Yeni dönemde, döngüsel ekonomi prensipleri gereği uygulamaları teşvik edecek mevzuat düzenleme çalışmalarının tamamlanması, endüstriyel simbiyoz ve alternatif ham madde uygulamalarının yaygınlaştırılması için gerekli yasal ve teknik düzenlemelerin hayata geçirilmesi önem taşıyor.

Döngüsel ekonomi ve endüstriyel simbiyoz uygulamalarının öncelikli olarak desteklenmesi planlanırken, bu çerçevede bir tesisin atığının diğer bir tesis için girdiye dönüştürülmesi, böylelikle çevresel fayda üreterek ekonominin ihtiyaç duyduğu girdi tedarikinin daha etkin ve verimli sağlanması amaçlanıyor.

Örnek niteliğinde adım

OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Ankara OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde endüstriyel simbiyoz olanaklarının belirlenmesi amacıyla 2014 yılında Avrupa Birliği, üniversiteler ve KOSGEB ile bir proje hazırladıklarını belirtti.

Aydın, proje kapsamında OSTİM’de bulunan firmaların endüstriyel simbiyoza uygun olup olmadıklarına yönelik bir analiz gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Çalışma kapsamında bir farkındalık keşfettik. Bu konuda örnek niteliğinde bir adım atmış olduk.” dedi.

“Sürdürülebilir mekanizmalar oluşturmamız lazım”

Aydın, başta sanayi olmak üzere hemen her alanda çevreye duyarlı ve sürdürülebilir yaklaşımlara dönülmesi gerektiğini belirterek, “Havaya, suya, taşa, toprağa, yaratılmış olan her şeye merhametli bir davranışla yaklaşmamız, var olanları da yok etmememiz gerekiyor. Bunu da sanayide verimliliği artırarak, israfı önleyerek yapmalıyız.” diye konuştu.

Özellikle suyun altın değerinde olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:

“Kullandığın suyu, geriye arıtacaksın. Yağmur suyunu, sulamada kullanacaksın. Bu noktaya gelemediğimiz sürece bugünü, belki yarını da yaşayabiliriz ama daha ertesi günü yaşayamayız. Dolayısıyla sürdürülebilir mekanizmalar oluşturmamız lazım. Burada da sanayi çıktılarının sürdürülebilir hale gelebilmesi için ‘birinin atığının başka bir yerde kullanılması’ olarak tanımlanan endüstriyel simbiyozun temel felsefesi, var olan şeyi israf etmemek, verimli ve etkin şekilde kullanmak ve dünya düzeninin bozulmasını engellemek.”

OSTİM, “Yeşil OSB” tanımı içinde

Aydın, OSTİM’in çevreye duyarlı yaklaşımları temel aldığını dile getirerek, bölgede bulunan kağıt, metal atık ve benzerlerinin endüstriye kazandırılabilmesi noktasında, söz konusu ürünlerin geri dönüşümünü takip ettiklerini söyledi.

OSTİM’in enerji verimliliği ve çevre hassasiyeti konusunda “Yeşil OSB” tanımı içinde yer aldığını belirten Aydın, şunları kaydetti:

“Bulunduğumuz yönetim binasında (OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Binası) gri suyumuzu arıtıyoruz ve tekrar kullanıyoruz. Güneşten enerji elde ediyoruz. Binamızı çevreye duyarlı bina yaptık. Bina, enerji verimliliği, pasif, çevreye zarar vermeyen, kendi enerjisini üreten ve tam simbiyoz biçiminde çalışan bir yapı. Bu binayı yapma sebebimiz de diğer binalarda da bunu yaygınlaştırmak, yeni yapılara örnek olmak. Biz kendi bölgemizde bu çalışmaları takip ediyoruz, daha yapılması gerekenler var.”

Aydın, OSTİM bölgesi imar planının altında dip not olarak “Burada yapılacak tüm binalar, çatılarına güneş paneli koymak zorundadır” ibaresinin yer aldığını ve bunun Türkiye’de ilk olduğunu ifade etti.

Bölgede yeni yapılacak bir bina için ruhsat alınacaksa, binanın çatısında güneş paneli olması gerektiğini belirten Aydın, “Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat dedikleri, gümrükte karbon ayak izine cevap verecek şekilde firmalarımızı hazırlamak üzere bir ‘Yeşil ve Dijital Dönüşüm’ birimi oluşturduk. Bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına 4 proje verdik. Hepsinin içeriği, simbiyoz, enerji verimliliği, çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik.” dedi.(AA)