Tarım Sektöründe Biyolojik Mücadele Yöntemiyle Kazanılan Başarı

Tarım Sektöründe Biyolojik Mücadele Yöntemiyle Kazanılan Başarı

Yayın: 29.04.2024 15:23 |Güncelleme: 30.04.2024 10:08
Paylaş:
A+ A-

Çiftçi Kulübü internet sitesi ile çiftçilerin sesi olan Avukat Erhan Karapınar, uğur böceği hakkında gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu böceğin günümüze kadar anlatılagelen bir hikâyesi olduğunu açıklayan Av. Karapınar, Ortaçağ’da gerçekleştiği düşünülen bu böceğinin isim alma hikayesini şöyle kaydetti. Karapınar: “Paris’te işlenen bir cinayet sonucunda ölüme mahkûm edilen bir adamın infazı, beklenmedik bir şekilde engellendi. Mahkûm, suçsuz olduğunu iddia etmişti ve masum olduğunu savunmuştu. Ancak, infaz günü geldiğinde platform kurulmuş, kalabalık toplanmıştı. Cellat baltasını eline alarak mahkûmun boynuna tam vuracakken, bir böcek mahkûmun boynuna kondu. Cellat birkaç kez böceği uzaklaştırmaya çalışsa da, böcek tekrar aynı yere kondu. Rivayete göre, bu durumda bir keramet olduğuna karar verildi ve infaz ertelendi. Birkaç gün sonra ise gerçek katil bulundu ve suçsuz yere mahkûm edilen adamın masumiyeti de kanıtlanmış oldu. Bu olayın ardından o böcek, uğur böceği olarak anılmaya başlandı. Herkes bu olayı konuşurken, masum adamın haksız yere ceza almaktan kurtulmasını da sevinçle karşıladı. Uğur böceği, adaletin tecellisi olarak kabul edildi ve insanlara umut vermeye başladı.

Çiftçilerin Uğur Böcekleriyle Olan Bağı

Çiftçilik mesleği ile severek uğraşan Karapınar, uğur böceklerinin faydasını kendisi gibi çiftçi olan, tarımla uğraşan herkesin iyi bildiğini dile getirdi. Karapınar: “Tarımla uğraşan çiftçiler, uğur böceklerinin bitkilerine zarar veren canlıları yok ederek onların ürünlerine verdiği tahribatı önlediğini fark etmiş. Bu sebeple, uğur böceklerine karşı bir hayranlık ve sempati beslediler. Bir uğur böceği ellerine konduğunda, şans getireceğine inanıyorlardı. Bu sevimli böcekler, Coleoptera takımının Coccinellidae familyasına aittir ve bitkilerine zarar veren diğer zararlıları doğal düşmanları olarak kullanmak için değerlendirilmişti. Ancak, son yıllarda yaşanan hızlı nüfus artışı, artan gıda ihtiyacı ve neoliberal sistemin yarattığı vahşi rekabet ortamı çiftçileri zor durumda bıraktı. Tüccarlar, üreticilerin daha fazla ve daha kusursuz ürünler üretmelerini talep etmekte, rekabetçi piyasada var olabilmeleri için sürekli olarak daha fazla üretmelerini istediler. Bu durum, çiftçileri istemedikleri bir yarışın içine sürüklemekte ve onları zor durumda bırakmaktaydı.

Çiftçiler, bu zorlu koşullar altında rekabetçi piyasada ayakta kalabilmek için çaba sarf etmekte ve zorlu yarışı başarıyla tamamlamayı hedeflemekteydi. Uğur böcekleri ise, onların bitkilere zarar veren diğer canlılardan korunmalarında önemli bir rol oynamaktaydı. Bu sebeple, çiftçiler uğur böceklerinin varlığını ve faydalarını her zaman takdir etmektedir.

Türkiye’nin Biyolojik Mücadele Yöntemlerindeki Geçmişi ve Çalışmaları

Karapınar: “Türkiye’deki gıda üreticileri, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının çevresel felaketlere sebep olabileceğinin farkındadır. Bu nedenle, zararlılarla mücadelede biyolojik yöntemleri tercih etme konusunda araştırmalar yapıyor. Ülkemizde biyolojik mücadele yöntemleriyle ilgili çalışmaların köklü bir geçmişi var. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Sakız Adası’nda ortaya çıkan “Torbalı koşnil” sorununa karşı avcı böcek Rodolia cardinalis getirilmiş ve başarılı bir şekilde adaptasyon sağlanmıştır. Ayrıca, elma pamuklu biti ve dut kabuklu biti için mücadele böcekleri getirilmiş, adaptasyonları sağlanmış ve etkili bir şekilde kullanılmıştır. Daha sonra 1965 yılında Kaliforniya’dan getirilen Turunçgil unlu biti avcı böceği Cryptolaemus montrozieri ile parazitoit Leptomastix dactylopi üzerine Enstitü’de araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar, kimyasal ilaçlamanın zararlarını azaltarak doğa dostu bir tarımın gelişmesine katkı sağlayacak önemli adımlar olarak tarihteki yerini almıştır.”.

Biyolojik Mücadele Yöntemi Tarım Sektöründe Başarıya Ulaşıyor

Adana Zirai Mücadele Enstitüsü’nde yıllardır süren çalışmalar sonuç vermeye başladı. Uğur böcekleri gibi doğal düşmanları kullanarak zararlı böceklerle mücadele eden çiftçiler, daha sağlıklı ve çevreye duyarlı tarım yöntemlerini artık benimsedi.

Gübre ve ilaç kullanımının zararlarına karşı biyolojik mücadele yöntemleri daha çok tercih ediliyor. Ancak, sektördeki yapısal sorunlar ve pazarlama anlayışının etkisiyle çiftçileri ilaç ve gübre kullanmaya zorlayan sistemde ciddi bir değişiklik gerekiyor. Aracı-tüccarlar ve tüketicilerin oluşturduğu baskıyla çiftçiler, sağlıklı ve kaliteli ürünler üretebilmek için biyolojik mücadeleye daha fazla yöneliyorlar.

Özellikle turunçgil üreticileri, biyolojik mücadele yöntemlerine ilgi göstererek başarılı sonuçlar elde ediyorlar. Adana Zirai Mücadele Enstitüsü’nde yürütülen böcek üretimi çalışmaları da olumlu sonuçlar veriyor. Doç. Dr. Lerzan Bakırcıoğlu Erkılıç ve Halil Demirbaş önderliğinde yürütülen proje, biyolojik mücadeleyi tanıtmak ve çiftçileri ikna etmek konusunda önemli bir rol oynuyor. Unlu bit mücadelesinde yaşanan başarılar, çiftçilerin biyolojik mücadeleye olan ilgisini artırıyor ve bu yöntemle çalışan bahçe sayısı da hızla artıyor. Sonuç olarak, biyolojik mücadele yöntemi tarım sektöründe başarıya ulaşmış durumda ve çiftçilerin çevreye ve insan sağlığına daha duyarlı olarak üretim yapmalarını sağlıyor.” ifadelerinde bulundu. (Esra Oğuzkağan Özkan)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Amasya’da iki otomobil çarpıştı, 5 kişi yaralandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 22.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

AMASYA (AA) – Amasya'da iki otomobilin çarpışması sonucu 5 kişi yaralandı.

Ali Sütçü'nün kullandığı 34 BDP 842 plakalı otomobil, Alparslan Türkeş Caddesi'nde Murtaza Değerli idaresindeki 19 AP 008 plakalı otomobille çarpıştı.

Sürücülerden Murtaza Değerli ile araçlarda bulunan Derya Değerli, Merve Nas Değerli, Saliha Sütçü ve Meryem Yaman yaralandı.

Yaralılar, sağlık ekiplerince Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.