Super App pazar büyüklüğü, 2032’de 714 milyar dolara ulaşacak

Anadolu Ajansı

Yayın: 07.09.2024 00:52

A+ A-

İSTANBUL (AA) – KOBIL'in Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) İsmet Koyun, Super App'ın 2032'ye kadar 714 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmasını öngördüklerini belirterek, “Super App sektörü gelecekte tüm dünyaya hızla yayılarak etkisini artıracak ve şehirlerden şirketlere dijitalleşmedeki payını zirveye taşıyacak.” ifadelerini kullandı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Super App'ler dünyada birçok ülkede yaygın şekilde kullanılmaya ve popülerleşmeye devam ediyor.

Global SuperApp Trend Raporu'na göre Super App'lerin dijital ekonomiye sağladığı katkı, 2022'de 62 milyar dolar seviyelerindeyken 2023'te 76 milyar dolara yükseldi. Kullanıcılara tek bir platform üzerinden pek çok hizmeti alabilme olanağı sağlayan bu uygulamalar, Türkiye'de de önemini artırarak, başta belediyeler, bankalar, hizmet sektöründeki kurumlar olmak üzere birçok alanda kullanılıyor.

Türkiye'de İstanbul için KOBIL imzasıyla ortaya çıkan İstanbul Senin uygulaması da şehir için geliştirilen süper uygulamaların ilk örneğini teşkil ediyor. Super App ekosisteminde lider konumunda olan Amerika'nın yanı sıra pazar büyüklüğünde ilk üçte yer alan Türkiye, küreselde önemli bir konumda yer alıyor. İstanbul Senin, Neom, Mercan, Worms ve MigrosBank gibi Super App'lerin teknoloji mimarı KOBIL, sunduğu ürün ve teknolojik altyapıyla Avrupa'da referans gösterilen şirketlerin başında yer alırken Türkiye'deki potansiyeli artırmak üzere harekete geçti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen KOBIL'in Kurucusu ve CEO'su İsmet Koyun, Super App'lerin, sağladığı kullanım kolaylığı ve tek platform ekosistemiyle dijital gelecekte sağlam bir yer edinmek üzere hızla ilerlediğini belirtti.

Koyun, KOBIL'in bu potansiyelin büyük mimarı ve çözüm üreticisi olarak yeni iş modellerini yaratarak ve mevcut sistemin geliştirilerek dijitale taşınmasını sağladığını aktararak, “Super App kullanımı arttıkça ve sunduğu kolaylık görüldükçe kullanıcıların tek bir platformdan pratik şekilde birçok işlemi yapma tercihi de yaygınlaşıyor. Günlük hayatta yaptığımız pek çok işlemi kolaylaştıran, kullanıcı dostu Super App'ler, özellikle son bir yılda daha fazla talep görmeye başladı. 2032'ye kadar 714 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmasını öngörüyoruz. Super App sektörü, gelecekte tüm dünyaya hızla yayılarak etkisini artıracak ve şehirlerden şirketlere dijitalleşmedeki payını zirveye taşıyacak.” ifadelerini kullandı.

Dünyada pek çok şirketin kullanıcılarıyla iletişim modelini değiştirme yoluna gitmeye başladıklarının altını çizen Koyun, bugün dünyanın en büyük şirketlerinin dönüşüm konusunda düğmeye basarak Super App yolculuğuna başladıklarını kaydetti.

– “Super App'ler, Türkiye'de sektörlerin geleceğini değiştirecek özelliklere sahip”

Koyun, KOBIL'in, AR-GE yatırımları ve gelecek odaklı bakış açıları sayesinde bugün Avrupa da güvenilir Super App platform sağlayıcılarından biri olarak konumlandıklarına dikkati çekerek, “Şirketlerin dönüşüm sürecini ve küresel Super App trendini hazır bir şekilde karşılayabiliyoruz. Bir mobil cihaz içinde sayısız hizmetin sunulabileceği bu Super App'ler, Türkiye'de sektörlerin geleceğini değiştirecek özelliklere sahip.” yorumunda bulundu.

Super App'lerin, ödeme, kimlik faaliyetleri, finansal fonksiyonlar gibi verinin büyük önem arz ettiği ve her yapılan işlemde güvenliği en büyük öncelik haline getirmesi gerektiğini ifade eden Koyun, dijitalleşmeyle birlikte siber tehlikelerin artmaya ve riskin büyümeye devam ettiğini bildirdi.

Koyun, Super App'lerin kullanıcılara sunduğu kolaylığın ötesinde güvenliğinin aşılamaz olması ve tam koruma sağlaması gerektiğini vurgulayarak, “KOBIL olarak sağladığımız altyapıyla geliştirdiğimiz Super App'lerin tümünü en üst düzey güvenlik önlemleriyle kullanıcıya ulaşmasını sağladık. Bir Super App'in, pek çok laboratuvar testinden ve denetimden geçerek verileri koruyabileceği konusunda güvence vermesi ve siber gücünü kanıtlaması gerekiyor. KOBIL'in şu ana kadar altyapısını oluşturduğu bütün Super App'ler, denetimleri sorunsuz geçti ve hiçbir siber tehdit, güvenliğimizi aşmayı başaramadı.” değerlendirmesinde bulundu.

#Dijital #Köyün #Kullanıcı #Tek

Görüş Bildir Yanıtı İptal Et

karabük

Türkiye Güzeli Eleştirilere Maruz Kaldı

Esra Oğuzkağan Özkan

Yayın: 16.09.2024 14:15

A+ A-

Son günlerde Türkiye Güzellik Yarışması’nda birinci seçilen güzeli, sosyal medya ve çeşitli platformlarda büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, seçilen güzellerin fiziği ve yetenekleri üzerine çeşitli eleştirilerde bulundu. Özellikle yarışmaya katılan genç kızların güzellikleri, cesaretleri ve zarafetleri, birçok izleyici tarafından takdir edildi.

Türkiye Güzellik Yarışması Hakkında Eleştiriler

Yarışmaya katılan genç kızların seçimi sırasında yapılan değerlendirmelerin tarafsız olmadığı yönündeki eleştiriler gündeme geldi. Bazı izleyiciler, yarışmanın sadece yüz güzelliğine odaklandığını, kişilik ve zeka gibi diğer önemli unsurların göz ardı edildiğini savunuyor. Sosyal medya platformlarında bu konuyla ilgili yapılan tartışmalar, jüri üyelerinin tarafsızlığına dair soru işaretleri oluşturdu.

Karabük’te Üzüm Güzeli Yarışması Artık Neden Yapılmıyor?

Öte yandan, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen genç kızlar arasında, Karabük’ü temsilen kimsenin katılmadığı dikkat çekiyor. Karabük’ün genç kızları, hem fiziksel güzellikleri hem de özgüvenleriyle göz dolduruyor. Şehrin kendine has doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri, burada yetişen genç kızların da estetik algılarına etki ediyor.

Karabük’ün güzel kızları, Türkiye genelinde oldukça başarılı yerlere geliyor. Birçok kişi, bu kızların sadece dış görünümle değil, aynı zamanda karakterleriyle de örnek teşkil ettiğini belirtiyor. Karabük’te düzenlenen üzüm güzeli yarışması birkaç yıldır düzenlenmiyor. Günümüzde bu gibi etkinliklerin artık önemini yitirdiği görülüyor. Genç kızlar üniversite sınavına hazırlanmak için o kadar çok çabalıyor ki, güzelliklerini sergileyecekleri platformlarda artık dikkatlerini çekmiyor.

Güzellik Algısı ve Toplumsal Normlar

Bu tartışmalar, güzellik algısının toplumsal normlarla nasıl şekillendiği sorusunu da gündeme getiriyor. Geleneksel güzellik anlayışı ile modern yaklaşımlar arasındaki çatışma, geniş bir kitleye hitap eden bu yarışma sayesinde daha da belirgin hale geliyor. Katılımcılar, yalnızca fiziksel özellikleriyle değil, aynı zamanda toplum için taşıdıkları anlamlarla da değerlendiriliyor.

Türkiye güzellik yarışması ve buna bağlı olarak yaşanan eleştiriler, sadece bireylerin değil, toplumun genel güzellik anlayışını sorgulamasına neden oluyor. Güzelliğin sadece dış görünümden ibaret olmadığına dair farkındalığın artması, gelecekte daha adil bir yarışma ortamı yaratabilir. Üstelik estetik ameliyatları yaşı da oldukça düştü. Doğal güzel bulmanın zor olduğu bir döneme girildi. Bu konuda farklı bir bakış açısı sunan, internete bağlı yayın hizmeti sunan bir kanalda yayınlanan “Çirkinler” adlı film, güzellik anlayışını işleyerek, doğallığın aranılan bir özellik olduğunu gözler önüne seriyor.

İdil Bilgen, Miss Turkey Birinciliği ve Doktora Giden Yol

Miss Turkey 2024 yarışmasında birinci olan İdil Bilgen’in başarısı, sosyal medya platformlarında tartışmalara yol açtı. Bazı kullanıcılar, Bilgen’in güzelliğinin yarışmanın “standartlarına” uymadığını belirterek, birinciliğini hak etmediğini savundu. Ancak bu eleştirilerin ötesinde, Bilgen’in babası Levent Bilgen’in Kiev Büyükelçisi olarak atanmasının ardından “torpil” iddiaları da gündeme geldi. Genç doktor, bu iddialara rağmen hem yarışmadaki başarısını hem de tıp kariyerini bağımsız bir çabayla şekillendirdiğini vurguladı.

İdil Bilgen’in Bingöl Yayladere’de doktor olarak göreve başlayıp başlamayacağı ise kamuoyu ve sosyal medyada merakla takip ediliyor. Ülke çapında tanınan bir figür haline gelen Bilgen’in, Doğu’daki bir ilçede doktorluk yapma isteği ve bu atamayla ilgili son kararı, herkes tarafından bekleniyor. Kariyerine doktor olarak devam etmeyi hedefleyen Bilgen, bu süreçte vereceği kararın, hem kendi kariyeri hem de toplum üzerindeki etkileri açısından önemli olacağını belirtti. Gözler şimdi, güzellik yarışmasındaki zaferinin ardından, genç doktorun mesleki kariyerinde atacağı adımlara çevrildi.