Sinop’ta 11. Uluslararası Ekoloji Sempozyumu başladı

Sinop’ta 11. Uluslararası Ekoloji Sempozyumu başladı

Anadolu Ajansı
Yayın: 30.05.2024 16:30
Paylaş:
A+ A-

SİNOP (AA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci, “İklim değişikliği, insanoğlunun karşı karşıya olduğu en önemli küresel sorunlardan biridir.” dedi.

Sinop Üniversitesi tarafından düzenlenen 11. Uluslararası Ekoloji Sempozyumu, Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli'nde gerçekleştirilen oturumla başladı.

Dökmeci, Dünya Meteoroloji Örgütünün “Küresel iklim durumu” raporuna göre 2023 yılının tüm iklim indikatörlerinde rekor kırdığını söyledi.

174 yıllık gözlem verilerine göre 2023 yılının kaydedilen en sıcak yıl olduğunu vurgulayan Dökmeci, buna bağlı olarak son yılların hem dünya hem de Türkiye için afetlerle mücadele içinde geçmeye başladığını dile getirdi.

Dökmeci, iklim değişikliğinin etkilerini her alanda hissetmeye başladıkları bir dönemde bulunduklarını belirterek, şöyle devam etti:

“İklim değişikliği, insanoğlunun karşı karşıya olduğu en önemli küresel sorunlardan biridir. Ülkemiz, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en kırılgan bölgelerden olan Akdeniz havzasında yer almaktadır. Bu nedenle içinde bulunduğumuz bölgede dünyanın geri kalanına göre daha fazla sıcaklık artışı ve 2-3 kat daha uzun süren kuraklıklar öngörülmektedir. 2022 yılında Türkiye'de 1030 aşırı hava olayı yaşanmışken, bu rakam 2023 yılında 1475'e yükselmiştir. Ülkemizde özellikle son 20 yıldır aşırı yağış, sel, fırtına, toprak kaymaları, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları daha sık ve şiddetli yaşanmaktadır.”

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlerin iklim değişikliğine karşı giderek daha hassas konuma geldiğini anlatan Dökmeci, “Ülkemizin dünyadaki en zengin biyocoğrafyalardan birine ev sahipliği yaptığını dikkate aldığımızda, bu riskin ekosistemlerimizi daha da etkilediği bir senaryo ile karşı karşıya bulunmaktayız. Yağış rejimindeki farklılıklar, artan sıcaklıklar gibi olaylar hidrolojik döngüyü değiştirmekte, yağışın yer, zaman, süre ve şiddeti olumsuz etkilenmektedir.” diye konuştu.

Dökmeci, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla önemli sucul ekosistemlere ve özel çevre koruma bölgelerine sahip olduğuna dikkati çekerek, “Bu alanların su ihtiyacının miktar ve kalite olarak karşılanması, ekosistemin devamlılığı açısından zorunluluk arz etmektedir. İklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi maksadıyla sulak alanların korunması, ekolojik yapısı bozulan alanların restorasyonu, akılcı kullanımının sağlanması ve yapay sulak alanların oluşturulması önem taşımaktadır.” diye konuştu.

Bakanlık olarak 2024-2030 yıllarını kapsayan İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı'nda 11 sektör özelinde 40 strateji ve 129 eylem belirlendiklerini aktaran Dökmeci, “Bu sektörler tarım ve gıda güvenliği, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri, su kaynakları yönetimi, turizm ve kültürel miras, sanayi, kent, sosyal kalkınma, halk sağlığı, ulaşım ve iletişim, enerji, afet risk azaltımıdır. Ayrıca iklim değişikliğine uyum bağlamında yatay kesen konular da eylem planına dahil edilmiştir. Aynı zamanda bu sektörler kapsamında yerelde atılacak adımların ve gerçekleştirilecek uyum eylemlerinin öneminin de farkındayız.” ifadesini kullandı.

Açılış konuşmasının ardından akademisyenler, iklim değişikliğinin dünya üzerindeki etkileri hakkında sunum gerçekleştirdi.

Yurt içi ve dışından farklı üniversitelerde görevli akademisyenlerin katıldığı sempozyum, 1 Haziran'da sona erecek.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Rize’de 250 personelin katılımıyla sel ve heyelan tatbikatları gerçekleştirildi

Anadolu Ajansı
Yayın: 02.07.2024 20:37
Paylaş:
A+ A-

RİZE (AA) – Rize'de Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü öncülüğünde sel ve heyelan tatbikatları yapıldı.

Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi (AYDES) kapsamında kentte daha önce yaşanan afetler baz alınarak düzenlenen tatbikatlar, merkeze bağlı Askoroz Deresi mevkisi, Fırtına Deresi ve İkizdere Vadisi'nde eş zamanlı gerçekleştirildi.

Tatbikatta, AFAD, jandarma, emniyet, Sahil Güvenlik, 112 Acil Sağlık ve sivil toplum arama kurtarma ekiplerinden 250 personel görev aldı.

Askoroz Deresi'ndeki tatbikatta, senaryo gereği içinde 3 kişinin bulunduğu otomobil sel sularına kapılarak köprüden düştü. Olayda bir kişi otomobilin üzerinde mahsur kaldı, 2 kişi ise sulara kapılarak kayboldu.

Kısa sürede olaya müdahale eden ekiplerin otomobil üzerindeki kişiyi kurtardığı, sel sularına kapılan kişilerin ise cesedini kıyıya çıkardığı tatbikat, gerçeği aratmadı.

Ekipler, Fırtına Deresi'nde selde, İkizdere Vadisi'nde ise heyelanda arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi.

AFAD Müdürü Mehmet Salih Avcı, gazetecilere, tatbikat ile herhangi bir olay olmadan önce hazırlıklarını test ettiklerini söyledi.

Rize'nin sel ve heyelan riski yüksek illerden olduğuna işaret eden Avcı, planlama ve hazırlıkların ardından koordineli bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirtti.

Avcı, İkizdere'de heyelan, Çamlıhemşin Fırtına ve Askoroz derelerindeki olayların aynı anda gerçekleştiği senaryosuyla yola çıkıldığını kaydederek, önleyici tedbirleri önemsediklerini, tatbikatların devam edeceğini sözlerine ekledi.