Son zamanlarda KARDEMİR gündem maddesi oldu Karabük’te.

Bir taraf ;  ilk 6 ay da ki zararı konuşuyor nerdeyse KARDEMİR batıyor mu söylemleri geliştiriyor.

Bir taraf, işçi alımları konusunda eleştiriler getiriyor. Daha çok işçi alınmalı, denilirken diğer taraftan  Ak Parti tarafından hazırlanan işçi listeleri olduğunu o listelerin alınmadığı için  bu açıklamaların yapıldığını dile getirenler var.

Bir taraf, Üst düzey yönetimde  sürekli olarak  yüksek maaşlarla kimler alındı, bu isimler KARDEMİR’e ne katacak, diyor.

Bir taraf da , zaten KARDEMİR şu holdinge satılacak bunun altyapısı çoktan hazırlandı diyor…

Tam da bu sıralar da KARDEMİR A.Ş.’den “Türk sanayisinin öncüsü olarak, KARDEMİR Çelikhane tesislerinde 120 tonluk konverterlerimizle günlük 72 döküm gerçekleştirerek yeni bir rekora imza attık. KARDEMİR olarak, bilgi ve birikimimiz ve çalışanlarımızın özverisiyle ülkemiz sanayisine katkı sağlamaya devam ediyoruz.” Şeklinde bir rekor üretimin haberi geliyor.

Yani KARDEMİR’in gündemi bambaşka…

Küresel Piyasa Durumları

Bazı Karabüklüler,  dünya genelindeki piyasaların durumundan bağımsız bir piyasa değerlendirmesi yapıyor ama dünya konjonktürünü hesaba katmıyor. Sektördeki zarar tüm dünyada şu sıralar…

İşçi Alımları: Liyakat mı, Hatır mı?

İşçi alımları liyakata ve ihtiyaca göre mi yapılmalı yoksa  hatır alımları  mı olmalı, partilerin hazırladığı iddia edilen işçiler mi kayıtsız- şartsız alınmalı ?  Karabüklüler tam olarak neyi istiyor tam olarak belirsiz…

Üst düzey yönetimde  yüksek maaşlarla kimler alındı, bu isimler KARDEMİR’e ne katacak, eleştirilerine olumlu-olumsuz bir şey diyemiyorum çünkü o konu da geniş bir  bilgiye sahip değilim.

Söylentiler Ne Kadar Gerçek?

Şu holdinge verilecek, şeklindeki söylentiler ise şimdilik karşılıksız. Yani konuyla ilgili ne- neden –nasıl – nerede – ne zaman olur ya da olur mu konusunda hiçbir resmi bilgi-belge yok. Sadece dedikodusu ve söylentisi var. Ki, aslında 5 yıldır hatta 10 yıldır da var bu söylentiler.

Kulis Bilgisine Saygı

Bunun kulis bilgisi olarak konuşulmasına saygım var, onu belirteyim ki yanlış yere gitmesin yazımın amacı. Kulis bilgisi olarak söylenilmesine itirazım yok. Böyle söyleniyor, böyle konuşuluyor, bu yönde kulisler dönüyor denilmesine itirazım yok. O yorumdur ,  yoruma saygı duyarım  ama bu yüzde yüz var, kesin böyle, iş bitmiş falan diyenler var, onlara  diyorum ki “Var diyen, tek bir belge koysun hepimiz görelim.”

Eğer günün birinde diyelim 10 yıl sonra bu yönde bir gelişme olursa  5-10  yıldır zaten konuşuluyor-  15-20  yıl önce söylemiştim diyenler çıkacaktır.  İyi de 5-10 yıldır  ve  bugün için bu söylemin tek bir geçerli yönü yok. Bunu, 5-10 yıl ve bugünkü ZAMAN kendisi ortaya koyuyor zaten, değil mi ? İleri de ne olur onu ilerisi gösterir…

Bakan Ziyareti ve KARDEMİR. Hazine ve Maliye Bakanı, bunun için KARDEMİR’i yerinde görüp incelemek için gelmiş Karabük’e… Bunun için gelen Bakan, KARDEMİR ziyaretini bile yapmadı ama… O nasıl olacak ?

Yazı yanlış yere gitmesin diye yine belirtiyorum, kulis bilgisi olarak yapılan paylaşımlara saygı duyuyorum, o konuda bir itirazım yok.

Kesin, oldu-bitti, verildi zaten diye kesin konuşanlar için söylüyorum sadece. Seviyoruz   böyle işleri. Laf olsun beri gelsin, iki dedikodu dönsün ortalık şenlensin. Meraklısı da takipçisi de çok oluyor böyle işlerin, değil mi ?

Sonuç, KARDEMİR yeni bir rekora imza atmış. Hayırlı olsun, hayırlara da vesile olsun inşallah.

KARDEMİR’in Üretim Rekoru ve 3 Nisan Sanayi Günü: Geçmişten Geleceğe Bir Yol Haritası

Türk sanayisinin temellerini atan KARDEMİR, yalnızca çelik üretiminde değil, Türkiye’nin sanayi kalkınmasındaki öncülüğüyle de tarih yazmaya devam ediyor. KARDEMİR’in günlük 72 dökümle üretim rekoru kırması, yalnızca bir fabrika başarısı olarak değil, Türkiye’nin sanayi gücünün ulaştığı zirvenin bir simgesi olarak değerlendirilmelidir. Bu başarı, sanayi kalkınmasının gücünü hatırlatırken, 3 Nisan’ın Türkiye’de “Sanayi Günü” olarak kutlanmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gündeme getirdi.

72 Döküm Rekoru: Türkiye’nin Sanayideki Gücü

KARDEMİR, Türk çelik üretiminde yıllardır öncü bir rol oynuyor. Son dönemde elde ettiği günlük 72 döküm rekoru, KARDEMİR YKB İsmail Demir Hocanın öncülüğünde fabrikanın teknik bilgi birikimi, teknolojik altyapısı ve çalışanlarının özverisiyle mümkün oldu. Bu rekor, yalnızca KARDEMİR’in değil, Türkiye’nin çelik sektöründeki küresel rekabet gücünün de bir göstergesi.

Ancak KARDEMİR’in bugünkü başarıları, 87 yıl önce atılan büyük bir adımın sonucudur. 3 Nisan 1937’de temeli atılan KARDEMİR, Türkiye’nin sanayi kalkınmasının başlangıcı olmuş, bir milletin kalkınma hamlesine öncülük etmiş gözbebeğimiz bir kurumumuz.

3 Nisan: Türkiye’nin Sanayi Günü Olmalı

KARDEMİR’in 87 yıl önce temellerinin atıldığı 3 Nisan, yalnızca Karabük’ün değil, Türkiye’nin ağır sanayi sürecinin miladı olarak kabul edilmeli. 3 Nisan, Türkiye’nin “Sanayi Günü” olarak kutlanmalı ve bu önemli tarih, ülkemizin kalkınma hamlesini taçlandırmalıdır. Bu konu Karabük’ün bir yerel meselesi olmanın ötesinde, tüm Türkiye’nin sanayi mirasını yaşatmayı hedefliyor aslında.

İSMAİL DEMİR HOCA, BUNU KARDEMİR OLARAK GÜNDEMİNE ALSA belki çok daha hızlı bir yol alabiliriz bu önemli – tarihi – hayati konuda…

KARDEMİR Demir Çelik Müzesi…

Önceki yorum haberim de “Aslında ( o tarihte atıl durumda olan) Eski Mühendisler Lokali’nin Karabük Demir Çelik Müzesi yapılması fikrini  2018 YILINDA Karabük Farklı Gazete’de ve Karabük Ajans 78 Haber sitesinde manşet haberle ilk olarak Karabük Kamuoyunun gündemine sunmuş ve önermiş olduğumu” yazmıştım.

2022’deki bir yorum haberimde ise ; “ Karabük’te; bu şehrin nasıl kurulduğunun;  fabrikalar kuran fabrikanın temelinin atılmasından, Karabük’te hayatın neden ve nasıl durduğuna, şehrin temelinden bugünlere kadar nasıl gelindiğinin büyüğünden küçüğüne herkesin hafızasına kazınmasının en önemli kurumlarından biri müzedir.  (Günümüz koşullarında müze içerisinde O TARİHİ DÖNEMLERE AİT ESERLERİN YANI SIRA, o dönemleri anlatan BİR DİZİ- BELGESEL yapılıp ZİYARETÇİLERE İZLETTİREBİLİR, bu farklı yönleriyle çeşitlendirilebilir)

Sadece Karabüklüler de değil, Karabük’e gelen İdareci ve Yöneticiler, Bakanlar, Genel Başkanlar, Cumhurbaşkanı yani  Karabük’e gelen herkes, ÖNCE KARABÜK DEMİR ÇELİK MÜZESİNDE KARŞILANIP, ÖNCE MÜZE DE KARABÜK’ÜN TARİHİ SERÜVENİNİ ÖĞRENMELERİsağlanabilir…

 Yani  yeri ve zamanı geldiğinde  Karabüklülerin nasıl birlik olduğunu, nasıl bir destan yazdığını  herkes bilmeli Karabüklülerin yeri geldiğinde sağlıklarının olumsuz etkilenmesi pahasına  Türkiye’nin inşasına katkıda bulundukları da unutulmamalı.

 İçeridekiler KARABÜK’Ü ÖYLE YÖNETMELİ, dışarıdan gelenler de KARABÜK’E O GÖZLE BAKMALI…” diye yazdığım yorum haberlerden bir örnek de vermiştim.

Müze’nin 3 Nisan Sanayi Gününe giden yolda da önemli bir kilometre taşı olacağını düşündüğümü, bugünde aynı düşünceleri koruduğumu belirtmiştim.

3 Nisan’ın Sanayi Günü Olarak Kutlanması Fikri ve İlk Adımlar

Müze fikrini ilk  gündeme getirmiştim,  henüz gerçekleştirilmiş değil… 3 Nisan’ın Türkiye genelinde “Sanayi Günü” olarak kutlanması fikrini ise  ilk kez BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya gündeme getirmişti. Mehmet Abi, bu konuda büyük gayretler göstermiş, süreci tetikleyen önemli adımlar atmıştı.  Bölgemizin tek uydu kanalı olan BRTV’de konuyla ilgili onlarca haber – röportaj  yaparak Karabüklülerin konuya dikkatini çekmiş ve bu olumlu amaca yönelmesi için yayınlar yapmıştı. Onun girişimi sayesinde bazı milletvekilleri, TBMM’ye 3 Nisan’ın “Sanayi Günü” ilan edilmesi için kanun teklifi vermişlerdi. Bazı partiler- odalar – dernekler basın açıklamaları yapmışlardı. Hakkını teslim etmek lazım,  Karabük gündemine 3 Nisan Türkiye Sanayi Günü değerli fikrini Sayın Çetinkaya gündeme getirmişti. Maalesef 3 Nisan Sanayi Günü de henüz gerçekleşmiş değil…

Karabük TSO Başkanı Fatih Çapraz’ın Katkıları

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fatih Çapraz da bu süreçte aktif rol oynamış, 3 Nisan’nı Türkiye’de Sanayi Günü ilan edilmesiyle ilgili  imza kampanyası başlatarak toplanan imzaları Cumhurbaşkanına iletilmesine vesile olmuştu. Fatih Başkan, bu konuyu her platformda gündeme getirerek Karabük adına büyük katkılarda bulunmuş ve Sanayi Günü’nün ilan edilmesi için önemli adımlar atmıştı.

Teşekkür ve Ak Parti Milletvekillerine Çağrı

Bu süreçte emeği geçen herkese, özellikle Mehmet Çetinkaya ve Fatih Çapraz’a sürece katkı ve destek veren dönemin milletvekillerine ve katkı veren herkese  bir Karabüklü hemşehrileri olarak teşekkür ediyorum. Ortak gayemiz, Karabük’ün sanayi mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak.

Bu noktada, şimdiki milletvekillerine  özellikle Ak Parti Milletvekillerine  büyük bir görev düşüyor. 3 Nisan’ın Sanayi Günü olarak ilan edilmesi, hem Türkiye’ye hem de Karabük’e çok büyük bir kazanım sağlayacaktır. Bu konuyu öncelemeliler ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerde bulunmalıdırlar. Böylece hem Karabük’e hem de Türkiye’ye önemli ve unutulmaz bir hizmet yaparak isimlerini de ölümsüzleştireceklerdir.

 Türkiye -Karabük – Karabüklüler bunu fazlasıyla hak ediyor. Yıllar öncesinin teknolojisi ile şimdi mesleki hastalıklar denilen hastalıklara yakalanan , hayatlarını kaybeden, sağlıkları olumsuz etkilenen  Karabüklülere bir vefa borcu da ödenmiş olur böylece.

KARDEMİR Karabükspor Battı da, Batıranlar Kim – Kimler ?

KARDEMİR Karabükspor’un batırılışı HUKUKİ OLARAK halen çözülemeyen bir mesele olarak Karabüklülerin vicdanında yara açmaya devam ediyor. Şehrin en büyük değerlerinden biri olan Karabükspor, bir dönemin gözbebeği iken bugün yalnızca acı bir hatıra haline gelmiş durumda. Yüzlerce milyon TL’lik borçların nasıl biriktiği, hangi usulsüzlüklerin yapıldığı hala netlik kazanmadı. Borçlar artarken, sahte giderlerle milyonlarca lira harcandığı, hiçbir futbolcu getirilmeden milyonlarca liranın yok olduğu vs vs…

 Ancak, kimseden hukuken hesap sorulmuş değil. Yiyenin – batıranın yanına kalmış durumda şimdilik. Bu durum, Karabüklülerin adalet beklentisini ve hayal kırıklığını artırıyor.

Karabüklülerin çoğunluğu;  Karabükspor davasının yıllardır çözülememesini  KENTİN SİYASİ TEMSİLCİLERİNİN HAREKETE GEÇMEMESİ YÜZÜNDEN olduğunu ileri sürüyorlar.

Bazı Karabüklüler; milletvekillerinin – parti başkanlarının ve yerel yöneticilerin bu davaya sahip çıkmaları gerektiğini özellikle MİLLETVEKİLLERİNİN DURUŞMALARA GİDEREK,  “Bu dava kaç yıldır neden ilerlemiyor, bu kulüp kendi kendine mi batmış, suç veya suçlular neden ortaya çıkarılamıyor, bizi seçen  Karabüklülere borcumuzdur, nerede takıldıysanız idari ve siyasi olarak  arkanızdayız.” Mesajını vermedikleri sürece  bir ilerleme olmayacağına  gelinen süreçte tamamen inandıklarını ifade ediyorlar. 

SİYASİLERİ DURUŞMALARA KATILMAYA , DAVANIN SEYRİNİ   DURUŞMADA İZLEMEYE DAVET ediyorlar. “Şanlı KARDEMİR Karabükspor batırıldı- bitirildi de bari sorumlular hesaplarını adalet karşısında versin. Bir nebze olsa da  acımız azalır, zaten bir memlekette senelerdir suçlu nasıl bulunmaz anlaşılır gibi değil. Gelinen noktada spor davası siyasi mi oldu ? Bu saatten sonra  Spor davasını SİYASİLERİN TAVRI  YA DA TAVIRSIZLIĞI BELİRLEYECEKTİR” Diyorlar.

Taner Canyurt’tan Kupa Müzesi Çağrısı

Kardemir Karabükspor’un bir dönem Kulüp Başkanlığını yapan eski Sendikacı ve cemiyet adamı Taner Canyurt, KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığına 2022 yılı Kasım Ayında bir dilekçe vererek, Karabükspor’un bugüne kadara kazanılmış tüm başarı ödüllerinin ve fotoğraflarının toparlanarak ileride açılacak bir müzede sergilenmesini istemişti.

KARDEMİR’e yazdığı dilekçe de önemli önemli vurgular yaptı Başkan Canyurt. Bir kısmı şöyle:

“Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü özelleştikten sonra Karabükspor Kulübü Derneği, Kardemir Karabükspor adını almıştır. KARDEMİR A.Ş’nin sponsor olduğu Kardemir Karabükspor tarihi süreç içerisinde çok büyük başarılara imza atmış sayısız kupa ve madalya kazanmıştır. KULÜBÜN ASIL SAHİBİ KARDEMİR A.Ş:’DİR.

Bugüne kadar kazanılmış tüm başarı ödüllerini KARDEMİR A.Ş. bünyesinde toplanarak ileride açılacak olan bir müzede sergilenmesi adına, hizmet veren yönetici mensuplarımıza, Kardemir çalışanlarına, taraftarlara, aidat ödeyen çelik işçisine kentimize büyük bir hizmet olacaktır. Sevgi ve saygılarımla bilgilerinize arz ederim”  (Tabi o kupalar şimdi nerede, ne durumda acaba ?)

 O zaman da yazmıştım: “ KARABÜK AŞIĞI, KARABÜK SEVDALISI BİR DEĞERDİR TANER ABİ. Önerisi de – temennisi de çok yerinde.

Kulübün Asıl Sahibi KARDEMİR A.Ş.’dir  ibaresi herkesin kabul edeceği bir ibare. Sahip; Karabükspor’a sahip çıkamadı madem, anısını yaşatsın bari. Millet Bahçesine kurulacağı söylenen müzeye  Karabükspor’un başarıları ve ödülleri eklenmeli. Gördükçe gurur mu duyarız, takıma sahip çıkılmadığı bu hallere düştüğü için üzüntü mü hissederiz orası tartışılır, tabi. Ama çok doğru bir teklif olduğunun bir daha altını çizeyim.