Uzun; Özel İdaremiz Yılda 6 Milyon Tl Kar Ediyor

Uzun; Özel İdaremiz Yılda 6 Milyon Tl Kar Ediyor

Yayın: 27.08.2015 10:54
Paylaş:
A+ A-

Karabük İl Özel İdare Genel Sekreteri Mehmet Uzun, İl Özel İdaresi olarak köy yollarında gerçekleştirilen yol çalışmalarını yerinde inceleyerek “Karabük İl Özel İdaresi olarak yapmış olduğumuz çalışmada Türkiye’de tek il olma özelliğine sahibiz” dedi.

Eflani bölgesinde geçtiğimiz haftalarda kaya patlatma işlemi gerçekleştiren ardından da konkasör (taş kırma makinesi) ile bölgedeki yol asfaltlama çalışmasında kullanacağı malzemeyi üreten İl Özel İdaresinin çalışmalarını inceleyen Genel Sekreter Mehmet Uzun, “Karabük’ün bilindiği üzere merkez de dâhil 6 ilçesi bulunmaktadır. Bu ilçelerimizde de İl Özel İdare olarak yoğun ve sistemli bir asfaltlama çalışması içerisindeyiz. Biz bu sene asfaltlama çalışmasında bir ilke imza attık ve kendi araçlarımız ile malzememizi kendimiz üretiyoruz. Türkiye’de tek olarak bizim taştan kırarak, eleyerek, yola çekerek ve üzerine asfaltını yaparak gerçekleştirdiğimiz işlemde tek il olma özelliğine sahibiz diyebiliriz” dedi.

ÖZEL İDAREMİZ 6 MİLYON LİRA KAR ETMEKTEDİR

Köy yollarındaki asfaltlama çalışmalarında İl Özel İdare olarak kar elde edildiğini ve daha kaliteli asfalt yaptıklarını söyleyen Uzun, “Bu işlemi kendi araçlarımız ve personelimiz ile gerçekleştirmekteyiz. Şunu diyebilirim ki 100 kilometrelik asfaltın bize maliyeti yaklaşık 4 milyon lira civarında. Geçen seneki ihale fiyatlarımız ile karşılaştırdığımızda 10 milyon liraya tekabül etmektedir. Bizim bu işlemleri kendi iş makinelerimiz ile yapmamızda ki tasarrufumuz 6 milyon lira civarındadır. Yani sonuç itibari ile ne kadar az ödenek ile ne kadar çok iş yaptığımız ortadır. Bunların hepsi de kendi araç ve personellerimiz ile gerçekleştirilmektedir” ifadesinde bulundu.

EFLANİ’DE GÜNDE BİN TON MALZEME ÜRETİYORUZ

Karabük ilçe köy yollarında 100 kilometre asfalt hedefi olan İl Özel İdarenin bu hedefte bugün itibari ile 54 kilometre asfalt yapıldığını kaydeden Mehmet Uzun, “Eflani bölgesinde konkasörümüz çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde kaya patlaması yaptığımız bu bölgede şimdi konkasör aracımız ile günde yaklaşık bin ton malzeme üretiyoruz. Eflani ilçemizde 15 kilometre yol asfaltlama işlememiz var ve bu yollarımıza da büyük oranda malzememizi çekmiş bulunmaktayız ve de çekmeye de devam ediyoruz. Önümüzdeki hafta içerisinde de asfalt ekiplerimizi Eflani ilçemize getirerek buradaki asfalt işlemlerimizi tamamlayacağız” dedi.

Genel Sekreterimiz Mehmet Uzun, son olarak Kurban Bayramı öncesi hedeflerinin 100 kilometrelik asfaltlama işlemini tamamlamak olduğunu da belirterek, çalışmalarda büyük emek sarf eden, özverili çalışan herkese teşekkür etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Uzmanından “Çocuğa özgüven aşılayacağım derken zarar verebilirsiniz” uyarısı

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:00
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Billur Örnek, sahte bir “mükemmel kendilik algısı”nın çocuğu, genci güçlü kılmaktan çok psikolojik bozukluklara açık ve kırılgan hale getirdiğini bildirdi.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre “Kendilik Algısı”, kişinin kendisini nasıl gördüğünü, algıladığını veya tanımladığını anlatan bir olgu olarak psikoloji literatüründe yerini aldı.

Tamamen sübjektif olan bu durum, kişinin doğası ve özelliklerinin yanı sıra deneyimleri, akranlar ve yetişkinlerle olan etkileşimleri, çevresindekilerin kişiye karşı olan davranışları ve ifadeleriyle şekilleniyor.

Dolayısıyla bir kişinin kendisiyle ilgili algısı, çevresinde onu gözlemleyen diğer kişilerin algısından çok farklı bir noktada olabiliyor. Uzmanlar ise ebeveynlerin çocuklarında olumlu kendilik algısı oluşturmaya çalışırken psikolojilerini bozabilecekleri uyarısında bulunuyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Örnek, kendilik algısına ilişkin bilgi verdi.

Örnek, kendilik algısının, kişinin diğerleriyle olan etkileşiminde, kendisi ile olan ilişkisinde, yaşamda seçtiği yollar ve verdiği kararlarda büyük ölçüde etkili olduğunu vurgulayarak, “Kendisini sosyal olarak sevilir ve kabul edilir gören kişi daha rahat ve doğal iletişim kurar. Aksine kabul edileceğinden emin olmayan bir kişi ise etkileşimden kaçınır ve sonuçta sosyal becerileri yeterince gelişmeyebilir” ifadelerini kullandı.

Örnek, kişinin kendisini nasıl algıladığının, yetişme koşullarında ebeveynlerinin, önemli diğer yetişkinlerin ve akranların tepkileriyle çok bağlantılı olduğuna dikkati çekerek, üst düzeyde başarılı bir kariyeri olan kişilerde, çocuklukta ebeveynlerin mükemmeliyetçiliği ile karşılaştığı için kendisini hiçbir zaman yeterli ve başarılı hissedemediğini gözlemleyebildiklerini belirtti.

Bu durumun ebeveynlerin tepkileri nedeniyle kendilik algısı grafiğinin olumsuza doğru düşüşe geçmesi olarak düşünülebileceğini ifade eden Örnek, “Kişi kendisini ortaya koyduğundan daha yetersiz, düşük standartlarda algılamaktadır. Terapide kişinin kendisini başkasının gözünden görerek edindiği algısını, ortaya koyduğu gerçeklere tekrar bakarak değiştirmesine odaklanırız.” bilgisini verdi.

Örnek, zaman zaman bu durumun aksinin olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

“Örneğin kişi, kendisini başkalarının tabi olduğu kuralların üstünde, şişmiş bir kendilik algısıyla tanımlıyor olabilir. Bu bazen çocukluğundan itibaren kişiye ayrıcalıklı davranılması nedeniyle, bazen de tam tersine yetersiz olduğu çok fazla ifade edilmiş kişilerin kendini koruma kalkanı olarak görülebiliyor. Her iki durumda da terapide kendilik algısını gerçekliğe yakın noktaya çekmeyi amaçlıyoruz. Yani şişmiş kendiliği de sönmüş kendiliği de olabildiğince objektif bir yere getirerek kişinin kendisini buradan görebilmesini amaçlıyoruz.”

– Gerçeklikten uzaklaşacak kadar olumlu kendilik algısına dikkat

Son yıllarda ebeveynlerin çocuklarda/gençlerde “olumlu kendilik algısı” oluşturma çabasının yoğun olduğunu gözlemlediklerinin altını çizen Örnek, olumlu kendilik algısının istenen bir durum olduğunu vurguladı.

Örnek, gerçeklikten uzaklaşacak kadar olumlu kendilik algısının ise çocuğun eninde sonunda hayal kırıklığı yaşaması ve kendine yabancılaşması ile sonuçlanacağını aktardı.

Olumlu kendilik algısı oluşturmaktansa gerçekçi bir kendilik algısı oluşturması yönünde gençlere/ çocuklara rehberlik etmenin çok daha sağlıklı olduğuna inandığına dikkati çeken Örnek, “Bu şekilde çocuk/genç gerçekten güçlü olan yönlerini parlatırken çok da güçlü olmayan yönlerini geliştirme yoluna gidecektir. Sahte bir 'mükemmel kendilik algısı' çocuğu/genci güçlü kılmaktan çok psikolojik bozukluklara açık ve kırılgan hale getirir.” bilgisini verdi.

Örnek, sağlıklı bir kendilik algısı için neler yapılabileceğine ilişkin şunları kaydetti:

“Çocukluktan itibaren yetişkinlerin hem çocukla olan kendi iletişimlerine dikkat etmesi hem de önemli diğerlerinin çocukla nasıl iletişim kurduğunu takip etmesi gerekir. İnsan önce başkalarının gözlerinde görerek tanır kendini. Bu nedenle yetişme aşamalarında nasıl davranıldığının çok büyük önemi var. Ne sahte bir mükemmellik ile ne de mevcut güçlü yönlerini görmezden gelerek, çocuğun/gencin açıkça güçlü taraflarını da geliştirilmesi gereken taraflarını da konuşarak ilerlemekten bahsediyorum. Bir gencin iletişim becerileri çok güçlü fakat sabır göstermekte zorluk yaşıyor olabilir, bir diğeri de çok sabırlı fakat sınır çizip haklarını korumakta güçlük çekiyor olabilir. Her ikisinin hem güçlü yanları hem geliştirilmeye açık yanları var. Kendisini bu gerçekçilik ile tanımasına izin verilen kişinin sağlıklı bir yetişkin olması, kendisinin farkında ve kendisiyle barışık olması çok daha kolaydır.”