışırken büyük bir sorumluluk hissettiğini dile getiren Olgun, Türklerin köklerini yansıtan bu sanatın geleceğe aktarılmasına katkıda bulunmayı amaçladığını vurguladı.

“Restorasyon ve tarihi yapılar hep ilgimi çekiyordu”

Merve Ünsal ise geleneksel Türk sanatları bölümünden mezun olduktan sonra Ayasofya Camisi’nde görev yaptığını kaydetti.

Küçük yaşlardan itibaren resme hep yeteneğinin olduğuna dikkati çeken Ünsal, “Restorasyon ve tarihi yapılar hep ilgimi çekiyordu. Kalemkarlık mesleği ile hem tarihi yapılarda çalışıyor hem de yeteneğimi yansıtabiliyorum. Kalem işi benim için bir tutkuya dönüştü. Kadın olmanın titizlik gibi avantajlarını da yaşıyoruz. Metrelerce yükseklikteki iskelede durmak bazen zor oluyor ama zamanla alıştım.” diye konuştu.

Ünsal, kalem işlerinin cami ve türbelerin yanı sıra artık yalı, köşk ve villalarda da yapıldığına işaret ederek, “Kalem işlerinin Osmanlı döneminde olduğu gibi her yere taşınmasını ve hayatın içinde yeniden yer almasını istiyoruz. İnsanlar yaşadıkları yeri güzelleştirmek istiyor.” ifadelerini kullandı. (AA)