Uzman Uyardı: “Tuz yerine alternatif baharatlar ve otlar kullanılmalı”

Uzman Uyardı: “Tuz yerine alternatif baharatlar ve otlar kullanılmalı”

Yayın: 20.03.2024 11:56
Paylaş:
A+ A-

Medicana Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Semiha Ayaydın Kaplan, Türkiye’de günlük tuz tüketiminin, önerilen miktarın iki katı fazla olduğunu bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için günlük tuz tüketimini sınırlamak, büyük önem taşıyor. Aşırı tuz tüketimi; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme, böbrek sorunları, mide problemleri ve diğer sağlık sorunları riskini artırıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaplan, tuz tüketiminin Türkiye’de çok fazla olduğunu belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), günlük tuz alımını yetişkinler için 5 gramdan (yaklaşık 1 çay kaşığı) az tutmayı öneriyor. Türkiye’de günlük tuz tüketimi önerilen miktarın iki katı fazla. Bu durum genel sağlık için endişe verici olabilir.” ifadelerini kullandı.

– “Tuz yerine alternatif baharatlar ve otlar kullanılmalı”

Türkiye’de tuz tüketiminin, genellikle sofraya eklenen tuzdan daha çok işlenmiş gıdalardan kaynaklandığını, hazır gıdalarda ve atıştırmalıklarda yüksek miktarda tuz bulunduğunu aktaran Kaplan, şunları kaydetti:

“Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için yemeklere tuz eklerken miktarı kontrol etmek ve mümkünse azaltmak önemlidir. Alternatif baharatlar ve otlar kullanarak lezzeti artırabilirsiniz. Hazır gıdalarda, konserve ürünlerde, fast food ve hazır çorba gibi ürünlerde yüksek miktarda tuz bulunabilir. Bu tür gıdalardan kaçınmak veya seçimleri dikkatlice yapmak faydalı olabilir. İşlenmiş gıdalarda bulunan tuz miktarını kontrol etmek için gıda etiketlerini okumak önemlidir.

Düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak, sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzını sürdürmek, tuz tüketimi konusunda daha bilinçli kararlar almanıza yardımcı olabilir. Unutmayın ki her bireyin sağlıklı tuz alımı miktarı biraz farklı olabilir, bu nedenle bireysel sağlık durumunuz ve ihtiyaçlarınız göz önünde bulundurulmalıdır.”

Kaplan, tuzun vücutta su tutulmasına neden olabileceğini, bu durumun kan hacminde artışa yol açarak kan basıncını yükseltebileceğini, hipertansiyon, kalp hastalığı, inme ve böbrek sorunları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini aktardı.

Tuzun suyun vücutta tutulmasına neden olarak özellikle bacaklarda, ayaklarda ve ellerde şişmeye (ödem) yol açabileceğine dikkati çeken Kaplan, “Fazla tuz tüketimi, böbreklerin normal fonksiyonlarını bozabilir. Böbrek taşlarına veya böbrek fonksiyonlarında azalmaya katkıda bulunabilir. Yüksek tansiyon ve su tutulması gibi etkiler, kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durum kalp yetmezliği riskini artırabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaplan, tuzlu yiyeceklerin mide mukozasını irrite edebileceğini ve mide rahatsızlıklarına, reflüye veya gastrite neden olabileceğini bildirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Fazla tuz tüketimi, vücutta kalsiyum atılımını artırabilir, bu da kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve osteoporoz riskini ortaya çıkarır. Aşırı tuz tüketimi, vücutta iltihaplanmayı artırabilir. Kronik inflamasyon, birçok sağlık sorununa katkıda bulunabilir, özellikle de kalp hastalığı, diyabet ve bağışıklık sistemi sorunları gibi. Bazı araştırmalar, yüksek tuz alımının kandaki yağ seviyelerini artırabileceğini göstermektedir. Bu durum, kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir.” (AA)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gürsoy Vakfı “Erbap” projesiyle yeni ustalar yetiştiriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Kültürel mirasın korunması adına çalışmalar yürüten Gürsoy Vakfı, “Erbap” projesiyle sektöre alanında yetişmiş genç yetenekler kazandırıyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Gürsoy Grup bünyesindeki Güryapı İnşaat ve Restorasyon AŞ, kültürel mirasın korunması ve yaşatılması adına önemli projeler yürütmeye devam ediyor. Alanlarında uzmanlaşmış kişilerin deneyimlerini genç yeteneklerle paylaşmasına olanak sağlayacak olan proje, mayıs ayında alacağı başvurular ile sektöre yeni yetenekler kazandırma fırsatı sunacak.

Vakıf, kültürel dokuyu koruyan ve gelecek nesillere aktarımı sağlayan sosyal sorumluluk projelerinde “liyakata” odaklanıyor.

Usta-çırak ilişkisiyle uzmanlar gençlere kariyerleri için teknik detayları, geleneksel işçiliği, tarihi dokuyu koruyarak hassas restorasyon becerilerini geliştirmeyi öğretecek.

Proje kapsamında Gürsoy Grup bünyesinde bulunan Güryapı şantiyelerindeki atölyelerde, üniversitelerin restorasyon bölümlerindeki gençlere staj imkanı sunulacak. Atölyelerde staj gören gençler, mesleki becerilerini geliştirirken aynı zamanda staj sonrası iş olanakları ile sektörde yer bulma fırsatı da elde edebilecek.

Hem yurt içi, hem de yurt dışı atölyelerde staj gören gençler farklı iş deneyimleri kazanarak, uluslararası alanda kendilerini geliştirme imkanı bulacak.