Yaş ilerledikçe atriyal fibrilasyon riski artıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 22.07.2024 12:45
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, yaşın ilerlemesi, aşırı alkol tüketimi, stres, obezite, diyabet ve bazı genetik faktörlerin atriyal fibrilasyonun gelişiminde rol oynayabildiğini bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, atriyal fibrilasyon, kalbin atriyum adı verilen üst odacıklarının düzensiz ve genellikle hızlı bir şekilde atması durumu olarak tanımlanıyor. Normalde kalp, düzenli bir ritimle atmakta ve bu ritim vücuda gerekli olan kanı pompalıyor. Ancak atriyal fibrilasyon durumunda, atriyumlar düzensiz ve koordine olmayan bir şekilde kasılarak, kalp ritminin düzensiz ve genellikle hızlı olmasına neden oluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Erdem Diker, hipertansiyonun, atriyal fibrilasyon riskini artıran önemli bir faktör olduğunu belirtti.

Diker, “Koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ve kapak hastalıkları gibi kalp rahatsızlıkları da atriyal fibrilasyona yol açabiliyor. Tiroid hastalığı ve özellikle hipertiroidizm, atriyal fibrilasyon riskini artıran hastalıklar arasında gösterilebilir. Yanı sıra yaşın ilerlemesi, aşırı alkol tüketimi, stres, obezite, diyabet ve bazı genetik faktörler de atriyal fibrilasyonun gelişiminde rol oynayabiliyor.” açıklamalarında bulundu.

– “Fiziksel aktivite sırasında aşırı yorgunluk görülebiliyor”

Atriyal fibrilasyon belirtilerinin kişiden kişiye değişebildiğini aktaran Diker, “Atriyal fibrilasyonun yaygın belirtileri arasında çarpıntı, yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi ve bayılma yer alıyor. Çarpıntı, kalp atışlarının rahatsız bir his olarak algılanması olarak tanımlanıyor. Kalp atışları düzensiz, hızlı hissedilebiliyor. Fiziksel aktivite sırasında aşırı yorgunluk görülebiliyor. Nefes darlığı ise özellikle efor sarf ederken yaşanabiliyor. Kan akışının yetersiz olması nedeniyle de nadiren baş dönmesi veya bayılma olabiliyor. Ancak, atriyal fibrilasyon bazı kişilerde hiç belirti göstermeyebiliyor.” ifadelerini kullandı.

Diker, inme, kalp yetmezliği ve diğer organ hasarlarının atriyal fibrilasyonun en önemli komlikasyonları arasında olduğunu belirterek, “İnme (felç), kalp içerisindeki bazı bölgelerde kanın birikmesi sonucu oluşan pıhtıların dolaşımına karışarak beyne ulaşması ve burada bir damarı tıkaması sonucu oluşuyor. Uzun süreli kontrolsüz atriyal fibrilasyon, kalbin etkin bir şekilde kan pompalama yeteneğini azaltabiliyor ve kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Yetersiz kan dolaşımı nedeniyle böbrekler, karaciğer ve diğer organlar da etkilenebiliyor.” bilgisini paylaştı.

Atriyal fibrilasyon tanısının, kardiyoloji uzmanı tarafından fizik muayene ve bazı testlerle konulduğunu vurgulayan Diker, en sık başvurulan tanı yöntemlerinin, elektrokardiyogram (EKG), holter, ekokardiyografi ve kan testleri olduğu aktardı.

– “Erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir”

Atriyal fibrilasyon tedavisinin hastanın genel sağlık durumu, belirtileri ve nedeni gibi faktörlere bağlı olarak değiştiğini ifade eden Diker, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kalp ritmini ve hızını kontrol altına almak için antiaritmik ilaçlar, kan pıhtılaşmasını önlemek için antikoagülanlar (kan incelticiler) kullanılıyor. Kalp ritmini normale döndürmek için elektrik şoku uygulanması olarak tanımlanan elektriksel kardiyoversiyona başvurulabiliyor. Anormal elektrik yollarını yok etmek için radyo dalgaları veya kriyoterapi kullanılan kateter ablasyon yöntemi uygulanabiliyor. Atriyal fibrilasyon yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durum. Ancak, erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir ve komplikasyonların önüne geçilebilir. Bu nedenle herhangi bir belirtisi veya risk faktörü olan kişilerin zaman kaybetmeden hekime başvurmaları gerekiyor.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

GÖZLER

Güner ERBAY
Yayın: 07.09.2024 13:59
A+ A-

Bu sabah
Bulutlar gelmiş göğe
Akıtacaklar damlalarını
Sulayacaklar yeri belli !
Nemlenen toprak,
Diplerinde filizlenip,
Yüzeyini yararak,
Göğe neler neler sunacak ?
Görürüz her günümüzde bunu biz,
Toprağa bakarsak !
Öyleyse,
Gözlerimizden akan yaşlar,
Nereyi sular?
Neremizi nemlendirir?
Nemlenen yerin dibinde,
Ne filizlenir?
Ruhu mu sular?
Her damla ona mı akar?
Orada hangi tohumu ıslatıp?
Kabuğunu yumuşatır.
Ve yumuşayan yarılıp
Bir filiz yükselir!
Bu filizin adı nedir ?
Sevgi midir ?
Ruhda sevgiden başka
Bir şey var mıdır?
Tüm evren
Aşk ile yaratılmış derler
Aşk ile yaratılanı bize gösterip görenin,
Onu sulayıp büyüten olması,
Manidar değil midir?
Hakikat, hakikat dedikleri,
Nedir?
Bu mudur?
Dyt. Güner Erbay

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331